müvekkil

• yemin ederim kafayı yedirtir bunlar insana. hep derlerdi okulda hocalar falan, önce müvekkilinizden koruyun kendinizi diye de dinlemezdik.
  bayramdan önce bi senet getirdi adamın biri. fakat anladığım kadarıyla rahatsız yahut işi inada bindirmiş. senet elinde, hadi alın gidin icraya oradan hacze dedi. tamam bilmiyor olabilir. usulü anlattım güzelce. önce bir vekalet çıkarın, masraf yatırın, icra takibini başlatalım, icra takibi kesinleşmeden hacze gitmek vs. söz konusu olamaz diye. borçlu da tanıdığım biri ve kaçak maçak değil, ödeyecek denkleştirememiş bayram önü.
  neyse abi gitti, vekalet çıkardı getirdi çarşamba saat 11 civarında. tamam dedim. bayramdan sonra başlatalım. hadfi şimdi başlat şimdi git başlat, yetişirsin adliye buradan 5 dakika diye yedi beynimi. yine anlattım güzelce, takip hazırlanması gerekiyor, icra dairesine ''takiiiiiiiiiipppppppp'' diye bağırarak girince takip açılmış olmuyor vs. tamam dedi, ikna oldu gitti sağolsun. pazartesi masraf yatırırım, salı başlatırsınız dedi. tamam dedim.
  salı günü, dün yani, parayı yatırmaya gidiyorum, gittim postanedeyim, sıra bekliyorum, yatırdım çıktım, ve son olarak takip başladı mı, takip başladı mı, takip başladı mı sebepleriyle 7 kere daha aradı. -başlamadı takdir edersiniz ki.
  ve bugüne geldik sabah 8 de başlayarak, ağzına sçtığımın telefonuna 6 cevapsız arama bıraktı. aramayacaktım da, ulan dedim adam ödeme falan yapmıştır, ona yazık olur arayayım bari.
  aradım.
  - alooooo?
  - beni aramışsınız ali bey, kusura bakmayın duruşmadaydım, açamadım.
  - he aradım avkatım, nooldu bizim iş? sonuçlandı mı?
  - sonuçlandı ali bey. dün siz masrafı yatırdıktan sonra çektim parayı, gittim sıktım şerefsizin ayağına.
  - ağır sessizlik-
  kapan telefon.
  sonra vay efendim git niye ters.
  amına koycam ya!
• türk hukuk sisteminin olması gerektiği gibi işlemesinin önündeki yegâne engel müvekkildir.
• bir avukatın ömrünü en az 20 sene kadar kısaltma yeteneğine sahip, kafa ütüleyicileri. hele de elinizdeki dava dosyası boşanma davası ya da velayetin nez'i ise yandı gülüm keten helva, konuştukça konuşuyorlar efenim durduramıyoruz.
  
  ''a.g. kadınları ya, ben mi buldum size sikimsonik herifleri, ben mi evlen dedim, bu kadar veryansın ediyorsun ya şimdi bana, beni şöle dövdü, böle aldattı, bık bık bık, tüketiyorsun ya beni, bir parmak şıklatsa koşacaksın adamın kollarına yeniden, g.t gibi kalacağım duruşma salonunda, keşke senin kadınlık gururunla oynayan bu adamların üstüne tükürebilsen de birlikte tükürsek.'' demek isterken, diyememek sinir bozucudur.
  
  çok açık, net ve kısa tanımla ömür törpüleri.
• kendilerini başka avukatlara becertip, tüm bunlardan ders alıp, akıllanıp, gözleri açılıp beni becerme derdine düşüyorlar.
  topunun .mına koyıım.
• avukatlar elma,armut vs. gibi somut, elle tutulur şeyler değil de "bilgi" sattıklarından dolayı onlara genelde emeklerinin karşılığını vermeyen hizmet alan kişilerdir. müvekkiller davranış türlerine göre çeşitli kategorilere ayrılabilirler (bu liste sınırlı olmayıp, her an yeni bir müvekkil türüyle karşılaşılabilir):
  
  -bir çantaya bilmem kaç milyon para bayılan, estetik için doktorlara milyarlar harcayan ama bir avukata işi düştüğünde ofise gelmeye bile tenezzül etmeyip, senin yıllarca beynin sulanıncaya, gözlerin yorgunluktan görmez hale gelinceye kadar uğraşıp didinip öğrendiğin şeyleri 5 dakikada telefonla kendilerine söylemeni bekleyen müvekkil.
  
