• güngör dilmen'in kral midas'ın anlatıldığı efsaneden esinlenerek yazdığı oyun.

    efsaneye göre marsyas adındaki bir satiros bir gün kırlarda dolaşırken athena'nın icat ettiği ancak çalarken yüzü çirkinleştiğinden fırlatıp attığı flütü bulmuş. bir tanrıçanın eseri olduğu için çok güzel sesler çıkaran flütü çalmaya başladı..ve bir süre sonra marifetin kendisinde olduğuna inanmaya başlayarak kendini apollon'a rakip görmeye başladı. bunun üzerine apollon kazananın kaybedene istediğini yapabilmesi şartıyla marsyas ile bir yarış yapmaya karar verdi.

    apollon'un arkadaşları olan musa'lar ve phrygia (fyrigia) kralı midas yarışmada hakem oldular. apollon gitarı ile çok güzel şarkılar çalarak ortalığı inletti. marsyas da flütü ile ondan geri kalmayarak çok güzel şarkılar çaldı. hakemler tereddüt ediyorlardı. bunun üzerine apollon lir'ini eline aldı. okadar güzel o kadar hoş şarkılar çaldı ki dağlar taşlar heyecandan titrediler. marsyas apollon gibi çalamayacağını itiraf etmek zorunda kaldı. apollon anlaşma gereği marsyas'ı ölümle cezalandırdı. yarışma sırasında marsyas'ın tarafını tutarak onun daha iyi çaldığını iddia eden midas'a da ceza verdi. onun kulaklarının iyi işitmediğini söyleyerek insanlara özgü kulakları ona uygun görmedi ve midas'ın kulaklarını uzatarak eşek kulaklarına çevirdi. midas kulaklarından öyle utanıyordu ki sürekli başında bir kalpakla dolaşmaya başladı. fakat berberi saçlarını keserken kulaklarını farketmişti. midas hiç kimseye anlatmama şartıyla berberine yaşamını bağışladı. fakat berber bu sırrı içinde saklamakta çok zorlandı. birilerine söylemezse patlayacağını düşünüyordu, diğer yandan söylediği taktirde kral'ın kendisini öldürmesinden korkuyordu. sonunda bir gün daha fazla dayanamayarak ıssız bir yerde bir çukur açtı, ve oraya eğilerek yavaşça "haberiniz varmı, kral midas eşek kulaklıdır" diye fısıldadı. bunu söyleyince üzerinden büyük bir yük kalkmış gibi oldu ve rahatladı. fakat kazdığı çukurun yanındaki kamışları hesaba katmamıştı. kamışlar rüzgarla sallandıkları zaman "midas'ın kulakları eşek kulakları, midas'ın kulakları eşek kulakları" diye sırrı her tarafa yaydılar.
  • leman versiyonu da mevcuttur.

    midas berberi çağırır. "bana bak, gördüklerini kimseye söylemeyeceksin" der ve saç traşını güzelce yaptırır. berber,koşarak saraydan çıkar, ancak rahat durmaz, gider kuyulara bağırır "midas'ın kulakları, eşek kulakları". midas da bir köşeden olayı izlemektedir. "ben sana sormaz mıyım ulan" diye düşünür. ardından berberi saraya çağırtır. berber bu defa saraydan, üzgün bir surat ifadesiyla ayrılır. yine kuyulara gider, bağırır "midas'ın tarrağı, at tarrağı".
  • istanbul devlet opera ve balesi'nin sergilediği yorumunu izleme şansım oldu. dikkat dağınıklığı ve çabuk sıkılma sorunu olan bendeniz bile sahneden gözlerimi bir dakika bile ayıramadım, bittiğinde üzüldüm, tadı damağımda kaldı.
    opera sevmeyen bir insana bile operayı sevdirecek bir oyun olmuş.
    kevork tavityan'ı da uzun zamandır merak ediyordum, ilk kez canlı izleme şerefine eriştim. insan izlemeye doyamıyor, böyle performans yok. başka oyunlarla da turneye çıksa da yine izleyebilsek kendisini...
  • 21 şubat 2012 tarihinde kadıköy süreyya operası'nda keyifli bir şekilde sahnelenmiştir. operada çeviri yerine orjinal metnin nasıl güzel olduğunu göstermiştir ve bundan sonrasında yazılacak operalar için ilham kaynağı olabilir.kostümleri biraz fazla anadolu(!) (günümüz reklam içeriği anlamında) tadı taşısa da, pan'ın gösterişli makyajı ve şık boynuzlarıyla kendini affettirmeyi bilmiştir. oyun içerisinde tadımlık sunulan küçük dans bölümleri, baleye dair en ufak sempatisi olmayan izleyicileri bile zevkle koltuklarına çivilemiştir.
    oyun boyunca türkçe'nin batı müziğiyle olan uyumsuzluğu tezleri bir bir çürütülmüş, üstte yer alan alt yazı bandına gerek olmadan,sadece sahneye konsantre olarak izlenebilen oyun çok daha fazla lezzet sunmuştur.
    ve gerek aşk iksiri gerek la traviata'daki oyunculuğuyla izleyenlerinden tam not alan kevork tavityan, midas rolüyle sahnede yine devleşmiştir.
    oyun
    23.02.2012 perşembe 20:00 kadiköy süreyya operasi
    25.02.2012 cumartesi 16:00 kadiköy süreyya operasi
    27.03.2012 salı 20:00 kadiköy süreyya operasi
    28.03.2012 çarşamba 20:00 kadiköy süreyya operasi
    tarihlerinde yine sergileniyor olacak, bilet bulabilirseniz izlemenizi tavsiye ederim.
  • 16-17 mayıs 2007 (saat 14:30) tarihlerinde ingiliz dili ve edebiyatı öğrencileri tarafından beytepe k salonu'nda sergilenecek oyun. bekleriz.
  • bestesi ferit tuzune metni gungor dilmene ait olan 2 bolumluk basarili bir satirik operadir. zannedersem albumu sadece ankara devlet opera ve balesinden edinilebiliyor *.
  • fatih belediyesi tiyatro topluluğu tarafından 2009-2010 sezonunda sahnelenen oyun.yönetmenliğini m. benan ülgen yapmıştır.dekor tasarımı naçizane bana aittir.
  • gerçekten çok başarılı bir eser. (diğer operalara göre) kısalığı ve sürükleyiciliği ile operayla pek haşır neşir olmamış insanların bile sevebileceği bir yapıt.
  • izlediğim en keyifli opera. şu ana kadar orjinal dilinden, üst yazılı izlemeye alıştığım için türkçe olmasını ilk önce garipsemiş olsam da ilerleyen dakikalarda gayet keyif aldım. özellikle berber ve sazlıkların olduğu bölümler çok iyiydi.

    kısa bir yorum; http://birazsoylebirazboyle.blogspot.com/…klar.html
  • burada okuduğum yorumlardan gördüğüm kadarıyla sanırım yeni başlayanların opera tercihi. benim de öyle oldu. belki de süresinin nispeten diğerlerine göre daha kısa oluşu. en azından benim tercih sebebim bu yönde oldu. beğenmezsem bari o kadar süre katlanmak zorunda kalmam ve en azından o güzel binanın atmosferi yanıma kar kalır diyerekten tercih ettiğim opera. dekoruyla, kostümleriyle, koreografisiyle, konunun işlenişiyle başlangıç için keyifli, güzel bir oyun.
hesabın var mı? giriş yap