• filistinde taş atan çocukları bağrına basıp o taşa silahla karşılık veren israil ordusuna düşman kesilenlerin, yine taş atan protestocunun polis tarafından öldürülmesine sesini çıkartmayan şakirt sözüdür.

    filistinli'nin taşı mübarek de hopa'lı taş attı diye vurulunca ses çıkartmayalım öyle mi? yiyim sizin müslümanlığınızı, allah anlayışınızı...

    edit: bazı arkadaşlara biraz dokunmuş galiba. neymiş efendim filistinli çocuk yabancı bir askere taş atıyormuş, bu adam kendi polisine. daha kötü değil mi? benim kendi polisim kendi vatandaşını öldürüyor lan. yabancı ülke askeri değil bu. bu ülkenin polisi. niye gocunuyorsun bu kadar. taş attı diye vatandaşını öldürüyor. metin göktepe, engin ceber de bonus olsun size. her şeyi ateist-müslüman ikilemine sokmayın. metin lokumcu o taş atan filistinli müslüman çocuk kadar insan. anlatabiliyor muyum? filistinli çocuk için gözyaşı döküp de kendi vatandaşı öldü diye "oh olsun gominist işte" diyen adam da bir aynaya baksın müslümanlığından önce insanlığını sorgulasın.

    edit 2: başlık başıma kalmış !

    edit 3: listeye mehmet ayvalıtaş, ethem sarısülük ve ali ismail korkmaz'i da ekleyebilirsiniz. simdi anladiniz mi ne demek istedigimi ?
  • orospu çocuklarını anlayamamaktır... öyle ya öldürüldü diyenler sığırsa! öldürülmedi lan kendisi öldü diyenlerde orospu çocuğudur! malum seviyemiz bu!

    arkadaşım sizin kafanız mı güzel? neyin peşindesin anayasal hakların var izinsiz göster yapma hakkın var! polisin bu anayasal hakkını gasp ediyor şiddet yolu ile beni uzaklaştırıyor ben uzaklaşırmıyım? bu gerici faşist iktidara hopayı bırakırmıyım? bırakırsam tarih bana hesap sormaz mı? orospu çocukluğunun alemi var mı?

    bugün mavi marmara ile övünenlerin 1970'lerde filistinde israil ile devrimcilerin çatıştığını unutuyor o bambaşka bir konu zaten!
  • uygulanan baskı ve faşizme duyarsız kalmak bir tarafa, bunu görmeyecek kadar mal olmaktan bin kat daha iyi olan durum.
  • şimdi şöyle birşey var: http://www.youtube.com/watch?v=akwuhewn2eo

    burası ingiltere. o adam ingiltere bakanı, o kadın bir çevreci. kimse götüne cop sokmuyor, ağzına biber sürmüyor. sadece bir uyarı alıyor ve yaptığı "düşük seviyede suç" olarak nitelendiriliyor.

    bir de türkiye'de yapsa ya o hareketi. hehey yavrum bir yapsa da hakkında; "leila deen öldürüldü diyecek kadar sığır olmak" başlığı açılsa.

    tomruk cümlelerine bir yenisini daha eklediniz lan, hadi aferim.
  • bunu diyen hayata dönüş operasyonları için de teroristler kendini yakıyor diyordu...

    be insafsız, orada mıydın? sana nasıl aktarıldıysa o kadarını biliyorsun. polisin şiddet uygulayıp uygulamadığını bilmiyoruz, kalp krizinden mi öldüğünü, darptan mı öldüğünü bilmiyoruz, ilk önce şiddete başvuranın polis mi, eylemci mi olduğunu bilmiyoruz. bildiğimiz tek şey, o öğretmenin oraya "su herkesindir" diye geldiği ve öldüğüdür. bunun dışındakiler, şu an belirsizdir. ancak belli bir şiddet sonrası öldürülmüş olma ihtimali yüksektir.

    ayrıca kendinden farklı düşünen insanlara bölücü yaftası yapıştırmak da ayrı bir acizliktir.

    uzun uzun yazmak istemiyorum, son olarak einstein'dan gelsin:

    önyargıyı parçalamak, atomu parçalamaktan zordur.
  • eziklik, omurgasızlık bu derece alıp başını gitmişken olayın yaşandığı saatlerde arayıp haber almış biri olarak iyi dinleyin! olayı haberlerden duyduktan sonra hemen bölgede yaşayan arkadaşımı aradım. arkadaşımı yıllardır tanırım inanın bu derece moralsiz ve mutsuz olduğunu hatırlamıyorum. metin lokumcu'nun ölümünün nedeninin gaz olup olmadığını sorduğumda sadece gaz değil dedi ve ekledi; "tazikli su sıkılmasının ardından arkasından jop vuruldu ve o esnada kalp krizi geçirdi" dedi. şimdi haberlere baktığımda da zaten göğüs kafesinin kırılmış olduğunu okuyorum. bu durumda o polisleri kahramanlaştıranlar suyuna, derelerine ve çayına sahip çıkmak isteyen, taleplerini en doğal şekilde protestoya dönüştüren hopa halkına bölücü diyen arkaşlar bir kez daha düşünsün. en azından gayret etsin.
  • metin lokumcu.
    öğretmen, emekli bir öğretmen.
    ben de emeklilik hayalleri kuruyorum. bir köpeğim olsun, dere kıyılarında, orman içlerinde uzun yürüyüşlere çıkayım. çiçek toplayayım, eşime götüreyim. çocuklar toplansın yanıma. cebimden özenle parlattığım amasya elmalarını uzatayım, başlarını okşayayım. her sene daha bir yığılan, biriken kitaplarımı okuyayım. dostlar gelsin, çay demleyelim, muhabbet edelim.

