• bu kitabın yeni baskısını; deplasmanda real madrid karşısında şans eseri 1-0 öne geçmişken yenilen 3 kırmızı kartla takımı 8 kişi kalan, mucizeler sonucunda 89. dakikaya kadar gol yememiş olmasına rağmen baskının kralını yiyen, sağa sola koşmaktan her tarafına kramplar girmiş, gol yememek için dua eden bitap vaziyetteki bir real valladolidli futbolcunun son düdüğü beklediği gibi bekliyorum. 2014'e bile kalmaz umarım.
  • yeni baskısının yapılmasını en çok da bu kitabı fahiş fiyattan satmaya çalışan yamyamların hevesini kursağında bırakması için bekliyorum.
    öyle fiyattan satıyor ki sanırsın kitabı kendi yazmış pezevenk.
  • türkçe'ye aslı biçen tarafından çevrilmiş, ayrıntı yayınları'nın edebiyat dizisinin 49. kitabı. kitap ilk kez 1984 yılında yayımlandığı ingiltere'de abartılı övgüler ve yergilerle karşılaşmış. kitapta yazar ian banks hakkındaki tanıtım bölümünde belirtildiğine göre, bir eleştirmen macmillan gibi saygın bir yayınevinin "acayiplik ve sapkınlık meraklısı kişilerin zevklerine hitap eden böylesi bir kitabı basmasını esefle karşıladığını" bile söylemiş.

    banks'in romanı gerçekten çok etkileyici. haklı olarak teneke trampet ve sineklerin tanrısı ile karşılaştırılsa da daha başka bir şey var bu kitapta... bir alıntıyla bitirelim:

    - hepimiz kendi fabrikamızda bir koridora girdiğimizde, kaderimizin belirlendiğine inanabiliriz; ama bir kelime, bir bakış, bir boşluk; her şey onu tamamıyla değiştirebilir ve mermer sarayımız bir lağıma, fare deliğimiz altın bir salona dönüşüverir. varacağımız nokta aynıdır, ama hepimizin yolculuğu farklıdır ve biz yaşayıp büyüdükçe değişir. ben senelerce önce bir kapının arkamdan kapandığını düşünmüştüm: meğer hala kadranın üzerinde yürüyormuşum. şimdi kapı kapanıyor ve yolculuğum başlıyor.
  • bu gece bitirdim. tavsiye üzerine okumuştum ve çok beğendim. ayrıntılar çok akıllıca. inanılmaz bir hayal gücü. güzel demenin yetersiz kalacağı bir son. özellikle son 3-4 bölümü ayrı bir güzel geldi bana. ve en sonda anlatılan, frank'in yaptıklarının sebepleri... okumak lazım, spoiler vermeyeyim.
  • (bkz: boyalı kuş) veya (bkz: sineklerin tanrısı) gibi onlar kadar iyi olmasa da koyu kıvamlı sarsıcı bir kısa romandır.
    aykırı edebiyat severlerin, çağdaş romanın uç örneklerine meraklı olanların... okumayı sevelerin mutlaka okuyup aradan çıkarması gerekir...
  • kimlik arayışındaki, şeytani zekaya sahip, yapayalnız bir çocuğun kanla, şiddetle yoğrulmuş ama bir o kadar da hazin hikayesini anlatan; hepsi birbirinden ürkütücü ve bir o kadar da gerçekçi betimlenmiş karakterle dolu, anlatım gücü çok yüksek ve hayal gücü çok geniş bir yazarın elinden çıkma harikulade bir kitap; bir başyapıt.
  • "ölüm hep heyecan vermiştir bana, insana ne kadar canlı olduğunu hatırlatır, ne kadar kırılgan ama şimdilik şanslı olduğunu; fakat kendisine yakın birinin ölmesi, insana bir süreliğine de olsa delirme fırsatı verir, başka zamanlarda bağışlanamayacak bazı şeyleri yapabilme fırsatı. çok kötü davranıp yine de anlayışla karşılanmak ne hoş olurdu!"
  • kurgusuna “başarılı” demek çok yavan kaçıp eksik kalacağından,“harikulade” sıfatı daha uygun sanki. sadece 173 sayfa olmasına rağmen öyle oturulup bir solukta okunabilecek gibi değil, tasarrufla kullanılıp üzerine birkaç ipucu yüklenen konsantre içerikli cümleler ağırlıkta.` :zaman alıyor okuması` son 2 sayfaya kadar gerçekleşen bütün olaylar silsilesi anlatım biçimiyle kolektif olarak yüreği ağza getiriyor. neticesi ise fena halde dumurluk... kara mizah desem eksik mi kalır bilemedim, ancak the sixth sense in sonunu söylemek bile bu romanın sonunu başkasına söylemek kadar pislik olmazdı.
  • birinci agizdan duydugum habere gore; 2014'un basinda ayrinti yayinlarindan yeni baskisinin yayımlanacağı iain banks kitabi.
  • kindle'dan ayrıntı çevirisini bugün itibariyle bitirdiğim kitap.
    sözlükte fazla abartıldığına ben de katılıyorum.
    senaryosu gayet özgün olmakla birlikte, yavan bi anlatımı var.
    frank'in babası son derece havada kalan bi karakter.
    eric'in yaşadığı travma ile eylemleri arasındaki bağ zayıf.
    bir adanın varlığına rağmen mekanların ve sınırların tasviri adayı tasavvur etmeye pek yetmiyor.

    --- spoiler ---

    yıllar evvel kafamız çok güzel olunca prodigy klipleri açardık.. hey gidi günler..

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap