• ne zaman dinlesem bir kahramanlık yapıp ölmek ya da ağır yaralanmak istediğim enteresan eser.
  • her 4 dizinin 5'inde kullanılmaya başlamış parça. klasik müzik dinleyicileri olarak büyük üzüntü içindeyiz.
  • mümkün mertebe ses sonuna kadar açılıp kolonların arasında oturarak dinlenmesi gereken harikulade eser. şimdilerde levis reklamında kullanılıyor. özellikle 01:50 civarında tekrardan girişi ile insanı yerden yere vurabilme yetisine sahip. muhteşem, leziz. ne desem boş haendel şaheseri.
  • albinoni sol minor adagio ile birlikte, bana göre klasik müziğin en hüzünlü eseri. insan denen varlığa - aslında genel manada hiç de hak etmemesine rağmen - saygı duyma hissi uyandıran, dinlerken dünya ile ilişkiyi kestiren, müzik denen şeyin tanrı tarafından verilen nasıl bir lütuf olduğunu insana hatırlatan başyapıt.
  • bazen dinliyorum handel'inkini. yüzlerce kez dinlenesi değil aslında. bir romanın en vurucu bölümünü okurken dinlemiştim, bir eseri sadece bir kitabı okurken dinlemiş olmak faydalı bir şey. sonra bir gün o eseri tekrar dinleyince o kitabı hatırlıyorsun, kitabı okurken yaşadığın duyguların bir çorbasını içiyorsun, sadece 3 dakikada, böyle bir şeyin başka bir alternatifi de yok (tekrar o kitabı okumak dışında, o da uzun sürüyor). sarabande'nin fonunda biri konuşuyor bende, gülüyor, ağlıyor, mülüyor, yüksek sesten tiradını atıyor, o kişi de handel değil bazen mozart bazen beethoven'dır aslında, ikisi de kendi tiradını yazmış üstüne. neyse, harcanıyorum buralarda.
  • kemanlarin aglayabildigini kanitlayan mukemmel eser.
  • haendel'in, levis reklamıyla* birlik, yerin kulağına inmiş

    d minor sarabandesi; 11'lik senfonik şiir serisinin yedincisi.. özellikle harpsichord'lu yorumu makbuldur, nefistir.. johann pachelbel'in canon'larıyla da benzerlik gösterir, canı istedi mi haspa..

    kubrick'in, purcell'in rondo'larından sonra, en sevdiği eserdir nitekim..
  • haendel elinden çıkanı kubrick yapımı barry lyndon'da görseleştirilmiş eser, filmin diğer öenmli parçası olan schubert'in mi bemol piyano üçlüsü* ile birlikte dinlenmelidir.
  • sarabande ya da saraband spesifik bir parça ismi değildir. bir müzik formunun adıdır. şarkı da bir müzik formdur ismi "şarkı" olan bir şarkı yoktur. (varsa da ben onun amk) şu şarkının adı şudur diyebiliriz. klasik müzik kültüründe eserlere isim koyma geleneği beethoven'dan sonra başlar (bu da yayıncıların bok yemesi efenim) genelde eserin formu (saraband, menuet, courante vs.) ve opus numarası ve tonu verilir. sözlükçülerin bahsettiği handel'in saraband'i litaretürde "handel suit in d minor hwv 437" şekilde geçer. hwv ibaresi handel'e ait olduğunu 437 numaralı eseri olduğunu ve re minör suitindeki sarabend olduğunu belirtir. bir çok bestecinin bir çok saraband'i vardır. ( aydınlatıcam diye canım çıktı emeğe saygı lüffen)
  • atesin karsisinda bir saattir sarip sarip dinliyorum. 20 sene once de ayni seyleri hissederdim dinlerken, simdi de oyle. yeniden dogusu hissettiriyor bana veya cok ictigim icin yeniden doguyor gibi hissediyorum, onu ayikken bir daha degerlendirecegim.
hesabın var mı? giriş yap