su kasidesi
-
-
fuzûlî efendiciğimin neffiş naatı..
bilhassa, xvi.yy. azerî türkçesi'nin söyleyiş biçimlerini içermesi ve kasidenin genelinde türkçe kelimelerin ağırlıkta olması hasebiyle pek mühimdir.. zaten kendileri, fuzûlî'nin türkçe divan'nında bulunur a..
'fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün' gibi gayet kolay bir şifresi vardır ayrıcan..
"(...)
saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlare su
kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çâre su
(...)" -
...
dest busi arzusiyle ger olursem dostlar
kuze oylen topragım sunun anınla yare su
...
yani... sevdigimin elini dudagima goturup elini opemeden olursem dostlarim, ben olunce mezarimin topragindan bardak yapin. ki sevdigim suyu icince bardak dudaklarina degsin bende yarimi opmus sayilayim diyen kelam i kibar sahibi buyuk sair. -
fuzuli'nin en onemli kasidesi.
bu kaside, parantez ici "ahir zaman turkcesi" ile marine edilmistir.
saçma ey goz eskden gonlümdeki odlara su
kim bu denlü dutusan odlara kilmaz çare su
(ey goz! gonlümdeki (içimdeki) ateslere goz yasimdan su saçma ki, bu
kadar (çok) tutusan ateslere su fayda vermez.)
ab-gûndur günbed-i devvar rengi bilmezem
ya muhît olmis gozümden günbed-i devvara su
(su donen gok kubbenin rengi su rengi midir; yoksa gozümden akan sular,
goz yaslari mi su donen gok kubbeyi kaplamistir, bilemem..)
zevk-i tîgundan aceb yoh olsa gonlüm çak çak
kim mürûr ilen biragur rahneler dîvara su
(senin kilica benzeyen keskin bakislarinin zevkinden benim gonlüm parça
parça olsa buna sasilmaz. nitekim akarsu da zamanla duvarda, yarlarda yariklar meydana getirir.)
vehm ilen soyler dil-i mecrûh peykanun sozin
ihtiyat ilen içer her kimde olsa yara su
(yarasi olanin suyu ihtiyatla içmesi gibi, benim yarali gonlüm de senin ok
temrenine, ok ucuna benzeyen kirpiklerinin sozünü korka korka soyler.)
suya virsün bag-ban gül-zari zahmet çekmesün
bir gül açilmaz yüzün tek virse min gül-zara su
(bahçivan gül bahçesini sele versin (su ile mahvetsin), bosuna yorulmasin;
çünkü bin gül bahçesine su verse de senin yüzün gibi bir gül açilmaz.)
ohsadabilmez gubarini muharrir hattuna
hame tek bahmahdan inse gozlerine kara su
(hattatin beyaz kagida bakmaktan, kalem gibi, gozlerine kara su inse (kor
olsa, kor oluncaya kadar ugrassa yine de) gubarî (yazi)sini, senin yüzündeki
tüylere benzetemez. )
arizun yadiyla nem-nak olsa müjganum n'ola
zayi olmaz gül temennasiyla virmek hara su
(senin yanaginin anilmasi sebebiyle kirpiklerim islansa ne olur, buna sasilir
mi? zira gül elde etmek dilegi ile dikene verilen su bosa gitmez.)
gam güni itme dil-i bîmardan tîgun dirîg
hayrdur virmek karanu gicede bîmara su
(gamli günümde hasta gonlümden kiliç gibi keskin olan bakisini esirgeme;
zira karanlik gecede hastaya su vermek hayirli bir istir.)
iste peykanin gonül hecrinde sevkum sakin it
susuzam bir kez bu sahrada menüm-çün ara su
(gonül! onun ok temrenine benzeyen kirpiklerini iste ve onun ayriliginda
duydugum hararetimi yatistir, sondür. susuzum bu defa da benim için su ara.)
men lebün müstakiyam zühhad kevser talibi
nitekim meste mey içmek hos gelür hûs-yara su
(nasil sarhosa sarap içmek, akli basinda olana da su içmek hos geliyorsa,
ben senin dudagini ozlüyorum, sofular da kevser istiyorlar.)
