• beyefendi tatilde
  • "adamın birinde bir malafat varmış at'la eşşek'le yarışır.ne güzel dediğinizi duyar gibiyim ama durum öyle değil işte.adam 30 yaşına gelmiş siftah yok.kimi ayarlasa iş o noktaya gelince; 'çüş!! nasıl alayım bunu' diyip kaçıyormuş.kız arkadaşı olmuş böyle,en babayiğit kadını tavlamış böyle,en tecrübeli fahişeye gitmiş 'git ulan o ne'demiş.
    bir gün abazalıktan deli divane gezerken yol kenarında bir travesti görmüş.hiç umudu yok ama bir deneyeyim demiş.pazarlık falan filan.anlaşmışlar travestinin evine gitmişler.odaya girmişler.travesti 'soyun aşkım' demiş.bizimki 'aha demiş şimdi malafatı görünce buda beni kovacak.umutsuz umutsuz pantalonu indirmiş travesti gayet sakin 'gel bakalım' demiş.çat çat çat... işi bitirmişler.
    bizimki mutlu bir şekilde parayı verirken travestiye sormuş:
    - kusura bakma bir şeyi merak ettim ben bu aletle bugüne kadar kime gitsem beni kovdu kimse benimle yatmaya cesaret etmedi sen nasıl bu aleti bir çırpıda alabildin?
    travesti gülmüş:
    - ee koçum demiş biz delikanlıyız.
  • bir inek ile bir kus konusuyormus.kus cok usudugunu soylemis inek de ben simdi buraya sicayim sende gel ustunde dur isinirsin demis bunun uzerine kus da dedigini yapmis ve isinmis sonra ucup bir dala konmus ardindan bir avci gelip kusu vurmus kus yere dusmus
    sonuc
    bok ile yukselenler bok gibi asagi duserler.
  • -arama fasilitesi var kullanamaz, klavyesi var yazamaz.
    +öyle yazarın ta amk.
  • kadının biri alaaddin’in sihirli lambasını bulur.

    lambayı ovalamaya başlar ve cin her zamanki gibi çok geçmeden ortaya çıkar.

    kadın dileğini açıklar:

    - kocamın sadece benimle ilgilenmesini istiyorum. sabah kalkar kalkmaz, ilk iş beni düşünmesini, gittiği her yere beni de götürmesini istiyorum...

    cin düşünmüş taşınmış ve en sonunda kadını iphone’a dönüştürmüş...
  • karacıların komutanı tatbikat sırasında bir asker çağırmış. asker:
    - "emret komutanım" diyerek yanına gitmiş.
    komutanı yere yatmasını istemiş. daha sonra da bir tanka askerin üzerinden geçmesi için emir vermiş. asker kılını bile kıpırdatmadan yattığı yerde beklemiş ve malumunuz ezilmiş. komutan diğerlerine dönerek:
    - "işte cesaret" demiş.

    havacıların komutanı bir asker çağırmış. asker:
    - "emret komutanım" diyerek komutanının yanına gitmiş.
    komutanı helikoptere binmesini emretmiş. asker helikoptere binmiş ve havalanmış. daha sonra komutanı askere aşağıya paraşütsüz atlamasını emretmiş, asker de emre itaat etmiş ve atlamış. yere çakılmış ve can vermiş. komutan da diğerlerine dönerek:
    -"işte cesaret" demiş.

    sıra gelmiş denizci komutana. denizci komutan askerini çağırmış. asker çakı gibi hazır ola geçmiş ve;
    -"emret komutanım" demiş. komutan;
    -"derhal denize atla ve 10 dakika yüzeye çıkma" demiş.
    asker;
    -"hadi len" demiş. komutan diğer komutanlara dönerek:
    -"işte asıl cesaret bu" demiş.

