• aziz babuşçu'nun zamanlaması on numara açıklaması..

    olay doğru ama yer nişantaşı falan değil, mobeseye yansıyanlar na böyle..
  • ayıp bir harekettir bir de nişantaşında
    o değilde sayın babuşçu ''kardeşim iyi bir edebiyatçıdır'' ne alaka niye orada söylediniz ki?
  • (bkz: imam osurursa cemaat sıçar)

    imamı açıklama yaptığı için, açıklama yapmaktan geri kalmayan cemaat mensubunun hikayesi.
    eminim tüm kabinedeki bakanların bir akrabasının başından, örtülü oldukları için bu tarz olaylar geçmiştir.

    ispat mı?
    oha, sen koskoca devlet büyüklerinin anlattığı şeylere inanmayıp, bir de utanmadan ispat mı istiyorsun?
    yoo dostum, bu dinde sorgulamak, ispat beklemek yok. kim ne derse desin körü körüne inanmak zorundasın.

    peki neden hepsi tek seferde anlatmıyor bunları da, taksit taksit anlatıyorlar, ya da ısıtıp ısıtıp yeniden önümüze koyuyorlar?
    çünküüüü; forever mağduriyet
  • üçkağıtçı bir serzeniş.

    allahtan yaşımız yerinde de hatırlıyoruz iç anadolu da uzun etek giymediği için bacaklarına kezzap atılan kızları.

    sizi mağdur edebiyatçılar sizi.
  • kerameti şu sözde gizli açıklama : "kardeşim iyi bir edebiyatçıdır".

    devamını ben getireyim, "yakında kitabı çıkacak, bu mağdureye bir destek olursunuz artık".
    best seller olursa şaşırmam.

    edit: istanbul'da gezmediğim yer yok. nişantaşı'na da giderim, fatih'e de, moda'ya da, gaziosmanpaşa zaten yaşadığım yer. iş olsun keyif olsun sürekli istanbul'u turlama halindeyim. ne mevzubahis semtte başörtülülere laf edildiğini gördüm. ne fatih'te mini eteklilere sıkıntı çıkarıldığını. ben böyle fesatlık görmedim arkadaş, her iki tarafın fitnecilerinden de tiksiniyorum.
  • güzel bir açıklama olmuş ama; umarım yarabbi şükür demeyi unutmamıştır.
  • "başörtüme işediler, türbanıma sıçtılar, seccademin üzerinde seviştiler" iddiaları ne zaman gündeme gelecek merakla bekliyorum.
  • bu nasıl sürekli bir mağduriyet edebiyatıdır? olay olmuş olabilir, birisi bunu yapmış olabilir, hatadır, ama birtakım belli adamların rutin aralıklarla ve ısrarla çıkıp böyle hikayeler anlatması, ucunu da geziye bağlaması nedir kardeşim?

    aklıma 1940’larin almanyasının o acıklı durumlarını getiriyor.

    ne diyordu adolf ;

    - benim gestapo kardeşlerimi fırınlara doldurup yakıyorlar, ss subaylarımı ve ailelerini getto’lara mahkum ettiler, nazi yoldaşlarımı yolda görünce sırf politik görüşlerinden mütevellit yüzlerine tükürüyorlar, üzerlerine işiyorlar, ey dünya cemiyeti görün, bilin bu vahşeti, buna artık bir dur deyin...

    hocam gidin allah aşkına, hakim güç, dominant güç, davulun da tokmağın da kimde olduğu belli, hala yaptığınız edebiyata bak, yazıktır, eh bu durumda yukarıdaki saçma 1940'lar almanyası fotoğrafından farkı yok bu tip hareketlerin...

    tanım : bazı şeyleri kaybetmekten o kadar korkuyoruz ki her durumda saçmalayabiliriz açıklaması.
hesabın var mı? giriş yap