ravza-i kûyuna her dem durmayup eyler güzar
asik olmis galiba ol serv-i hos-reftara su
(su, her zaman senin cennet misali mahallenin bahçesine dogru akar.
galiba o hos yürüyüslü, hos salinisli; serviyi andiran sevgiliye asik olmus.)
su yolin ol kûydan toprag olup dutsam gerek
çün rakîbümdür dahi ol kûya koyman vara su
(topraktan bir set olup su yolunu o mahalleden kesmeliyim, çünkü su benim
rakibimdir, onu o yere birakamam.)
dest-bûsi arzûsiyla ger olsem dostlar
kûze eylen topragum sunun anunla yara su
(dostlarim! sayet onun elini opme arzusuyla olürsem, oldükten sonra
topragimi testi yapin ve onunla sevgiliye su sunun.)
serv ser-keslük kilur kumrî niyazindan meger
damenin duta ayagina düse yalvara su
(servi kumrunun yalvarmasindan dolayi dikbaslilik ediyor. onu ancak suyun
etegini tutup ayagina düsmesi (yalvarip araci olmasi bu dikbasliligindan) kurtarabilir.)
içmek ister bülbülün kanin meger bir reng ile
gül budaginun mizacina gire kurtara su
(gül fidani bir hile ile (meshur gül ve bülbül efsanesindeki gibi yine)
bülbülün kanini içmek istiyor; bunu engelleyebilmek için suyun gül
dallarinin damarlarina girerek gül agacinin mizacini degistirmesi gerekir.)
tiynet-i pakini rûsen kilmis ehl-i aleme
iktida kilmis tarîk-i ahmed-i muhtar'a su
(su hz. muhammed'in (s.a.v) yoluna uymus (ve bu hali ile) dünya halkina
temiz yaratilisini açikça gostermistir.)
seyyid-i nev-i beser derya-i dürr-i istifa
kim sepüpdür mucizati ates-i esrara su
(insanlarin efendisi, seçme inci denizi (olan hz. muhammed'in s.a.v)
mucizeleri kotülerin atesine su serpmistir.)
kilmag içün taze gül-zari nübüvvet revnakin
mu'cizinden eylemis izhar seng-i hara su
(kati tas, peygamberlik gül bahçesinin parlakligini tazelemek için (ve onun)
mucizesinden dolayi su meydana çikarmistir.)
mu'cizi bir bahr-i bî-payan imis alemde kim
yetmis andan min min ates-hane-i küffara su
(hz. peygamberimiz'in mûcizeleri dünyada uçsuz bucaksiz bir deniz gibi
imis ki, ondan (o mucizelerden), atese tapan kafirlerin binlerce mabedine su
ulasmis ve onlari sondürmüstür.)
hayret ilen barmagin disler kim itse istima
barmagindan virdügin siddet günü ensar'a su
(mihnet günü ensar'a parmagindan su verdigini (bir mucize olarak parmagindan
su akittigini) kim isitse hayret ile (sasa kalarak) parmagini
isirir.)
dosti ger zehr-i mar içse olur ab-i hayat
hasmi su içse doner elbette zehr-i mara su
(dostu yilan zehri içse (bu zehir onun dostu için) ab-i hayat olur. aksine
düsmani da su içse (o su, düsmanina) elbette yilan zehrine doner.)
eylemis her katreden min bahr-i rahmet mevc-hîz
el sunup urgaç vuzû içün gül-i ruhsara su
(abdest (almak) için el uzatip gül (gibi olan) yanaklarina su vurunca
(siçrayan) her bir su damlasindan binlerce rahmet denizi dalgalanmistir.)
hak-i payine yetem dir omrlerdür muttasil
basini dasdan dasa urup gezer avare su
(su ayaginin topragina ulasayim diye basini tastan tasa vurarak omürler
boyu, durmaksizin basibos gezer.)
