• kendileriyle bizzat tanışma şansına eriştim geçenlerde. çok yakın bir arkadaşımın evine gündüz vakti hırsız girip ortalığı talan etmiş, yükte hafif pahada ağır ne varsa toplamış götürmüş. doğal olarak 155'i aradık. birkaç ekip birden geldi. kendi aralarında "vay anasını kapıyı nasıl açmış, ulan geçen bizim bir arkadaşın evine girmiş v.s..." gibi diyaloglar kurduktan sonra hiçbir şeyi ellemememizi "olay yeri inceleme"nin geleceğini ve delil toplayacağını söyleyip gittiler. başladık beklemeye. bu arada dondur, sütyendir, mahrem denecek ne varsa evin her yerine saçılmış durumda. olayı duyan konu komşu geçmiş olsuna geliyor,"buyrun ahanda bunlar da donlarımız" diye alıyoruz içeriye. neyse efenim 3 saat sonra iki amca geldi, ellerinde bildiğin takım çantasıyla. elektrikçi mi polis mi ayırdetmek neredeyse imkansız. o anda arayan birine durum bilgisi veren arkadaşımın "şimdi de csi geldi" demesi de hayli ironikti bittabii. önce kendi aralarında kahve ağzıyla olay değerlendirmesi yaptıktan sonra başladılar parmak izi almaya. hırsızın ortalığa saçtığı ne varsa hepsini biraz daha dağıtıp "abula gaste kaadı var mıydı?" diyerek ortalığı kirletmemeye de özen (!) gösterdiler. pencere pervazlarına ise bularken ışığı yetersiz bulup "el lambası" istediler. 2 saat kadar uğraştıktan sonra ancak tek bir parmak izi bulup gittiler.
    son tahlilde kendileri hakkındaki yargımız şudur: yerli malı csi'mız çok donanımlı; takım çantasıyla gelip, el feneri var mı yinge diye sorup ağzında sigarayla parmak izi alıyor.
  • bu işi yapan polisleri hep sarı şerit çeken ardından beyaz giyisilerle etrafta delil arayan insanlar olarak hayal etmiştim ancak gerçek öyle değilmiş.

    evimize hırsız girdi, polis geldi tutanak tuttu. ardından akşama doğru olay yeri inceleme gelip parmak izi toplayacak çok fazla etrafa dokunmayın dendi. iyi güzel bekliyoruz evde ardından kapı çaldı iki tane orta yaşlı amca girdi içeri ne bir sarı şerit ne de bir beyaz kıyafet. biz olay yeri incelemeyiz dediler başladılar parmak izi aramaya. hadi hayallerimi yıktınız ona bir şey demiyorum, peki ardından aramızda dönen muhabbete ne demeli.

    + abi nasıl parmak izleri belirgin mi çıkar mı bişey.
    - yok be abicim bişe çıkmaz burdan. bulunmaz onlar ahahahahahah (büyük harfle güldü orospu çocuğu).
    + delil varsa niye bulunmasın abi hem aşağıda güvenlik kamerası görüntüleri var.
    - onlardan da bişey çıkmaz abicim neyse bizim işimiz bitti yine de bi haber çıkarsa biz size haber veririz.

    ertesi gün ev arkadaşımla birlikte civardaki dükkanların kamera görüntülerini rica edip topladık 1 gün boyunca izleyip suçluları tespit ettik.