  -sanki davasını sana verecekmiş gibi ofisine gelip,senden öğrendiği bilgileri sırf başka bir avukata caka satmak adına, bak beni kazıklamaya kalkma ben de bişiler biliyorum'u göstermek için kullanan müvekkil türü.
  
  -ne var ki canım bu davada, ben de açarım diyip, davanın içine edip, artık kaybetmeye yakın bir zamanda kurtar beni diye kapını aşındıran ve bir anda mucize yaratmanı bekleyen müvekkil modeli.
  
  -borcunu tahsil için seni alelacele hacze gönderip, borçlunun yusuf yusuf hissetmesini sağladıktan sonra, senden habersiz borçluyla anlaşıp, kendi borcunu tahsil eden ama senin vekalet ücretini hiçe sayan ve daha sonra telefonlarına bile çıkmayan müvekkil modelidir- ki en yüzsüzü bunlardır-
  
  -her işi ayrıntısına kadar soran, her gün seni telefonla arayıp taciz eden, kendi kendine kanunları okuyup, sonra da bak ben okudum aslında böle böleymiş diye seni yönlendirmeye çalışan sakıncalı müvekkil türü.
  
  -az da olsa yaptığın işe saygı duyan, senin gerçekten bir hukuk adamı olduğunu hissettiren müvekkil modeli.
• ben bugün karar verdim bunlar beni kanser eder, sonra yeniden doğurtur, bir kez daha kanser eder. ulan 2 senedir tanık bulması ve masraf ödemesi için haftalarca peşine düştüğüm mal bir müvekkilim dün itibariyle bilirkişi masrafını getirmedi diye davaları reddedildi. tuttum tutanagımı sonra bana rücu etmesinler diye. bugün telefon çaldı, tanımadığım bir numara, ben ''ulan seni avukat bozuntusu 2 haftadır bizi yana yakıla arıyorsun, derdin nedir?'' diyecek diye beklerken ( cep numarası değiştiği için ulaşamıyordum, 2 haftadır arayıp evde hanımına not bırakıyorum bir türlü bana dönmüyor bu mal adam) adam bana ''yav biz bu adama niye tazminat davası açmıyoz avkat hanım'' demez mi, açtım ağzımı yumdum gözümü.. nasıl bir çıldırıştır yaşadığım, tahayyül edemezsiniz..
  ulan 2 davan var da ne hayrını gördük, düşürdün dosyaları bre mal, bir de 3. bir dava mı açayım senin lehine..
  
  not: karısına acıyordum ama vekalet sözleşmelerimi pazartesi ilk iş icraya koyacağım.. it herif.
• "türkiye'de müvekkil" şeklinde özel bir çeşidi vardır.
  
  para vermek istemez buna karşın aylık kazancın tamamını ödüyormuş gibi bütün zamanınızı talep eder. telefonlar anında açılmalı, mesai saati diye bir şey olmamalıdır.
  
  üzerine düşen hiçbir şeyi yapmaz. tanığını hazır etmez, delilini getirmez, söylediğiniz süreye uymaz, "sakın" dediğiniz şeyleri özellikle yapar. iş işten geçince sizi arar.
  
  sonuçta da istediği sonuç olmazsa kabahatlisi zaten ya avukattır ya hakim ya da karşı tarafın herkesi ayarlayan avukatı.
  
  para? yok canım ne parası. o kadar danışma hizmeti, oraya gel buraya git, duruşmalar, ihtarname düzenlemeler... yol paranı bile cebinden yaptığınla kalmanda sorun yok. çünkü bu tarz müvekkilin talep ettiği adalet böyle bir şeydir.
  