    emeklilik hayalleri. çok zengin değilsen, üç aşağı, beş yukarı budur.
    metin lokumcu. öğretmen. öğretmen'in emeklisi olmaz. inadına öğretmen.
    binlerce çocuk yetiştirmiştir. bu ülkenin "başka bir yere en benzemez" yerinde. belki deresinin derdinde. belki de çiçek bahçesinin.
    fındıklı'da, hopa'da bir başka olur gün batımı. bir başka olur taze çayın kokusu, bir başka olur demlenmiş çayın tadımı.

    hopa, deniz kıyısında. hopa'nın balıkları olur. muhabbeti olur denizinin kıyısında, deresinin kıyısında.
    serin eser yeli hopa'nın. fındığı da olur ucu sivri sivri. işte şimdi anladım bu sivriliğin nedenini.
    kemalpaşa, hopa'ya üç adım. ardahan üç buçuk saat. askerden her dönüşümde hopa'ya uğrardım.
    dağlar denize hopa'dan açılır. deniz kokusu tüm otobüse saçılır.
    anam babam evim şuracıkta. ama aklımda hep "otobüs dursa, kendimi dışarı atsam, ruhum nefes alsa"

    ruhumun nefes almak istediği yerde saçları kurdaleli çocuklar metin hoca'nın yanaklarını öperler.
    metin hoca kendi bahçesinden kopardığı elmaları verir çocuklara. saçlarını okşar kurdaleleri bozmadan.

    metin hoca bin çocuk yetiştirmiş, işi bitmemiş.
    haramiler el uzatmış onun deresine. bakmayın onun dememe. tapusu yok ha cebinde.
    ama alabalıkları kırmızı pullu olur oraların. çocuklarının kurdalesi gibi. bundan ala tapu mu olur?

    birileri buna bakmış, bakmış, bakmııış.. bunu tapudan saymamış. soğuk mührü yokmuş üstünde.
    hem öyle yüzbinlere ait tapu mu olurmuş? özel mülkiyet bu devletin temelidir, değil mi dostlar?

    hem polisleri de varmış bu devletin, recep amcalarından pek bir korkan.
    recep amcaları hitabet sanatını bir konuşturursa, allah muhafaza..
    ileri demokrasinin en geri yerine sürerler valla..
    bir sözü yeter, daha dün karşısında ayağa kalkmayanların akıbetini görmedik mi?
    eh, bir yanda son sultan recep sultan erdoğan, diğer yanda emekli öğretmen metin.
    gücü hangisine yeterse, tabii. koca hükümetin haşmetli başını kızdıracak değiller ya..
    ülkesinde kadir kıymet bilmezlerin olduğunu ona belli ettirecek değiller, ya.
    hem öfkeli o. sevmez protestoyu. yapmışsa bir şeyi, muhakkak bir bildiği vardır.
    ondan iyi bilecek değil ya, şu öğretmen emeklisi metin.

    metin hoca'mız. gittiğin yere ancak gözyaşlarımızı gönderebiliyoruz.
    bilmem kıvamı karadeniz suyunu tutar mı?
    dualarımızın esintilerini gönderiyoruz.
    bilmem dereboyu rüzgarını tutar mı?
    şimdiden özledin değil mi o kırmızı kurdaleleri. biliyoruz.
    bozmadan ahengini o kırmızıların, biz seveceğiz o güzel saçları. söz veriyoruz.
    kulakları dolduran o derelerin sesi kesilmeyecek. söz veriyoruz.

    kurban bayramı yaklaştı. yakalanırsak şehidiz, yanındayız altı aya kalmaz. kaçabilirsek ilk sözümüz "sığırlara özgürlük".

    ve nuh'a beşikler vermiş anadolu'nun ahmed arif'e söylettiği gibi: "bir umudum sende, anlıyor musun?"
  • ne denir ki..
    (bkz: gözleri var göremezler, kulakları var duyamazlar)
    huzur içinde yat diyemiyorum metin lokumcu. senin huzur içinde ölmene bile izin vermediler çünkü...
  • (bkz: şakirtlerdeki yüzsüzlüğün verdiği dayanılmaz hafiflik)

    (bkz: şakirtlerdeki çifte standart anlayışı)

    (bkz: şakirtlerdeki kuran bilgisinin yetersizliği)
  • metin lokumcu öldürülmedi diyecek kadar insan olanların benzer şekilde engin çeber öldürüldüğünde de yeteri kadar insancıl(!) bir tutum takınması türk halkının gözlerinin dolmasına sebep olmuştur.
hesabın var mı? giriş yap