• uzun seneler önce facebook'u kapattıktan sonra zaten sadece komik video falan tüketicisi olarak kullandığım instagram , twitter ve 9gag uygulamalarını da bir hafta önce silerek katıldığım detokstur.

    insanları farketmesi gerken şeylerin başında 'sosyal medya' denen kelimeler öbeğinin (bkz: sosyal) kısmının artık sadece müşteri kapıdan içeri girsin amacı taşıdığı gelmeli.

    asıl kullan(ıl)dığınız kısım uygulamaların %80 ini oluşturan reklam ve içerik keşfi alanları.

    bu uygulamaların tamamının insan psikolojisini ve beyin kimyasını suistimal ederek uygulamada kalma sürenizi maksimum seviyeye çıkarmak için tasarlandığını unutmamak gerek.

    şahsen ben gelen bir mesaja bakmak için bile olsa açtıktan sonra uygulamayı kapatabilmem dakikalar alıyor. zihnimin bir yerinde kapatmam gerektiğinin bilincindeyim fakat vücudum bu sinyalleri kesinlikle kabul etmiyor ve uygulamaya hapis bir şekilde videolar içerisinde zaman öldürüyorum.

    bu durumu sadece zaman kaybı olarak görmekte yanlış. geçtiğimiz senelere baktığında okuduğum kitap sayısında önemli bir azalma var. çünkü sıkılmaya fırsatım yok, sıkıldığımı hissettiğim saniyede cebimde sonsuz bir eğlencelik var, aynı çekirdek çıtlamak gibi.

    hayatımdan 'sıkılmama' opsiyonunu çıkardığımdan beri uzun süre oturacağım yerlere kitap götürüyorum, hiçbir şey yoksa bile etrafımı izliyorum ( genelde kafası telefona gömülü insanlar oluyor )

    tabi günümüz dünyasında bu eylemi yapmak biraz inzivaya çekilmeye benziyor. dünyadan kopmamak adına sadece bilgisayar üzerinden ara ara yokluyorum

    kısaca: geçen zaman değil, ömür
  • 5 aydır zorunlu olarak yaptığım detoks.

    başlarda çok zorlandım. elim sürekli telefon arıyordu. birileriyle mesajlaşma isteği doğuyordu. sürekli sosyal medyada bir şeyler dönüyor ve ben hayatı kaçırıyormuşum hissi oluşuyordu. öyle bir alışkanlık ki hani gerek olmadığı anda bile el telefon arıyordu.

    sonra yavaş yavaş alıştım yokluğuna. hatta 1 ayın sonunda sanki hiç sosyal medya kullanmamış gibiydim. hatta ve hatta hiç akıllı telefon kullanmamış gibi.

    sonra kafadaki şeyler uzaklaştıkça daha berrak bir zihne sahip oldum. o zaman yavaş yavaş farkına vardım. o kadar gereksiz insanın, o kadar gereksiz bilgileri zihnimde yer kaplıyormuş ki sürekli sisli bir zihinle geziyormuşum. gereksiz bir bilgi yükü ve zaman kaybı.

    bu boş kalan zamanda çok düşündüm ve hayatımı bir yere oturttum. sakin kafayla kendime dönünce daha isabetli kararlar verdim, bazı şeyleri daha net gördüm, daha iyi planlar kurdum. daha önce de yapmaya çalışmıştım ama bir türlü yerine oturmayan şeyler vardı. meğer zihindeki bulanıklıktanmış.

    bu zamanlarda, daha doğrusu görevden arta kalan zamanlarda bol bol kitap okudum. kitap çeşitlerimiz çok az bu nedenle ilgim dışı kitapları da okudum ama baya bir okudum. kitap okumayı hep sevmişimdir zaten ama diziydi, sosyal medyaydı derken zaman ayırmıyordum. bu sayede kitap okuma alışkanlığımı yeniden kazandım. okumadığım zamanlarda da yazdım hep. kendim hakkında, hayat hakkında, bulunduğum yer hakkında yazdım durdum.

    hala daha zamanım arttı. yapacak bir şey bulamadım. öyle çok zamanımı harcıyormuş sosyal medya. bunu fark edince geçen günlerime üzüldüm. o zamanlarımda kim bilir başka neler yapardım. öyle bir zehir ki insanı mutlu ederek, fark ettirmeden içten içe çürütüyor.

    tuşlu telefona döndüğüm için sadece sms ve arama yoluyla iletişim kurabiliyorum. gün boyu iletişimde olduğum arkadaşlarımla iletişim günde 2-3 sms ve 2 günde bir aramaya döndü. bu uzaklaşma farkına varamadığım şekilde gerekliymiş. hem kafam rahatladı, hem özlem girdi araya, hem de birbirimizin hayatına o kadar dahil olamadık. o kırmızı çizgi gerekliymiş. en yakının da olsa hayatına dahil olabileceği alan çok çok az derecede kalmalıymış. ayrıca arkadaşlarım da alıştı bu duruma. gün boyu mesajlaşmaktansa yarım saatlik bir arama daha iyi geldi bize.

