• alternatif çeviri:

    sira sira evler hepsi de uzerime egiliyor
    mavi elleriyle bana dokunduklarini hissedebiliyorum
    butun bu seylerin bir konumu var
    butun bu seyler bir gun kontrolu ele gecirecek
    ve silinip gidecekler yeniden ve silinip gidecekler

    bu makine iletmeyecek
    iletmeyecek bu dusunceleri
    ve altinda bulundugum stresi
    bir cember olustur
    hepimiz yere dusmeden
    ve silinip gitmeden yeniden ve silinip gitmeden

    catlak yumurtalar ve olu kuslar
    haykiriyorlar yasamlari icin savasirken
    olumu hissedebiliyorum boncuk gibi gozlerini gorebiliyorum
    butun bu seyler nail oluyor
    butun bu seyleri bir gun bir lokmada yutacagiz
    ve silinecegiz yeniden ve silecegiz

    ruhunu aska daldir
  • muhtesem sarki ,muhtesem klip.zaten yeraldigi the bends albumude muhtesem otesi.sozler olmasa bile thom yorke un klipteki halleri,bakislari tum umutsuzlugu,yalnizligi,kotumserligi,bikkinligi yeterince anlatiyor.zaten siyaha burunmus insanlar sikintinin simgesi,hakkatende sokak ruhu,bir evsizlik,sahipsizlik var sarkida ve klipte muhtesem anlatilmis.sezen aksununda keskin bicagi klibi bariz bir sekilde street spiritin taklididir,o havada suzulen insanlar,thom un suratina vuran isik oyunlari,bukadarda olmaz dedirtiyo insana.
  • buradan çıkmak için ihtiyacım olan bütün gücü benden alıp götüren acımasız şarkı!.. güneşi bile örten gece misali yani..
  • her dinlendiğinde ayrı hisler veren, başka şarkılar gibi sürekli dinlenip çabuk tüketilmeye uygun olmayan, yerinde ve zamanında özümsendiğinde hem hüznü hem de mutluluğu barındırdığını görebileceğiniz, klibiyle bir bütün haline gelmiş radiohead şarkısı.
  • sözleri olsun, melodisi olsun, klibi olsun bambaşka birşey bu.
    tarif sınırları dışında kalan, olduğunuz yerde öylece kalmanıza neden olan muhteşem şarkı.
    tabi ki radiohead

    "immerse your soul in love"...
  • laroux'ya bu sarkiyi bana tavsiye ettigi ve tanimama sebebiyet verdigi icin her aksam yatmadan once hayir duasi ederim.
  • radiohead isimli muzik grubunun 95 tarihli ve "the bends" isimli ikinci uzun albumunun kapanis parcasi. sarki ismi olarak street spirit'i muteakip parantez icinde "fade out" ibaresi de kullanilir.

    thom yorke'un soz konusu sarki ile ilgili soyledikleri, ray bradbury'nin fahrenheit 451 isimli romaninin onsozunde de bahsettigi gibi "ben yazmadim, o kendini yazdi, onun hizina yetismekte gucluk cekiyordum" tanimlamalarina bir gonderme olmasi kuvvetle muhtemeldir.

    dinledikce ve dinledikce bir felaket habercisi gibi yorumlanabilir. insanin odunu patlatabilecek kadar korkutucu ve gerilimli bir parcadir, cok gucludur. radiohead'in "the bends" isimli albumden sonraki albumlerinde de sikca basvurdugu klostrofobik yapili sarkilarinin ilk habercisi olarak da algilanabilir. gerilimi en ust duzeyde tutmayi basaran argumanlar, panik atakli vokaller, cok sik tekrarlanan bir yapi ile kotarilan arpej duzeni ve felaket habercisi sozleridir.

    bir baska acidan sarki yazarinin tum gun ayni ruh halini koruyabildigi varsayimi ile, street spirit sarkisi sabah erken saatlerde, ayni albumdeki bullet proof sarkisi ise gece gec bir saatte yazilmis hissi uyandirmaktadir. bu son yorum tamamen kisiseldir.

    yine de intihara meyilli, ruh sagligi dengeli olmayan kisilerin ulasamayacaklari yerde saklayiniz. ya da olan oldu bir defa bari hepimize yarasin.
  • melankoli pastasının üzerinde durmadan tüten bir radiohead parçası.
  • muzik tarihinde klibinin kendisinden farkli bir ada sahip oldugu bikac sarkidan biri.*
  • akustik versiyonu ile ayrı bir şekilde sevilen en ağır, en yüce radiohead nesnelerinden biri. the bends döneminden.
hesabın var mı? giriş yap