zerre zerre hak-i dergahina ister sala nûr
donmez ol dergahdan ger olsa pare pare su
(su, onun esiginin topragina zerrecikler halinde isik salmak (orayi
aydinlatmak) ister. eger parça parça da olsa o esikten donmez.)
zikr-i na'tün virdini derman bilür ehl-i hata
eyle kim def-i humar içün içer mey-hara su
(sarhoslar içkiden sonra gelen bat adrysini gidermek için nasil su içerlerse,
günahkarlar da senin na'tinin zikrini dillerinde tekrarlamayi (dertlerine)
derman bilirler.)
ya habîballah ya hayre'l beser müstakunam
eyle kim leb-tesneler yanup diler hemvara su
(ey allah'in sevgilisi! ey insanlarin en hayirlisi! susamislarin (susuzluktan
dudagi kurumuslarin) yanip daima su diledikleri gibi (ben de) seni ozlüyorum.)
sensen ol bahr-i keramet kim seb-i mi'rac'da
sebnem-i feyzün yetürmis sabit ü seyyara su -
"saçma ey terkos gölünden kirlenmiş yollare su
kim bu denli kirlenen yollara kılmaz çare su" -
vaktiyle her türlü sanatıyla inciğine cinciğine incelemek durumunda kaldığım eserdir.itiraf etmek gerekirse incelemek zorunda olmasaydım,ne kadar güzel olduğunu hiç bir zaman keşfedemeyecektim.fuzuli uyguladığı bütün sanatlarla kendine hayran bırakmıştır,ben böyle aşk ve tarifi görmedim be arkadaş...
-
ilk okuduğum gün hafızama yalnızca iki beyiti kazındı bu şaheserin.
"men lebün müştâkıyam zühhâd kevser tâlibi
nitekim meste mey içmek hoş gelür hûş-yâra su"
ve
"dest-bûsı ârzûsıyla ger ölsem dostlar
kûze eylen toprağum sunun anunla yâra su"
üzerinden yıllar geçti, hala şiir oku dediklerinde bundan başkası gelmiyor hatrıma. o nasıl bir inceliktir, o nasıl bir güzelliktir ki insanı kendine bağımlı eder? -
edebiyatta özlemi duyulan şeyin bir nesnede kişiselleştirilmesinden mütevellit (özgürlüğün kuşla, sevgilinin gülle) fuzuli de hz. muhammed'e duyduğu büyük bağlılığı su metaforu ile özdeşleştirmiştir bu eserinde...
ayrıca kasidenin ismi redifinin su olmasından ileri gelmekte.. -
öss zamanı beynimi kemiren ve üniversitenin ilk zamanlarında her olayı "odlare su, çare su" kafiyesine bağlama sebebim olan fuzuli şiiri. fuzuli'yi de severim hani. şikayetnağme 4eva.
-
orijinal adı 'kasîde der nat-ı hazret-i nebevî' dir. her beytin sonunda redif olarak "su" kelimesi tekrar edildiği için su kasidesi adıyla bilinir.
fuzulî o kadar muhteşem bir eser oluşturmuştur ki her mısrâı ruha dokunmaktadır. okurken ferahlatır adeta, aynı suyun ferahlattığı gibi.
15 beyitten oluşan nesîb bölümünün giriş beyti çok vurucudur ;
"saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlare su
kim bu denlü dutuşan odlare kılmaz çare su". yani;
[ey gözüm, gönlümdeki ateşlere gözyaşımdan su serpme!
ki bu şekilde yanan gönül ateşine su bir fayda sağlamaz.]
kasidelerde fahriyye bölümü şairin kendini övdüğü bölümlerdir fakat fuzulî bu beyitte naatinin güzelliğini resûl-u zîşan'a bağlamıştır;
"yümn-i natünden güher olmuş fuzulî sözleri
ebr-i nîsândan dönen tek lü'lü-i şehvâre su"
{senin naatini söylediği için fuzulî'nin sözleri inciye dönüştü.
nisan yağmurunun inci tanesine dönüşmesi gibi}
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap