• (bkz: sınıf annesi)

    bu nedir? hangi hakla hukuki ve idari bir mercii yerine koyuyor?

    gelen mesajlar üzerine edit: meğer ne “köklü” ve “önemli” bir merciymiş de haberim yokmuş. çok yazık vallahi. eğitimsiz toplumlarda bireyler azıcık görev ve sorumluluk almayagörsün, gönüllülük esasındaki işlerde bile böyle cozutuyorlar.
  • şurada rastladığım olay.

    özetle, sınıf annesi, sevda öğretmene öğretmenler günü için sınıfça pahalı bir markanın montunu aldırır. ali kaan adlı çocuğun velisi inci hanım hediyeye katılmaz. çalıştığı yerden izin alamadığı için sınıfta yapılan öğretmenler günü kutlamasına da gelemez. öğretmen whatsapptan veliye "çıkarttığınız problemden dolayı üzgünüm" şeklinde mesaj atar. ardından, önceden hiçbir problem yaşamamış çocuğun "uyumsuz ve arkadaşlarına kötü örnek olduğu" gerekçesiyle sınıfının değiştirilmesine karar verilir.

    görsel
  • genelleme yapmak yanlış olur biliyorum ama bu kadın öğretmen şımarıklığı ne olacak bilmiyorum, bir öğretmen olarak söylüyorum bunu.
  • (bkz: oha) sabah bir başlık altında geçen haberde biri "ülkenin %80'i hırsız" demiş de içimden "evet doğru diyor" demiştim. aha bu da bir örneği işte...
  • her minvalde saadet zinciri çıkartabilmeyi başaran bir toplumda gerçekleşmiş olay.
  • olayın aslı astarı tam olarak nedir bilemiyorum. velinin çıkarttığı sıkıntı sadece kutlamaya katılmamak ve çocuğunu göndermemek ise öğretmenin yaptığı şey büyük saçmalıktır.

    17 yıllık öğretmenim veliler toplanıp bana öğretmenler günü kutlaması yapsa asıl ben öğretmen olarak reddeder katılmazdım. kadının işi vardır katılmamıştır. veya işi yoktur saçma bulmuştur katılmamıştır. neyine mesleğine ve şahsına hakaret olarak algılıyor anlamış değilim.

    hediye olayına gelirsek her öğretmenler gününden 1 hafta önce çocukları kesinlikle hediye satın almamaları konusunda uyarırım. "illa hediye vermek isteyen varsa benim resmimi çizsin onu getirsin" derim. resim konusunda ise atış serbest tabii. beni tırtıl olarak çizen de var süper kahraman gibi çizen de.

    özetle sayın veliler, bırakın artık şu aman öğretmene şunu alalım bunu yapalım muhabbetlerini. çocuk istiyorsa otursun öğretmene bir mektup yazsın, bir resim çizsin. ögretmen için bunun bilmem ne marka monttan daha kıymetli olması gerekir. ben ve tanıdığım bir sürü öğretmen için de kesinlikle daha değerlidir.
  • üst edit; aşağıda biri 80'li yıllar için trajik bir hikaye anlatmış, karanlık dönem demiş. benim hikayeme bakınca sanki iyi bir dönemmiş gibi algılanıyor, öyle bir şey yok. bok gibiydi seksenler, eşek sudan gelinceye kadar çocuk döverlerdi... aşağıdaki hikayem sadece basit bir olay. yoksa sikeyim seksenleri doksanları en iyisine kafam girsin...

    sınıf annesi denilen tırı vırı veliler arasındaki işleri koordine etmek için seçiliyor, yani bizim de ilk okulda çocuğumuz var oradan biliyoruz.

    mesela çocuk çiçek götürsün öğretmenine diye düşünüyorduk, sınıf annesi velilere mesaj atmış "temsili çiçek aldık, her öğrenci birer tane verecek, fazladan çiçek kimse almasın" diye.

    bizim öğretmenimiz sene 1985 86 falan o yıllarda, bırakın hediyeyi çiçek bile istemezdi. sadece derdi bahçenizdeki çiçeklerden getirirseniz olur derdi adam.

