maybeshewill
-
surekli soyluyorum,soylemekten sikilmiyorum ama,ingiltere'nin son donem post-rock ataginda,65daysofstatic'i tahtindan edecek kadar orijinal bir electronic post-rock grubu.
japanese spy transcript albumuyle yeni yeni isinma turlari atiyor olsalar da,cok yakinda adindan cokca soz ettirebilecek bir grup maybeshewill,gerci "the paris hilton sex tape" adli eserleri ile,p2p ortamlarinda porno footage pesinde kosan garibanlar tarafindan cokca bilindikleri kanisindayim.(hayir,ben de boyle bir hos olabilecek bir tesadufte kesfetmedim kendilerini.) -
-
the paris hilton sex tape adlı şarkılarını dinlerken msnde höd lan porno mu izliyorsun diye bi tepkiyle karşılaşabildiğiniz aşmış post rock grubu.
-
"...and so we reach the end."
https://www.facebook.com/…posts/10153967207725781:0
kütür kütür çalan şu adamlar da müziği bıraktı ya, insan gerçekten üzülüyor. müzik tarihine bıraktığınız izler için müteşekkir çok insan var eminim ki.
leicester city sizin için de şampiyon olsun leicesterlı beş adam. -
leicesterlı post-rock grubu. yaptıkları şeye her ne kadar kendileri 'elektronikli enstrumantal rock' diyor olsa da biz onları post rock radyodan tanıyıp sevdik.
bana kalırsa not for want of trying ve sing the word hope in four-part harmony en başarılı albümleri ama ajdar çalsalar dinlerim.
bu az sözlü müziklerde derin sular sessiz olur etkisi oluyor ya bazen, bunlar da onlardan. şarkı isimlerinden ve bazılarının içinde gelen atarlardan anlaşılıyor bu.
işlerinde de fazlaca referans var. mesela;
in another life, when we are cats adlı şarkı baştaki diyalogları ve "nobody knows anyone else, ever!" atarını jessica biel'li gençlik filmi rules of attraction'dan alıyor.
not for want of crying'de network filminden tarihin en güzel monologlarından birini alıyor (ki belki odasına asan olur yapıştırıyorum):
“everybody knows things are bad. ıt's a depression. everybody's out of work or scared of losing their job. the dollar buys a nickel's worth. banks are going bust. shopkeepers keep a gun under the counter. punks are running wild in the street and there's nobody anywhere who seems to know what to do, and there's no end to it. we know the air is unfit to breathe and our food is unfit to eat, and we sit watching our tvs while some local newscaster tells us that today we had fifteen homicides and sixty-three violent crimes, as if that's the way it's supposed to be.
we know things are bad, worse than bad, they're crazy. ıt's like everything everywhere is going crazy, so we don't go out anymore. we sit in the house, and slowly the world we are living in is getting smaller, and all we say is, 'please, at least leave us alone in our living rooms. let me have my toaster and my tv and my steel-belted radials and ı won't say anything. just leave us alone.'
well, ı'm not going leave you alone. ı want you to get mad!
ı don't want you to protest. ı don't want you to riot. ı don't want you to write to your congressman, because ı wouldn't know what to tell you to write. ı don't know what to do about the depression and the inflation and the russians and the crime in the street. all ı know is that first you've got to get mad. you've got to say, 'ı'm a human being god damn it! my life has value!'
ı want you to get up now. ı want all of you to get up out of your chairs. ı want you to get up right now and go to the window. open it, and stick your head out, and yell, ‘ı'm as mad as hell, and ı'm not going to take this anymore!”
co-conspirators'da the verdict filminden yine aynı stilde bir uyandırma konuşması var paul newman'dan gelen.
i heart hucabees'den de dünyanın kanayan yarası yanlış bilinen sosyalizm hakkında bir diyalog alıp this time last year'a koymuşlar mesela.