    şu an akıllı telefon aramıyorum. tuşlu telefon ve sosyal medyasız bir hayat sürebilirim. çünkü mutluyum. beni içten içe çürüten bir alışkanlıktan kurtuldum. gereksiz şeyleri beynimde depolamıyorum ve zihnim oldukça berrak. daha sağlıklı düşünebiliyorum. kendi hayatıma odaklanabiliyorum, çevremdeki değerli insanlara zaman ayırıyorum. belli bir seviyede cehalet gerçekten mutluluk.

    tek sıkıntı yaşadığım konu var. o da sevdiğim müzikleri ve takip ettiğim podcastleri dinleyememek. televizyonda ve radyoda ne çalarsa onunla yetiniyorum. tek zorluk bu. spotify ve podcastlerimi bana verin kalanı sizin olsun.*
  • 4 yıldır uyguluyorum bunu. kafam inanılmaz derecede rahat. sadece sözlüğü kullanıyorum ve bu fazlasıyla yetiyor bana.
  • yalnızca instagram'ı ve sözlüğü aktif kullanan biri olarak ikisine de ara vermenin zamanı çoktan geldi. hem arap saçına dönen ülke gündeminden uzak durmak adına hem de sosyal medyada harcadığım zamanı kendime ayırmak adına faydalı olacak. devekuşu misali kafamı kuma gömeyim biraz. inanıyorum bedenen ve zihnen artısı çok olacak.
  • bir aydır yaptığım detoks*

    sosyal medya beyinde haz bölgesinde bulunan dopamin miktarını arttırıyor, beyin yapılırken zevk alınan bir davranış keşfettiğinde daha fazla dopamin salgılayabilmek için kişiyi bu davranışı tekrar etmeye yönlendiriyor ve bir müddet sonra bu davranış bağımlılığa dönüşüyor. beyin sosyal medyadan gelen beğenileri, öğrenilen yeni bilgileri ödül olarak algılıyor.dopamin bağımlılığı beraberinde dopamini ani ve çok yüksek miktarda salgılatmayan aktivitelerden keyif alamamayı getiriyor. kısa sürede ve bol dopamin salgılatan aktivitelere bağımlı hale gelindiğinde yazı yazmak, kitap okumak, dikkat gerektiren bir iş yapmak, bir filme odaklanmak konusunda tahammülsüzlük başlıyor ve önemli şeyler için dikkat süresi kısalıyor. (film izlerken twitter'a bakma dürtüsü, kitap okurken instagram'a göz atma isteği) dopamin kaynağına erişim olmadığında huzursuzluk hissediliyor. sürekli sosyal medyaya bakıyor olma sebeplerinden biri zaman içerisinde azalan dopamin hassasiyeti. bunu iyileştirmenin yolu ise, haz vericileri bırakmak yani sosyal medyadan uzaklaşmak. bir zaman sonra azalan dopamin reseptörlerinin sayısı ve hassasiyeti artarak ödül mekanizması kendini tamir edecek. (uzmanlar göre üç ay yeterli) detoksun ana hedefi bu, aşırı dopamin yüklemesi yaşayan ve tahrip olan mekanizmayı yeniden olması gerektiği hale getirmek.
  • an itibariyle facebook, twitter, swarm ve linkedin'i silerek katıldığım detoks. taşşaklarım serinledi şerefsizim. şimdi sırada burası var ondan da kurtulacağım yakında.
  • akıl sağlığını korumanın en etkili yollarından biri.
    arada bir gına gelmesiyle zuhur eder ve bir anlık cinnetle tüm hesapların dondurulması suretiyle neticelenir.

    bir ara hafif bir yoksunluk hissi bünyeyi zorlar, el gider gelir. bir merak bir boşluk oluşur. ilk birkaç günü atlattıktan sonrasıysa çorap söküğü gelir.

    ben mesela kendimi yoga'ya ve kitap okumaya verdim.
    meğer vaktim yok değilmiş, sosyal medyadan çıkamadığım için vaktim yokmuş.

    zaman israfı yeminle.
    dönersem geri, daha kontrollü ve bilinçli dönmeyi deneyeceğim. daha da kitap okumayı, yogayı terketmem hayatta...
  • twitter hesabını kaldırarak ilk adımı atmıştım. bugün instagram uygulamasını da kaldırıldım. elimde olsa whatsappı da komple silcem de iş amaçlı da kullandığım için şuan mecburum ama bulcam bir yolunu. bu entryi atıp bu platforma da bir süre ara veriyorum uygulamayı kaldırıyorum. yolumdan dönersem editlemek için kendime not düşüyorum.
    edit: yani manası yoktu bu dönüşün aman neyseee..
    yazmak iyi geliyor.
  • 2 haftadır bu kürü tam anlamıyla uyguluyorum.
    tiktok izliyordum, 2 aydır izlemiyorum. ayrıca, bir daha da yüklemeyi düşünmüyorum.
    instagram, ekşi, twitter 2 haftadır eser miktarda bile yok.

    bugünün raporu, yarım saat kadar twitter, 45 dk kadar ekşi.

    şimdiki challenge'm 1 ay. 12 şubat deadline.

    peki neler yaptım?
    kendi kendime kaldığım çok vaktim oldu. bazen kafamı susturmak için müziğin sesini arttırdım, bazen de hayatın sesini daha çok kıstım.
    yeni insanlarla tanıştım, aralık ayında 3 tiyatro, 1 piyano resitaline gittim.
    aileme ve arkadaşlarıma sonsuz vakit ayırdım.
    çok çalıştım.
    kitap okumadım ama okuyacağım ışık var.
    4 bölüm dizi izledim, beni bilen bi kaç kişi var buralarda, bu benim için büyük başarıdır.
    odağım arttı mı, bilemiyorum.
    ekran sürem 3 saat 50 dk civarına düştü, 1 saati whatsapp.

    kısacası sevdim bu süreci. bence bana da iyi geldi. gereksiz bilgilerin olmadığı, kuru gürültüden uzak ve stressiz 2 haftaydı.

    12 şubatta görüşürüz dostlarım.

    dipnot : yazar bu entry'i bu şarkıyı dinlerken yazmaktadır.

    basaramadim. -17 ocak
  • benim de bir süredir uyguladığım detoks.
    diğer tüm detokslar gibi bünyeyi arındırıp temiz bir yaşamı beraberinde getirir.
hesabın var mı? giriş yap