• ardından sosyal medyada paylaşılıp kişinin ne kadar elit bir birey olduğunun farkına varılması sağlanacaktır. göstermelik artık her şey.

    levent üzümcü, anlatılan senin hikayendir oyununda bu konuyla ilgili bir şey yaptı, sahne ışığını kapattırıp seyircinin olduğu tarafı açtırdı. seyircilerden birinden telefon rica etti, aldı o telefonu, oturdu sandalyesine ve telefonla bir şeyler yapmaya başladı. yüzünde parlak bi ışık tabii. bakın dedi, benim tarafımdan bakınca aynen bu şekilde görünüyorsunuz.

    şu açıklamayı yaptırmak zorunda mısınız bilmiyorum ki? gelmişsin oyuna, bırak telefonu da tadını çıkar be. illa herkes görecek ama gittiğini, yoksa anlamı kalmaz.
  • böyle adam gördüm lan vallahi var billahi var. tiyatroya gelecek kadar kültüre sanata düşkün ama tiyatroda sırf ünlü biri oynuyor diye oyun sırasında fotoğraf çekecek kadar çomar. uyarınca da seni suçluyor bir de utanacağı yere.

    eidt: merak edenler için oyun bir delinin hatıra defteri idi.
  • ferhan şensoy oyunlarında denenmesi durumunda fotoğraf çeken kişinin salondan çıkartılmasına neden olacaktır zira üstat bu konuda çok hassas, oyun sırasında telefonları ile meşgul olanları gördüğünde oyunu keserek birebir ikaz ettiğinin canlı şahitleri arasındayım.
  • flash'ı kapatıp makinenin sesini kısınca tiyatroda fotoğraf çekmenin normal olabileceğini düşünenler işte bunu yapanlar; kardeşim tiyatro bu fotoğrafını git kulise çek ne kadar istiyorsan ama kime laf anlatıyoruz ki.
  • aynı zamanda telefonu açık bırakıp gelen çağrılara cevap veren sığırdır.
  • instagrama koyacak fotografı da çektiğimize göre işlem tamamdır, dağılabiliriz.
  • rock grubuymuşçasına, sahne önü bilet satar gibi, kademeli bilet satan tiyatroların da bunda payı vardır.

    (bkz: #56260967)

    çok güzel hareketler bunlar gibi komikli şeyleri halka tiyatro diye yutturan ve halkın tiyatro algısını sikip atanların da bunda payı vardır.

    (bkz: #22694013)

    tiyatroyu 'önden ünlü görelim' moduna çevirenlerin de bunda payı vardır.

    kimse masum değil.
  • görgüsüzlüğü falan geçtim de oyun esnasında bunu yapan kişilerin, hemen arka sırasında veya daha arkalarda oturan izleyicilere hiç saygısı yol demektir.

    tam oyuna kendinizi kaptırmışken mecbur muyum ben senin uzaktan göze tutulan el feneri gibi telefon ışığını gözüme gözüme yemeye. sonrasında zaten konsantrasyon falan hak getire. oyuncuların yaşayabileceği rahatsızlıktan bahsetmiyorum bile.

    asıl utanç verici olan şey ise, sanki meziyetmiş gibi, bunu savunan tiplerin de olması. neymiş "anı ölümsüzleştiriyormuş".
    amacın buysa eğer, oyun bittikten sonra, oyuncular seyirciyi selamlarken çek bari anı ölümsüzleştiren duygu yüklü kareni.
  • biletlerin saniyesinde tükendiği, insanların seyircili genel provayı izleyebilmek iki saat önceden gelip sıra beklediği, ciddi bir fiziksel performans da sergilenen muhteşem ötesi bir oyunda bir tiyatro öğrencisinin, üstatları, hocalarının oynadığı bu oyunda yapmasıyla daha bir dumura uğratan olaydır. telefonu da neredeyse sahneye taaak diye düşürmez mi fotoğraf çekicem diye, rezalet gibi rezalet...

    bir de bitince kale arkası tezahüratçısı gibi "voahahaaahhvooaaavhh bravo hoğcaammmmmm!" diyip bağırması yok mu...

    bazen insanlar çok
    (bkz: sen gelme ulan ayı)
  • sanatcinin konsantrasyonunu bozan saygisizlik.
hesabın var mı? giriş yap