yanıtlar 2
  • harry potter serisinde kitaplar filmlerden çok çok daha fazlası. filmlerde çoğu olaya yer verilmiyor. harry potter evrenini sevdiyseniz okuması daha zevkli dolayısıyla. 4.kitaptan itibaren kurgu çok daha komplike bir hal alıyor ve seri daha da ciddileşiyor, çocuk kitabı diye nitelendiremeyiz asla. ama genel kurguda kitaplar ve filmler arasında parallellik var. kitapları genelde çok uzun oluyor (5.kitap 1000 sayfayı aşkın). büyük bir ilgi duymadıysanız ya da sayfa sayısı bu kadar fazla bir kitaba vakit ayırmak istemiyorsanız filmleri izleyebilirsiniz, dediğim gibi genel kurguda bir farklılık yok. yani potterhead değilseniz genel olay örgüsüne hakim olmanız yeterli ama seriye gerçekten ilgi duyduysanız kitapları tavsiye ederim
  • harry potter söz konusu ise ötekileştirme seviyesinde bir kadına yönelik pozitif ayrımcılık söz konusu. yani yazar bunu zaten belli bir seviyeye kadar yapmış. kitaptaki kadın karakterler her zaman erkeklerden bir kaç tık olgun, zeki ve mantıklı ama erkek karakterler de sorunların çözümü konusunda etkin oldukları için bu rahatsız edici gelmiyor, denge çok şaşmıyor.
    ama filmler de aynı şeyi yapınca kadınlar sinir bozucu bir kusursuzluk seviyesine yükselirken önemli erkek karakterler yalnızca aptallıkları ile filme komedi unsuru olan pasif aptallar seviyesine iniyor.
    mesela felsefe taşı'nda; sanki hermionie kitapta yeterince zeki ve başarılı değilmiş gibi kitapta harry' nin bulduğu nicholas flamel'in kim olduğunu bulma başarısı hermionie'ye verilmiş.
    hermionie zaten zeki bir kız ve ron'da zaten biraz saf bir çocuk ve az sayıdaki zekice diyalogları filmde hermionie'ye söyletilmiş. mesela ron satranç konusunda çok iyi, hermionie'yi ezip geçebiliyor ama filmler bundan bahsedilmiyor. (yalnızca felsefe taşında ron filmin sonunda satranç oynuyor o da çok kilit bir sahne olduğu için mecburen)
    azkaban tutsağında harry sirius ile yüz yüze geldiğinde ron berbat bir şekilde kırılmış bacağına rağmen ayağa kalkıp arkadaşının yanında dik durarak "harry'i öldürmek istiyorsan önce bizi öldürmelisin" diyor, ama filmde bunu hermionie yapıyor. çünkü ron filmin aptalı olmalı. o yerde yatsın ve bacağı için ağlasın, hermionie'ye "belkide bacağımı kesecekler" diye cilve yapsın. hermionie ve harry dumbledore' a sirius'un masum olduğunu anlatmaya çalışırken ron scabers'ın ailelerindeki geçmişinin gereksiz detaylarıyla vakit kaybettirsin.
    sonra lily ve james detayı var...
    o james'ki kitapta on bir yaşından ölene kadar remus'la dost kalmış, herkes kurt adamları dışlarken sirius'la birlikte remus'a kucak açmış, dolunay dönemlerinde yanında olabilmek için çok tehlikeli bir büyü olan animagus büyüsüne kalkışıp başarılı olmuş, remus katil olmasın diye baş düşmanı snape'in hayatını kurtarmış, parasız kaldığında ekonomik olarak destek çıkmış. peki filmde ne oluyor? yıllar geçtikten sonra james'in on üç yaşındaki oğlu harry "bana annem ve babamı anlatırmısın?" dediğinde remus ne anlatıyor dersiniz?
    "seni görür görmez tanıdım. yara izinden değil gözlerinden. gözlerini annenden almışsın. çok zarif biriydi her şeyde bir güzellik görebilirdi öyle ki kendisinde göremeyenlerde bile. bana çok destek oldu. hep yanımdaydı hem de kimse yokken."
    peki james hakkında ne söylüyor harry'e? "duyduğum kadarıyla başını belaya sokma yeteneğini babandan almışsın" bu kadar. çünkü ne gerek var james'i cilalamaya. james zaten zorbaydı, yaptığı en büyük fedakarlığı al ve zaten yeterince iyi yürekli ve fedakar olan lily'e ver ve konu kapansın.
    özellikle bu kısım... kitaptaki bazı kısımların filme sığdırılamayacağı için atlanması anlaşılabilir ama bu düpedüz orijinal senaryonun karakterler arasında taraf tutarak saptırılmasıdır