  ps: evet biz de insanız, evet biz de bıkıyoruz. bıkkın bir halde yazılmış bir entry'dir.
• bir gayrimenkul davasina bakacaktim. gayrimenkulun degeri bir hayli yuksek. muvekkilimle mukavele yaptim. mukaveleler baronun bastirdigi tip mukavelelerdir, isim hanesini doldurup imzalarsiniz. dava icin bir yil gidip geldim. dava neredeyse sonuna yaklasiyor. muvekkilim esiyle beraber geldi. "dosyaya esim bir bakmak, mukaveleyi de gormek istiyor" dedi. esiyle o gune kadar hic tanismamistik. peki, dedim, dosyayi verdim. soyle bir taradilar, baktilar. sira geldi mukaveleye. onun takili oldugu dosyaya el atti. mukavelenin imza hanesini yirtip yemege basladi.
  agzinda hasur husur cigniyor. sonuna geldik ya isin, para alma zamani... vermemek icin mukaveleyi yiyiyor. agzindan bir - iki parca kurtarabildim, tukruklu, islak. allahtan, yuttugu parca bos kisma rastgelmis.
  bu yaygin bir olaydir, cok yaparlar. tam davanin sonuna gelirsiniz, azlederler sizi. davayi acacaksiniz, aylarca ugrasa dur; o zamana kadar izini mi kaybettirir, adresini mi kaybettirir, ne olacagi bilinmez. yani, istanbul muvekkili avukattan daha profesyonel.
  ......"
  
  yazan: nail gureli
  kaynak: http://www.milliyet.com.tr/…2/13/t/haber/hab04.html
• bunların, ellerinde -harcını "aa ne demek x hanım/y bey, benden olsun" cümlesi eşliğinde siz ödemediğiniz müddetçe- hiçbir zaman vekaletnamesi olmayacak olduğu halde eş/dost/akraba/sülale/klan kontenjanından bir şekilde kırılamayacak insanları araya sokmak suretiyle kendilerinde 7/24 ve her türlü koşulda sizi arayıp çok geniş bir skaladan herhangi bir konuda (min. 30 dakika - max. ?) bütün sıkıntıları sayıp döküp eksiksiz ve sürekli hukuki danışmanlık alma hakkını gören arsız yüzsüz modelleri de vardır ki, enerji vampiri buna benzemiyorsa eğer, başka bir şeye benzemeyecektir. -zoraki müvekkil mi demek gerekir acaba öylelerine?- avukatlık ruhsatnamenizi noter huzurunda parçalayarak yutmadığınız müddetçe, bu zoraki müvekkillere ulaşılır olmama gibi bir özgürlüğünüz hiç yoktur.
  
  uzman olduğunuz konuda aldığı cevabı asla beğenmez, ister ki hukuk sistemi yatsın kalksın onun menfaatleri dışında hiçbir konuda kodifikasyon yapmasın. cevabı verip geçeyim dersiniz, "ömö yönö yörgö pökötöndö böylö olmayacakmöş" diye bir yerlerden gözüne çalınan ve konuyla bile alakası olmayan saçma sapan detaylarla aralardan girer, zinhar dinlemez. uzman olmadığınız konuda, çalınan zamanınızdan ötürü kurdeşen dökme aşamasına gelseniz bile nezaketi elden bırakmayarak "yanlış bilgilendirme yapmak istemem" demenizle bile başka birilerine yönlendirilmeyi asla kabullenmediği gibi, tavırlara ve triplere girerek kırılamayacak insanlarla olan ilişkinizde huzursuzluğa neden olmayı da hiçbir şekilde ihmal etmeyecektir. evlerden ırak!
• 1. her biri her zaman kısa bir şey soracağını söyler.
  2. ve her biri konuşmanın iki dakika süreceğini söyler.
  3. bugüne kadar hiç, benim konu biraz detaylı, yarım saat sürer diyenini görmedim. hep kısa bi şey soracaktır ve iki dakika sürecektir soru, iki.^*