• “yarın, yarın, ardından yarın, ardından yine yarın. günden güne böyle sinsice sokulur işte, gelir vakti zaman. eridi gitti cılız mum. hayat dediğin nedir ki: oynayan bir gölge, sahnede çırpınıp zamanını dolduran zavallı bir oyuncu. oyun bitince duyulmaz artık sesi. bir aptalın anlattığı gürültülü patırtılı bir masal. hiçbir anlamı da yok.” politik tragedya macbeth'den.

    ve şöyle de seslenmiş büyük şair ruh '' sadece ses ve şiddet dolusun! başka hiçbir anlamın yok...'' günümüz yeni türkiye'nin de nostradamus'u olmuş yüzyıllar öncesinden. sanki.
  • "kaybettiğin yerde bekleme, güçsüzler öyle yapar. sana kapanan kapıyı bir daha çalma, kapanan kapıyı acizler çalar."
    demiş.

    tam da uyumaya karar vermiştim oysa :/
  • zamaninda anadolu lisesinde bir ingilizce hocasinin, deste gurultu yapan ogrenciyi tahtaya cikarip ''hadi sunu dogru duzgun tahtaya yaz'' dedigi bir ingiliz soy adi.
  • durum vaziyet: gecenin kör karanlığında yapacak sayfalarca işi varken hain ellerin sistemi kapatmasıyla elleri kolları bağlanan biçare aşık, boş sigara kutusunu gözleri yaşlı seyretmekte ve kalan son izmaritlerin uzunluklarını ölçmektedir. çalışmaya başlarken gözkapaklarını ağırlaştıran uyku terk-i diyar eylemiştir. bu ahval ve şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere dakikalar hızla sabaha koşmaktadır ve zavallının cebinde taksiye verecek 5 lirası bile yoktur. havayı ağırlaştıran izmarit kokusu içgörüsünü tamamen kaybetmiş kahramanımıza zaten atlamaya can attığı sükunet denizini tekrar hatırlatır

    sonuç: ayın bu içe tuhaf bir sarhoşluk veren çukuru girdap misali sessizce çalkalanmaktadır

    tanım: işte tam o anda, kederini daha fazla iiçinde tutamayan bu zatı gökyüzüne kafasını kaldırtıp leonardo di caprio misali "aşkolsun kader yıldızım" diye haykırtan kişi bittabii shakespearedir.
  • dünyada iki adama aşığım ikisi de ölü biri van gogh biri shakespeare. kimse onun varolmadığına inandıramaz beni. hayallerimle oynamayın benim, üzmeyin beni. o benim kral lear'ım, o benim macbeth'im, o benim hamlet'im, o benim iki soylu akrabam ve hayallerimi yaratan, kafamda obsesif bir şekilde yaşattığım yazarım, yıkmayın.
  • aşk, gözle değil ruhla görülür.
  • "so foul a sky clears not without a storm" demiş bir bilgedir. yani "bu kadar karanlık bir gökyüzü fırtınasız açılmaz".

    isteyen istediği çıkarımı yapabilir. ne kadar da tanıdık.
  • yeni okumaya başladığım yazar.
    kitabının ilk cümleleriyle beni vurup geçmiştir.
    üstad bu nasıl giriştir dedirtmiştir.
    "müzik aşkı besliyorsa, çalın çalın.
    gözü doysun , iştahtan kesilsin , şu aşk bitsin , tükensin."
  • geneleve gide gide (bkz: frengi) hastaligi bulasmis cukune duskun yazarlardandir.
  • büyülenmemek elde değil...

    yarayla alay eder yaralanmamış olan
    bak nasıl da sararıp soluvermiş tanrıça kederden
    sen ondan çok daha parlaksın çünki
    sen!
    tüm göklerin en güzel yıldızlarının ilki!
    sen aydınlatırsın geceyi
hesabın var mı? giriş yap