• noel 'de de yapılır bu çörek. yılbaşı gecesi, noel gecesi ve paskalya yortusunda tüketiriz. yortu tebriğine giderken hediye niyetine götürürüz.
    eski kaşar peynirle veya dil peyniriyle ve şekersiz çayla ne de güzel gider.
    genel adet mi bilmiyorum ama bizim evde yılbaşı akşamı çöreğin altına bir madeni para saklanır. dilimlenen parçalardan paralı olan kime denk gelirse o sene onun için bereketli geçecektir.

    makbulü evden yapılanıdır. böyle saç örgüsü gibi de şekil verdin mi adet yerini bulmuştur artık. kurtuluş'ta bunu güzel yapan arma ve üstün pastaneleri vardır. özel günler dışında da bulunabilir kimi zaman.

    yalnız paskalya çöreğine kısaca paskalya diyenlere, vitrinine böyle yazanlara sinir olurum ben. yahu paskalya yortunun adı. diyeceklerim bu kadar.
  • pandispanya, petibör bisküvi ve paskalya çöreği.

    bir dönem tatlı yerine yenilen şeylerdi. şimdi insanlar içindeki şekerin tadını alamıyor.

    millet kendisini çayı şekersiz içerek kandırıyor ama şeker tüketimimiz her geçen gün katlanarak artıyor.
  • kurtuluş caddesi'nde her paskalya donatılır pastaneler bununla. ama en güzeli arma pastanesi'nde bulunur.
  • ben küçükken, bizim üst katta bi peruz abla vardı, o yapardı bunu. ama nasıl güzel yapardı, böyle misssss gibi kokardı yaa yok böyle bi güzellik. tarifi nedir, içinde ne var bilemiyorum ama, kimsenin elinden peruz ablanın yaptığı kadar güzel paskalya çöreği yiyemedim. hatta, peruz ablanın hiçbişeyini beğenmeyen kaynanası verjin teyze bile, o kadar güzel paskalya çöreği yapamazdı. kadıncağızı bir daha görsem, ilk işim tarifini istemek de, kimbilir nerelerdedir şimdi... sabah sabah nereden geldiyse, buram buram paskalya çöreği kokuyor ortalık. aşeriyorum resmen, özendim yahu!
  • sula bozis'in "sakız kokulu günler..." adlı kitabından:
    "yılbaşı ve paskalya çöreklerinin hazırlanışı için gerekli dikdörtgen tahta tekneyi ev kadınları kilerden yılda iki kez çıkarıp temizlerdi. hazırlık genelde öğleden sonra, ikindi vakti başlardı. bir yandan anason kaynatılıp süzülür, suyu ılık bekletilir, diğer yandan hamurun mayası hazırlanırdı. hamurun yoğrulması saatlerce sürerdi. hamur kıvamına gelince üstüne haç işareti çizilir, tertemiz beyaz bir masa örtüsü veya çarşafla örtülür, tekne, yünlü yünlü bir-iki battaniyeyle sarılıp sobanın yanında kabarmaya bırakılırdı. kabarması yaklaşık altı saat gerektirdiğinden ev halkı geceyi tatlı bir telaş içinde geçirir, hamurun fazla kabarıp ekşimemesi için tetikte durulurdu. sabahın erken saatlerinde hamurun bir kısmı büyük bir bakır tepsiye yerleştirilir, üstüne yeni yılın tarihi hamurdan rakamla yazılır, üstüne susam ekilir, çatalın ucuyla etrafı nakışlanırdı. çöreği süslemek amacıyla bugün de yapılan bu nakış, paganlıktan kalan "kem gözlere şiş" dileğinden çıkmıştır."
  • durduk yerde insanın aklına gelen. ya ben de her erkek gibi göttür ne bilim memedir falan düşüneyim istiyorum ama yok arkadaş. benim aklıma bu geliyo. yanına da güzel bi kayfe. oh organze oldum. akşam gidip alayım.
  • turklerin hristiyan azinliklardan ogrendikleri bir hamur i$idir.
    adi ustunde, paskalya yortusuna hastir. rumlar sakizli yaparlar evde, ve evde yapilan paskalya coregi gibisini pastanelerde zor bulursunuz. anneler yogurur, mis gibi kokularla pi$irir.
    hafif sekerlidir, cayla nefis gider.
  • bugün yemek tarifi sitelerinde gezerken içine azıcık da anason konulduğunu öğrendim.

    bak bu paskalya çöreği tariflerinde, hep eksik bir yan vardır. mahlep koyduranlar damla sakızı da koyduğunu söylemez. damla sakızı koyduğunu söyleyenler de mahlep koyduğunu. biz saf değiliz alıyoruz tadı tabii, gurme var senin karşında asdfggdfs ama o tarif edemediğim tat, sanırım anasondan geliyor. çok az olduğu için keskin tadını çıkaramadığından olsa gerek, farketmemiştim.

    ayrıca üzerini file fındıkla süslemeyenler, paskalya çöreği yaptım demesin nokta net!
  • en önemli ve en eski bayramlarından biri olan paskalya bayramlarının vazgeçilmezi hamurişidir.
    mutluluğun resmini farklı farklı yapsak da kokusu bellidir ve paskalya çöreği kokusu bunun en güzel örneğidir. vakti zamanı gelendir. yeniden doğuşun ve baharın müjdecisi..küçüklüğümde komşularımız yılın bu zamanlarında mutlaka yumurta boyar ve bu çöreklerden yapardı. yalnız bizim pastane usulünde içine mahlep konan bi versiyonu oluşmuş. yerlisi olmuş resmen! orijinal hiçbir reçetede yoktur ama türkiye’de koymayanı dövüyorlar galiba*
    olsun artık mahlepsiz bir paskalya düşünemiyorum. ve damla sakızı olmak zo run da!
    reçete vermiyorum bir sürü tarif var, şu an fırında çıkınca örgülerin arasına çikolata parçaları koyacağım ve kahvaltıya hazır.
    mutlu paskalyalar!
  • kucukken bodrumda bir kac kez yedigim lakin pek bi seye benzetemedigim, o zamanlar hamur yigini olarak adlandirdigim gida.

    neyse dun eve gelirken ermeni bir arkadasim
    ile konusurken soz donup dolasip paskalya coreklerine, ozellikle annesinin yaptiklarina geldi. kizcagiz oyle bir anlatti ki "annen bu corekten yapinca bize de getiriver yahu" diyemedim. neyseki karsimdaki dostumuz halden anlamis olacak ki pangalti ve kurtulus civarindaki pastanelerin de bu coregi guzel yaptigini soyledi.

    aksam eve girmeden once yan sokaktaki firindan bir tane aldim. yilbasi sabahi sekersiz earl grey ile icerim diye. iyi de etmisim, kucukken yedigim corek ile dun aldigimin su an alakasi olmadigini goruyorum.

    ha arkadasimin annesi yapar ve bize de ikram edilirse ona hayir demem ayri.
hesabın var mı? giriş yap