• dişilere 'çıldırıciğim' anlamını verdirtmesi tarihten beri şöyle süregelmiş;
    ilk önceleri at hayvanı üzerinde test edilmiş bu hormon. sinekler atları huysuzlaştırır ya bunu biliyosunuz.
    bu hormon da dişi atları kızdırıp huysuzlaştırır işte, bunu da biliyorsunuz. 'atsineği' anlamına gelen
    östrojen ismini burdan almış. artık bunu da biliyosunuz. gereksiz ne varsa öğrendiniz işte tam şu an.
  • büyüme hormonunun etkisini indirect yolla inhibe eder, epifiz plağının kapanmasında etkilidir, ilk belirtisi ergenlikte göğüslerin büyümesidir...
    kıssadan hisse, erken* ergenliğe giren kızlar , kısa boylu olurlar...
  • komik buldugu herseyi emaille forward etmek ve #6333033 benzeri entrylere sukela vermek gibi eylemlerin temel nedeni
  • ing. oestrogen
    çılgınlık anlamındaki oistros'tan gelir.
    gen (jen): doğuran, üreten
    çılgınlık üreten.
    kadınlık hormonu olarak bilinir.
  • kimyasal formülü c19h24o2 olan şekerimsi

    21 yıl sonra gelen edit:
    ovaryum foliküllerinin granuloza hücrelerinde üretilen steroid yapıda hormonlardır. östrojenlerden, gebe olmayan memelilerde östradiyol-17ß, gebe olanlarda östron daha fazla bulunur. ikincil cinsiyet özelliklerini oluşturur. uterus bezlerinin büyümesini, meme bezinde kanalların gelişimini, büyüme çağında kemik uzamasını artırır, protein yapımını uyarır, lh salınımının kontrolünü gerçekleştirir.
  • erkek olduguma sukrettiren hormon. testosteron bunun yanında süper kalıyo lan
  • yoksunluğu hissizlik yaratan hormon.
  • garip bu. yanlız kaldığı zaman veya karşılanmadığı zaman hasetinden kanser yapar, bu özelliğiyle kadını en iyi şekilde tanımlayan kadın hormonudur.
    (bkz: endometrium kanseri)
    (bkz: over kanseri)
    (bkz: karşılamak) (bkz: progesteron)
  • isimlerini eski yunancada "tutkuyla çıldırtan" anlamına gelen "oistros" kelimesinden almışlardır. yüzyıldan çok da uzun olmayan bir zaman öncesine kadar -kadınlarda hdl sevilerini yükselttiğinden ve testosteronun da aksine düşürdüğünden dolayı erkeklerin patır patır gitmesi gerisinde biçare dul kadınlar bırakmasından kelli- periferik vasküler fonksiyonların dişi aparatından yayılan “şeytani etkilerden” kaynaklandığı düşünülmüştür. bu yüzden, östrojenlerin etkileri ile ilgili ilk inançlar merak ve korkuyla örtülmüştür. hala şeytanı birşey olduğunu düşünenler vardır ki bence olmalıdır. babaannem hep derdi kadından korkmayan şeytandan da korkmaz diye.
hesabın var mı? giriş yap