ne seninle ne de sensiz
-
(bkz: iki ucu boklu degnek)
-
"sen"sizmiş gibi, tüm "ben"liğimi sana adayarak
yepyeni bir "biz"in peşinde(yim)... demektir. -
uğruna yaşamaya değen şeyler listesinde ilk sırada gelişinin
açıklığıyla ters orantılı senlilik ve sensizlik çelişkisi ...
mücbir sebepten değil acılarım
tamamen ağır ihmal.
ama yinede inhisari yaşamak istemiyorum acıları,
seni ve sensizliği...
hayat içinde ki çapraz koşularda yenik ;
az biraz mağrur
ve çoktan az hüzünlü geçecek zamanların korkusunu yaşıyorum usulca.
bırakamıyorum senle üç fındığı yarı yarıya paylaşıp
yine üç fındık yemenin adilliğini,
ve güneşe doğru hapşurup sana gökkuşağı yapmanın
yüzünde bıraktığı gök kuşağından renkli gülümsemeyi...
bu hayatın bütün talihsizliklerine rağmen
senle olmak
senle yani
yani dünyanın güneşe dönük en güzel yüzüyle olmak
yinede vazgeçilmez
bana ve sana rağmen... -
bazi biten iliskiler vardir ve ama iki tarafda ayriliktan dolayi uzgundur. ama bu iliski iki insan birlikteyken surmemektedir, ayrilik nedeni de budur. ve boyle iliskilerin sonunda insan dusunmeye baslar oyle de olmuyor boylede olmuyor.
-
sevgiliden ayrılınılamaması durumunda soylenen, gitgide kanserlesmeye mahkum ilikilerde sıkca kendini duyuran bir söz. allah belamı verse de kurtulsam da denir bazen.
-
“kirpi gibisin çocuk.
her tarafın diken.
kim elini uzatsa,
delik deşik.
üstelik, sen de kan içindesin.”
*
***
soğuk bir kış günü düşünün.
hava 0 derecenin altında.
her yer bembeyaz karla kaplı.
yollar hep buz tutmuş.
ısınmak için birinin sıcaklığına ihtiyacınız var ve bunu ancak birbirinize çok yakın durarak sağlayabilirsiniz.
ileride köşeye sinmiş zavallı kirpileri görüyorsunuz.
onlar da soğuktan donmamak için birbirlerine sokulmuşlar fakat yapıları gereği, safları sıklaştırdıkları anda oka benzeyen dikenleri birbirlerine batmaya başlıyor.
üşüdükçe yaklaşıyorlar, dikenleri battıkça da uzaklaşıyorlar birbirlerinden.
dikenlerin batışının verdiği acı mı yoksa soğuktan donacak olmanın verdiği korku mu daha fazla, hangisi daha katlanılabilir onların gözünde, bilinmez.
bu yaman çelişkiye son verebilmek için; çektikleri o telaşlı eziyet sonrası öyle bir mesafe bulmalıdırlar ki, ne donsunlar ne de acı çeksinler dikenlerden dolayı.
işte alman filozof arthur schopenhauer da, 1851'de yayınladığı ''parerga ve paralipomena: kısa felsefi denemeler'' adlı eserinin ünlü 396. bölümünün bir kısmında; kirpi ikilemi * metaforu ile, bizdeki “fazla yakınlık tez ayrılık getirir.” atasözünün karşılığı olan sınırlar konusunu açıklamıştır aslında.
bu durum insan ilişkilerinde de böyledir.
hepimiz ihtiyatlı davranan ve fakat korkularının dikene dönüştüğü bu kirpilerden biriyiz aslında.
ve bu ikilem bize içe dönüklük ile kendi kendine empoze edilen izolasyonu açıklar özünde.
biliyoruz ki sosyal bir varlık olan insan, iç dünyasındaki boşluğu ve tekdüzeliği başkalarıyla ilişki kurarak doldurmak ister.
yakınlaşmak istediği kişilerin kendisine ters gelen özellikleri ve tahammül sınırlarını aşan hatalarını gördüğünde de arasına mesafe koyup, onlardan uzaklaşır.
fakat sonunda tıpkı insanların; evlerinin arasına duvar, bahçelerinin arasına da çit çekmeleri gibi, optimum bir yakınlık ve tahammül seviyesinde buluşup, dengeyi kurar.
böylece araftan kurtulup; yalnızlığının soğukluğundan uzaklaşarak çevrenin sıcaklığını hissederken, dikenlerden kanayan yaralarının acısını artık hissetmiyor olur.
bu aşk hayatında da böyledir.
lâkin aralarından bazılarının dikenleri, çok daha bilenmiş, çok daha sivri olabilir.
buna ancak yalnızlık rüzgârının boşluğunda savrulmamak için direnen ve kendi iç ısıları yüksek olanlar karşı koyabilir.
ve önümüz kış.
dikenlerinin azametiyle diğerlerine itaat dayatması yapıp, biat etmeye zorlayan bu “kirpiler”in akıbeti de buz tutmuş ayazlı bir tepede yalnız bir şekilde donmaya mahkûm olmaktır.
***
“ne böyle senle ne de sensiz,
yazık yaşanmıyor çaresiz.
ne bir arada ne de ayrı,
olmak imkansız hiç sebepsiz…”
bu tanıdık melodi çalarken arka fonda; çay içerken bile yanmamak için her zaman ''dudak payı'' bırakan ben, yazımı okuyan her birinizi teşekkür için kucaklıyorum tek tek.
ama tabiki kirpi mesafesinden. -
kisinin kendi maneviyatinin yetersizliginden kaynaklanan, sacmaligin daniskasidir.(bkz: yok boyle birsey)
-
bu cümleyi kurduğunuz herhangi bir ilişkiniz varsa; aşk, dostluk, arkadaşlık gibi, bir okuyun derim : donmuş kirpi kuramı
-
bir ilişkide olabilecek en kötü safhalardan bitanesi, neredeye en kötüsü.. sevgiliye inanılmaz ihtiyaç duymak ve sevmek, lakin bazı konulardaki anlaşmazlıklar sonucu inanımaz kızmak ve kavga etmek; akabinde bi barışıp bi kötü olmak, iyiyken bile sapıtmak, kötüyken düzelmeyi istemek, geronimo gibi konuşmak...*
-
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap