• sanal sorunsaldır. gerçekte ne istekler sınırsızdır ne de kaynaklar kıttır. yeteri kadar parası, dolayasıyla kitlelere hükmedecek yeteri kadar gücü olan orospu çocuklarının, "buna ihtiyacınız var" diyerek sikik icatlari, götümüzün içine kadar giren medya araçlarıyla bize pompalaması, ardından da "evet sahip olmak istiyorsunuz ama bunların üretiminde kullandığımız kaynaklar kıt. o yüzden pahalı. hem bunlara sahip olmak ayrıcalıktır" gevrekliğiyle daha çok para ve dolayısıyla daha çok güç istemelerinden kaynaklı sorunsal gerçektir ancak. bi sürü öküz de, ufacık afrikalı çocukların boğaz tokluğuna işledikleri pırlantalara, koca götlü karıları onlara fazla dırdır etmesin diye, aslında hiç ihtiyaç duymamaları gereken kredi kartlarına 24 ay kölelik kontratı yaparak kamyonla para ödemektedir.

    "zenginler, kokain alabilmek için fakirlere nike satar... fakirler de nike alabilmek için zenginlere kokain satar" - emre yılmaz
  • kapitalizmin en büyük yalanı ve aynı zamanda en etkili argümanıdır. öyle ki, bir yanlış bilinç hali olarak ideolojisini bu argüman üzerine temellendirmiştir. bu önerme temel olarak, insanın 'varoluşu gereği' bencil ve aç gözlü olduğu ön kabulüne dayanır. zaten kapitalizm insanın varoluşuna gönderme yaparak, kendisini, olduğu iddia edilen bu insan doğasına en uygun sistem olarak kurgulamakta ve düzenini bu şekilde meşrulaştırmaktadır. çevrenizde yapacağınız ufacık bir araştırma size bunu kanıtlayacaktır. herkesten ortalama olarak duyacağınız cevap insanın bencil, açgözlü ve hırslı olduğu yönündedir. oysa mülkiyet ve meta ilişkileri üzerine temellenen bir yapının doğal sonucudur ortaya çıkan.
  • nedeni tamamen mülkiyet olan sorunsal. mülkiyet fikri kaynakların kıtlaşmasına yol açmakta ve karşılanabilir isteklerin karşılanamamasına, kimilerine kıt gelen kaynakların da kimilerinin elinde toplanmasına yol açmaktadır.
  • herhangi bir üniversitede iktisat derslerine girdiğinizi varsayalım. ilk derste size "iktisat bilimi kıt kaynakları, sınırsız ihtiyaçlara dağıtmaktır" diyeceklerdir. daha ilk derste size böyle yalan söyleyecekler. dünyada kaynaklar kıt değildir. tüm insan ve diğer canlıların tüm ihtiyaçlarını karşılayacak kaynaklar var. sorun kaynakların açgözlü kullanımı ile kaynakların büyük çoğunun bir kaç kişi veya aileye ait olmasıdır. bazı insanların asla oturmayacakları evleri, arabaları, içi besin dolu marketleri var. bu birikim için dünya canlılarının ihtiyacı olan tüm kaynaklar istilacı haşereler gibi saldıran insanlar tarafından tahrif edildiği için kaynaklar kıt görünür.

    ihtiyaçlar da sınırsız değildir. bir insanın sabahtan akşama ve akşam sabaha kadarki ihtiyaçları bellidir. barınma için ev, soğuktan korunmak için giysi, belli miktarda yiyecek ve içecek. daha fazlası her zaman lükstür. bir ayakkabı yerine, kırmızı ayakkabı, siyah ayakkabı, mavi ayakkabıyı almaya kalkarsanız ihtiyaçlarınız sınırsız gibi görünür. kaynaklar yeterli, ihtiyaçlar belli ve sınırlıdır. tabii ki, ilk ders yalan iken sonraki dersler doğruya evrilmez. klasik iktisatçılardan bahsedecekler ama bunun yalan olduğunu bir sonraki derste anlatacaklar. keynes diyecekler ama bir sonraki ders nasıl yalan olduğunu açıklayacaklar. monetaristler derler, o da yalan. bu yalanların sebebi size vermeye çalıştıkları iktisatın klasik ve liberal iktisat olmasındandır. asla doğruları aşırı indirgemeci yani ceterus paribusçu bu iktisattan öğrenemezsiniz. bu yüzden iktisat bir bilim değildir. bir prensip bile değildir. sadece yalanlarla bezenmiş laf ebeliğidir.
  • elmas su paradoksunu akla getirir.
  • insanların hayatının %99 u yada insanların %99unun hayatı
  • tüm ekonomik teori ve doktrinlerin özü olan gerçeklik.
  • iktisat diye bir şey olmasının sebebi sorunsal.
hesabın var mı? giriş yap