    ama adam haklıymış 1 sene geçti yine bir şey çıkmadı.
  • insanı "yaptıkları işi ne kadar iyi yapıyorlar" diye şüpheye düşüren kurum. cinayet mahaline gelen bu ekibin görevlileri sokakta üstlerini başlarını giyinip öyle giriyorlar içeri. evet, maskelerini, eldivenlerini ve galoşlarını da (!) tozlu ve çamurlu sokakta giyip öyle giriyorlar. saçmalığın daniskası.
  • efenim evimde ne güzel kardeş payı'nı izliyorum. meyve tabağım elimde. ananas var, muz var. elit elit takılıyorum. derken kapı çaldı. alt kattaki teyzeye hırsız girmiş. uzaktan da akrabamız oluyor. anamı da aldım indim. olay yeri inceleme ekibi gelecek dediler. heyecanlandım tabi. daha önce hiç incelenecek olay yeri görmemiştim. inceleyecekleri de görmemiştim tabi. neyse adamlar gelmeden ben ufak ufak işe koyuldum. adam yatak odasından girmiş. odayı karıştırmış. sonra mutfağa dalmış öyle de çıkmış girdiği yerden. ilk olarak en çok iz bırakan yerlere odaklandım. balkon parmaklıkları, pimapen kenarları, balkon kapısının camını ekledim incelenecekler listesine. sonra mutfağa girdim. buzdolabının üzerindeki örtünün dağınık olduğunu fark ettim. lavuk eliylen yoklamış orayı da. yer miyim olum ben? orayı da ekledim. sonra bu kadar inceleme alanının yeterli olacağı kanaatine vardım. çok zevkli bir işmiş olm bu. hiçbir şey çalamamış ama. çalsaydı böyle keyif almazdım herhalde. neyse konuya geliyorum. ben hiç profesyonelliğimi bozmadan, büyük bir titizlikle işimi bitirdim ve oturdum. sonra adamlar geldi. iki tane genç polis. gerekli imzaları verdikten sonra adamlara pimapen camını ve parmaklıkları gösterdim. izleri alıp gittiler. göt gibi kaldım amk. insan bi güzel bişey söyler hıyar! ne bileyim çukulata mukulata vereydin bari. adamlar gittikten sonra da öteki parmak izlerini ben inceledim. buzdolabının üzerindekiler çok belirgindi özellikle. lavuk elini kaydırmadan dokunarak yokladığı için izler çok netti. izleri alıp elimdeki örneklerle karşılaştırdım. sonuçları da hemen çıktı! annem değil. ben de değilim. teyze de zaten evde değilmiş.

    teyze de artık o evde kalamam diyor. uzun bir süre bizde kalacak gibi. olsun. ben o ibneyi bulacam. yarın ilk işim eve girip inceleme işlemlerine kaldığım yerden tekrar başlamak olacak. bütün parmak izlerini bulup çıkartacam. amına koyacam o ipnenin.
  • her oglen buyuk sirketlerin yemekhanelerine gidip yemekler iyi cikiyor mu diye incelerler.
  • amerikan polis dedektiflerinin fosur fosur sigara, pura ve bilimum tütün mamüllerini tüttürüp, litrelerce kahve tükettikleri yere "olay yeri", bu eylemi gerçekleştirirken sağı solu dikizlemelerine de "inceleme" denir.
  • bir ziraat yatirim cali$ani olan ve acaba her cali$ani boyle denyo mudur diye du$uncelere gark etmi$ tirsak sozluk yazari..

    kendisinin ettiklerini ibret olsun diye $irket yetkililerine zevkle iletecegiz.
  • film işi ile uğraşan kişiler tarafından işleri "olay yeri pisletme ve kanıt yok etme" olarak belirlenmiştir, bu ekibin rol aldığı bir senaryoda muhtemel replikler şöyledir;

    - siz kirletmeden önce dedektif odaya bakmak istiyor,

    - delilleri yok etmeden ben bir giriyim,

    - siz olay yerini kirletmeden once adamların bir baksın,

    - kanıtlara birşey olmadan ben bir goz atayım,

    - adamlarınız bu işin de içine etmeden önce ben 5 dk ...
  • devlet büyüklerinin olay mahallinde görünüp, "haaa, haaa" demeleri olayı. olayın türüne, büyüklüğüne göre, "yaralar sarılacaktır", "akan kan yerde kalmayacaktır" nevînden demeçlerle süslenebilecek aktivite.

    aşağıdaki copy/paste* ile örneklenebilir:

    savaş uçağı korkuttu
    29 ekim cumhuriyet bayramı törenleri için hazırlık yapan gösteri uçaklarından birisi, keçiören subayevleri'nde aksa camii'nin minaresine çarptı.

    gösteri uçağı, öğle namazı öncesi ayvalık sokak'taki aksa camii'nin iki minaresinden birisine çarptı. uçağın kanat darbesiyle caminin sol tarafındaki minarenin alemi parçalandı. alemin küçük parçaları, etrafa dağıldı.

    caminin bir bölümünde tadilat çalışmalarını sürdüren inşaat ustaları ile olayın görgü tanıkları, öğle namazından çok kısa süre öncesinde önce uçakların gürültülerini çok yakından duyduklarını, ardından bir uçağın caminin minaresine çarptığını anlattılar.

    bu arada, olay yerine yakın bölgedeki evinden mgk toplantısı için ayrılan başbakan recep tayyip erdoğan'ın da kalabalığı görmesi üzerine camiye gelerek, olayla ilgili bilgi aldığı ve incelemelerde bulunduğu belirtildi.
hesabın var mı? giriş yap