• süper marketlerdeki manav reyonunu hatırlatan kafedir. marketlerde de hıyarların, maydonozların üzerine aralıklarla su serpiliyor, bu kafelerde de.
  • basınçlandırma doğru yapıldıysa, pompa kaliteliyse, su püskürten nozulların delik çapları uygunsa oturan insana, hatta elinizi 5-10 cm yaklaştırdığınızda bile suyu hissettirmemesi gereken sistemdir, ismi de misting sistem diye geçer. gelen su şebeke suyudur, pompa girişinde filtresi olmalıdır.
    çalışma sistemi ise suyun basınçlı olarak küçük çapta deliğe sahip nozuldan çıktığı anda ortam sıcaklığı ile buharlaşması, buharlaşırken de ortamdan ısı aldığı için serinleme hissi yaratmasıdır. güzel icattır ama doğru malzemeler doğru şekilde sistem haline getirilebilirse...
  • hay mna koyim ne narin bünyeniz varmış. adam sıcakta terleme diye yöntem bulmuş. sana borunun içini mi göstersin. boru kirli olabilirmiş ;( bak siz çocuk falan yetiştireyim demeyin ha. aman mikrop falan kapar diye çocuğu evden çıkartmazsınız, bebe büyüyene kadar pencereden arkadaşlarını seyretmek zorunda kalır. ne düşer, ne kalkar, ne kafası yarılır, ne bacağı kırılır. sonra sizin gibi sünepe ezik bir şey olur. aman diyim.

    sizin bu oxford lordu tripleriniz beni öldürüyor arkadaş ya.
  • olaya hiç bu açıdan bakmamıştım. evet borular pislik barındırıyor olabilir.

    onun dışında açık havada serinlemek için güzel bir uygulama. bazı yerlerde ağzınıza kadar su püskürtüldüğü için şampuanınızı yanınıza alıp banyoyu bedavaya bile getirebilirsiniz.
  • pisliği bilmem de, özellikle bağıl nemin yüksek olduğu illerde(izmir, antalya vb.) inatla kafelerin yüzde 87.2'sinin(evet küsüratlı hmhm) kullanmaya devam ettiği serinleme yöntemi.

    nasıl serinlemeyse artık, bağıl nemin büsbütün amına koyaraktan...

    sonra millet celsius komiklikleri paylaşıyor.

    edit:
    bir serinleme faktörü olarak nem alma modu için:
    (bkz: #44777005)
  • bana iğrenç gelmeyen sistem. püfür püfür oturuyoruz işte. hoş bana içinin pis olduğunu kanıtlasalar da iğrenmem. ölmüyorsak sorun yok bence
  • müşterisinin sağlığına kasteden kafedir.

    hijyenin birinci kuralı kuru tutmaktır. su zerrecikleri ile doğrudan akciğerine giden bakteriyi düşünmek bile istemiyorum.

    fikir vermesi için duş başlıklarından, araba silecek sularından vs bulaşabilen lejyoner hastalığı na gözatabilirsiniz.

    cehaletiniz gerçekten etkileyici. 1800'lerin ortalarına kadar ameliyat öncesi el yıkanmadığı için ameliyat masasında binlerce insanın öldüğünü, 1846'da dr. semmelweis'in kendi doğum kliniğinde el yıkamayı zorunlu tuttuğunu ve bu sayede ölüm oranının inanılmaz düştüğünü(%22'den %3'e), buna rağmen bazı doktorların 'her seferinde elimizi mi yıkayacağız diyerek' istifa ettiklerini ve el yıkama zorunluluğu olmayan kliniklere gittiklerini hatırlatayım.

    aradan iki yüzyıl geçmiş hala şeffaf suyun sağlıklı bulanık suyun sağlıksız olduğunu savunuyorsunuz. birde burada sizden daha ilgili ve duyarlı olanları küçümsüyorsunuz.

    senin bildiğin en doğru! sana birşey olmaz! sen nediyorsan o! en akıllı sensin! bu konuda araştırma yapanları evhamlı embesiller!
  • (bkz: legionella)
  • bence gaz da verseler tam işte yeni türkiye'ye uygun olacak kafe.
    ne de olsa gaz ve tazzikli şu yemeyince insanın işi rast gitmiyor artık ülkede..
    çay içmeden güne başlamak gibi oldu:)
  • damla sulama sistemi kullanan kafe'yi açarak, sonlarını hazırlayacağım sulak alan.
hesabın var mı? giriş yap