favorim ise bir filmden değil bir makaleden düzenlenen albümle de aynı adı taşıyan sing the word hope in a four-part harmony'den geliyor:
“we are young, confident, affluent, and have no memory of tougher times. we’ve grown up in an era of never ending financial growth, and have expected things to stay that way. we’ve grown up in owner occupied homes with total acceptance of technology, global warming and terrorism. our whole society has been based on consumerism for the past fifteen years, making us dream consumers, yet we don’t know the difference between a credit card and a debit card, and we have no idea how much a pint of milk costs.
on average we have eight hundred illegally downloaded songs, and one in eight of us spends more than one hundred pounds a month on our mobile phone bill. we’ve never read a newspaper, and we’ve never used our chance to vote.
we allow our governments to make decisions without giving us all the facts. they send troops abroad who will die in order that we can steal resources from the people who have them. people who meant us little or no harm until we invaded their country. we allow those troops to commit horrendous atrocities and yet our leaders hang our alleged enemies for much less.
we’ve spent years entrusting our futures to our parents, our governments, the banks and the corporations who have continually lobbied for their own interests, and we’ve let them make selfish decisions that have left our society teetering on the edge of ruin.
we’re blinded from the information that would really shock us by stories of sex and sleaze which doesn’t make the smallest difference to our lives, and so we have no desire to do anything about the things that really do. we’ve watched as greed wipes billions off the world’s stock markets, destroys jobs and lives, and proves that capitalism is just as corruptible by human nature as communism.
these are tough times but we seek solace in our friends and co-conspirators, we make small differences in each other’s lives, and dream that we can make real progress.”
paris hilton sex tape diye şarkı yapıp sadece ismiyle dikkat çekebilişleri bile bangır bangır söyledikleri 'işte bu haldeyiz'e örnek. bir jenerasyonun çirkinliğine hiç bu kadar güzel bir yolla ayna tutulmamıştı. -
-
23 eylül 2012 maybeshewill istanbul konserinde muhteşem bir performans gösterdiler. rivayet odur ki grubun adı ortak çocukluk aşkları ayşegül ile grup sex yapma ihtimallerini tartışırken ortaya çıkmıştır. (bkz: yersen)
-
son zamanlarda rast gele karşıma çıkan in another life, when we are cats ve he films the clouds, pt. 2adlı iki çalışmasıyla beğenimi kazanmış post rock grubu.
kasıntı tanımı vermenin rahatlığıyla bir güzel övebilirim artık. şimdi öncelikle böylesi bir şablonu oluşturup belli bir sistematik için birbirinden özgün ancak aynı temada çalışmalar ortaya koyarsanız işte bunun adı karakter oluyor. özellikle sizden önce kimse denememişse buna bir güzel tarz oluşturmak dahi diyebilirsiniz.
bu grubun yaptığı şey tam olarak çığır açmak olmasa da çalışmalarıyla ruhunun derinliklerini yeniden keşfeden, anlamlandıran bir dolu insan var sanıyorum. kendimi o güruha kattıktan sonra söylenecek bir şeyin temelde kalmadığını anlamak zor olmuyor. bu adamlar farklı bir şey yaptılar ve yapmaya devam ediyorlar. zaten britanya'dan çıkmış olmaları da saygı uyandırmaları açısından yeterli bir done.
özellikle elektronik altyapının piyano ve rock motifleri ile bezenmesi günümüz dinleyicilerinin artık iyiden iyiye alıştıkları bir konsept. bu noktada ortaya özgün bir şey çıkarıp her bir şarkının da kendine has hikayesini oturtursanız gerçek dinleyenlerin kulaklarını kabartmalarına sebep olursunuz zaten. ki gerisi de gelir. bu grup tam olarak bunu başarmıştır.
bizlere sadece uyumadan evvel ışıkları kapatıp uzun yolculuğa çıkmak kalıyor. saygılar. -
23 eylül'de peyote'deki konserlerinin afişi de gün yüzüne çıktığına göre şimdi biraz daha sevinebiliriz. eylül sen bu sene negzel bi aysın.
-
in another life, when we are cats isimli süper bir şarkıya sahip başarılı grup. gerçekten de 65daysofstatic ile yarışabilecek nitelikte.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap