• "yazmak fahişelik gibidir. önce zevk, sonra birkaç dost, nihayet para için yapılır" demiş olan fransız yazar.
  • simdiye kadar bahsedilmemis olmasina epey sasirdigim bir gercek sudur ki, molieri moliere yapan modern komedi tiyatrosunun kurucusu olmasidir.

    bu komedide de en onemli unsur, buyuk bir cesaretle elestiri getirdigi din veya aristokrasi gibi tabulardan ziyade, insanlarin kendileridir. yani oyunlardaki temalar hep boyle kiskirtici ogeler icerse de, molierein orjinalligi, komedide insan karakterini gercekci bicimde ortaya cikarmasidir. onun karakterleri gercek hayatta da gorulebilecek tiplerdir ve insanin ic celiskilerinden komedi malzemesi cikarmada epey ustadir.

    olumu ise anlatildigina gore epey dramatiktir. hastalik hastasi oyununu 4. kez sahnelerken, uzun suredir sikayetci oldugu hastaligi nuksetmis, fakat o karisinin ve doktorunun tum uyarilarina ragmen oyunu o gece sahnelemistir. hatta karisina da dusuncesizliginden oturu kizmis ve "bu gece burada, gecinmek icin yevmiyelerinden baska birseyleri olmayan 50 tane fakir isci var. eger bu oyun sahnelenmezse ne yaparlar?" diye azarlamistir. ne yazik ki, oyun sona erdikten sonra, ilerleyen saatlerde vefat etmis.

    bir ilginc not da papazlarin, olmeden once molierein gunah cikarmasina izin vermemis olmalaridir. zira o gunlerde aktorler kilise tarafindan aforoz edilmislerdi ve sosyal statulerini kaybetmislerdi. bu nedenle gomulmesinde de epey sorunlar yasanmis, daha sonra kralin araya girmesiyle saint joseph mezarligina, gecenin bir vakti buyuk bir gizlilikle gomulmus. yani kralla ve sarayla iliskisi bulunmasina ve zamaninda une kavusmus olmasina ragmen, moliere gibi bir usta da, sivri diliyle otoriteyi rahatsiz etmesinden oturu din kisvesi altinda, en ufak haklarindan bile mahrum birakilmis.
  • o kadar mesaj kaygısı güder, o kadar mesaj kaygısı güder ki... ee.. mesaj kaygısı güder..
  • "çoğu zaman şüphe içinde bırakılmak, gerçeği işitmekten daha zalimdir." - moliere
  • bundan tam 337 yıl önce bugün hayata veda eden*, cimri*, şaşkın* ve hastalık hastası* gibi çok önemli tiyatro eserlerini ortaya koymuş fransız oyun yazarı ve oyuncu.
  • aslında bir halt olmayan ama kendini zamanının yüce bir yazarı olduğunu sanan biri baba'ya gelerek, "ben" der, "benden önce kimsenin yazmadığı, benden sonra da kimsenin yazmayacağı bir konu üzerine eser vereceğim"... baba hiç düşünmeden cevap verir: "kendinizi öven bir eser yazın efendim"
  • fransız tiyatro yazarı ve oyuncusu. asıl adı jean baptiste paquelin. ilk oynanan oyunu, günün fransız edebiyaçılarını alaya aldığı gülünç kibarlardır. daha sonra kadınlar okulu isimli oyunu sahneye konduktan sonra tartışmalara yol açmıştır. tartuffe ile yobazlara olan eleştirisini don juan ile devam ettirmiş, bu oyunu da tartuffe gibi dinle alay ettiği gerekçesi ile oynatılmamıştır.insandan kaçan, amphitryon, kıskanç bir kocayı anlattığı george dandin ve plautus'un bir eserinden yararlanarak yazdığı cimri isimli oyunları ile ün kazanmışsa da asıl ününü, kibarlık budalası ve hastalık hastası isimli oyunlarına borçludur. 1673 şubatında hastalık hastası oyununda oynadıktan bir kac saat sonra ölmüştür.
  • dogrusu, jean-baptiste poquelin dit molière olacak, yani:

    molière denen (lakapli) jean-baptiste poquelin.

    molière soyadi degil, lakabidir. bunun haricinde biyiklidir, ince hatlari, zayif bir fizigi vardir. cok duygusal biri gibidir*, tiyatroya omrunu adamis, pariste bir tiyatro salonundan cikarken simdi kendi adinin verilmis oldugu sokakta* dusup can vermistir.*
  • anlatılanlara göre, hastalık hastası oyunu ile döneminin hekimlerine yönelik yaptığı eleştiriler nedeniyle, yaşadığı hastalıkta tedavi edilmeyip ölmüş kişidir.

    düşündürücü bir ölümdür bu.
    hastalık hastası gerçekten sert bir oyun.
    hey teacher get out the classroom parçasının eğitim sistemine yönelik eleştirisi ile eştir sağlık sistemine tuttuğu ayna.

    ancak dönemin hekimleri buna tepki duymuşlar ve o kadar ki molyeri tedavi etmemişler.
    'ha işte muhtaç oldun, gör gününü...' mırıldanmasında.
    tedavi etselerdi yaşar mıydı, tartışma konusu.
    molyere göre yaşama ihtimali tedavi etmediklerinde daha yüksekti.

    fakat molyerin ölümünde esas düşündüren şu:
    şimdi o hekimler tepki duydular ya.
    ve görevlerini yapmadılar.
    molyer öldü.
    ve asla unutulmadı.
    onu tedavi etmekten kaçınan hekimler de öldüler.
    ama hiçbiri hatırlanmıyor.
    adları yok olup gitti.
    o hekimlerden biri, molyeri tedavi etseydi ve molyer yaşasaydı adını tarihe geçirmiş olacaktı.
    gerçek anlamda ölüme meydan okumuş olacaktı.
    hem hastasının vücudunun hem de kendi adının ölümüne.
    ve belki de,
    eleştirinin haklı tarafını görüp, hataların düzeltilmesi konusunda çaba harcama geleneği oluşmasına katkı yaparak da etkileyecekti tarihi.

    yapmadı.
    hiçbiri.

    oysa, bugünkü gibi, hekimlere toplumun duyduğu saygıyı azaltarak, onları özel hastanelerin emrine vermek gibi bir niyeti de yoktu molyerin.
    yalnızca insanca yaşamaya dair ipuçlarını döküyordu sahneye.
    ölümsüzce...
  • hastalik hastasi adli oyunu ile bana eski türk filmlerini hatirlatandir.
    dogru hatirliyorsam basrol oynadigi oyunda fenalasiyor, bir kac saat sonra ise ölüyordu.
hesabın var mı? giriş yap