    şimdi iyice tuhaflaştı bu işler. çocuğumun gittiği okulun müdürü mesaj attı "öğretmenler günü kutlaması olarak hediye alınmayacaktır" diye. yani doğru olanı yapanları örnekle gösteriyoruz öyle leş bir ülke olduk...
  • buradaki olay gerçek midir değil midir bilemem. ancak burada iddia edilen olayın bir benzeri 1981 ya da 82 yılında kardeşimin başına gelmişti. ben de kardeşimle birlikte aynı ilkokulda başka bir öğretmenin sınıfındaydım. benim öğretmenim dayak atmasıyla ünlü bir erkek öğretmendi. biz öğretmenler gününde yalnızca okul bahçesindeki toplu töreni bilirdik kutlama olarak. öğretmene, öğrenciler olarak öğretmenler günü hediyesi almak gibi bir kavramdan bile haberimiz yoktu. ancak kardeşimin yeni başladığı sınıfındaki kadın öğretmenin böyle bir alışkanlığı varmış. öğretmenler günü yaklaşırken, hediyelerin sınıfa getirlmesi gerektiğin hatırlatmış sınıfta. kardeşim de eve gelip öğretmenin hediye istediğini söylemişti. bizimkiler de hediye istenmesini tuhaf karşılayıp herhangi bir şey yapmamışlardı. zaten ilk kez bu konu vesilesiyle öğrencilerin öğretmene hediye aldığını duymuş olduk. kardeşimin sevgisiz öğretmeni, veli toplantısında annemi sona bırakarak, her veli ile tek tek konuşup hediyeleri için teşekkür ettiğini bildirdikten sonra sıra anneme geldiğinde "siz ne almıştınız öğretmenler gününde? aa tamam hatırladım, siz bir şey almamıştınız." dedikten sonra konuyu kardeşimin gerizekalı olup olmadığına getirmişti. tabi annem çok utanmış. o yıllarda memur ve öğretmenlerin yaptığı böyle hadsizliklere tepki göstermek pek yapılan şeyler değildi. daha sonrasında kardeşimi yıl boyunca sınıfta her fırsatta aşağılayarak sonunda da sınıfta bırakarak, bize kardeşimin zeka sorunu olduğunu belirtip tedavi ettirmemizi önermişti.

    kardeşim hala "ölmüşse mezarında ters dönsün" diye beddua eder kendisine. tabi 80'lerin başı. o zamanlar kol kırılır yen içinde kalırdı. şimdi de çok parlak değildir durum elbette ama o zamanki kadar karanlık olduğunu da sanmıyorum.

    edit: 40 yıllık olayın kardeşimin hatırlatması üzerine unuttuğum detayları.

    tarihlerde sıkıntı olabileceği konusunda gelen bir uyarı mesajı üzerine şunu eklemeliyim: söz konusu öğretmenin hediye istemesine gerekçe olan gün öğretmenler günü değil de öğretmenin kendi doğum günü olabilir. kardeşimin de benim de ilkokul yaşlarında olmamız ve olayın üzerinden 40 yıl geçmiş olması dolayısıyla net hatırlamamız mümkün değil. kesin olan şey olayın gerçekleştiği yıl. kardeşim söz konusu öğretmenin sınıfında 1981-82 öğretim yılında ders görmüştü.
  • şahsına ve mesleğine saygısı olmayan bir öğretmenin, velisine öğretmenler gününe katılmadığı için trip attığını da görmüş olduk.
  • veli sonuna kadar haklı. yalnız ben o çocuğun velisi olsam, çocuğumun bu zihin yapısındaki bir öğretmen tarafından okutulmasini istemez, ilk fırsatta çocuğumu onun sınıfından alır normal bir öğretmene verirdim.

    bu whatsapp konuşması gerçekse de milli eğitim bakanlığı tarafından incelenmesi ve söz konusu şahsa "irtikap"tan dolayı gerekli davanın açılmasi gerekmektedir.

    (bkz: irtikâp)
hesabın var mı? giriş yap