    ....................

    asıl cesaret ülkede yaşananlara, zulümlere, zamlara, yolsuzluklara, haksızlıklara katlanarak yavaş yavaş ölüp yok olmak değil; halkın düzenini bozup kendi düzenini sağlayanlara "hadi len" diyebilmektir.
  • bir fıkra yazacağım, belki daha önce yazılmıştır. aslında yazmakla olmaz dinlemek lazım, kıbrıs ağzı ile anlatan bir abladan çok matraktı.
    bir yahudi varmış vergi kaçırıyormuş, bu adamı defterleri ile birlikte vergi dairesine çağırmışlar. bunun paçası tutuşmuş tabiki, eşinden en eski ve yırtık kıyafetleri istemiş giymiş, gidiyormuş. karşısından arkadaşı gelmiş. anlatmış ona durumu, o da;
    - böyle yırtık kıyafetler ile olmaz, kendin her zaman ne isen öyle giyin, fazla dikkat çekiyorsun, demiş.
    dönmüş eve giymiş normal kıyafetini, karşısından bu kez başka arkadaşı gelmiş, durumu ona da anlatmış, o da;
    - ya sen delirdin mi? böyle günlük kıyafet ile olmaz, takım elbise giy, süslen, sana bakınca korkacak bir durumu yok desinler.
    tekrar dönmüş eve takım giymiş.yine bir arkadaşı gelmiş karşısından, durumu ona da izah etmiş.
    - bak bu böyle olmaz, git hahambaşına ona sor, o iyi bilir.
    hahambaşının yanına giderken genç bir kız ile karşılaşmış. neyse gitmiş bu kez hahambaşına anlatmış.
    hahambaşı: ben senin durumuna ne diyeyim bilemedim! sen buraya girerken genç güzel bir kız gördün mü?
    adam: evet gördüm,
    hahambaşı: işte o kız, pazar gecesi evlenecek, dedi ki bana, gelinliğim kısa olsa bişey olur mu? bende ona dedim ki; kızım ister mini giy, ister midi, ister maksi, sikecekler seni pazar gecesi. anladın mı kendi durumunu...
  • ucuz ve kalitesiz bir hayvanat bahçesindeki goril ölür. müdür yeni bir goril getirtmenin maliyetini hesapladıktan sonra goril almak yerine asgari ücret ile birini işe alıp goril kostümüne sokmaya karar verir.

    goril numarası yapmayı kabul eden adamı kostümüne sokarlar ve aslan kafesinin tam üstündeki kafesine yerleştiriler.

    adam göğsünü yumruklayıp kafesinde goril gibi dolaşırken, gorilmiş gibi bağırırken geri kalan her şey gibi ucuz ve dandik olan kafesinin altı çöker ve aslanın yanında bulur kendini.

    aslanın üzerine doğru yürüdüğünü gören adam yardım ediiiiin! kurtarın beniii! diye bağırmaya başlar.

    aslan: kapasana çeneni! şimdi ikimizi de kovduracaksın!
  • fıkra

    sanki yazınca büyüsü bozulacaktı.birinci ağızdan dinleyelim :)
  • adamın birinin 7/24 küfür eden, ağzı bozuk bir papağanı varmış. adam bundan pek şikayetçiymiş. "yapma etme düzgün konuş" demesine rağmen, papağanı yine bildiğini okur, türlü türlü ahlaksız sözler söylermiş. en sonunda sinirlenen sahibi buna bir çözüm bulmak için köyün papazının yanına gitmiş. ne tesadüf, papazın da bir papağanı varmış. dişi olan bu papağan, bizimkinin aksine sürekli dua eden ve son derece uysal bir papağanmış. e tabii papazın papağanı da sahibine benziyormuş.

    adam "aman papaz efendi, lütfen benimkini bir süre sizin papağanın kafesine koyalım da ondan biraz terbiye öğrensin, uslanır belki" diyerek papazı ikna etmiş.

    neyse, bizim papağanı diğerinin kafesine koymuşlar. uysal dişi papağanımız her zamanki gibi ellerini açmış, bir köşede "tanrım..tanrım" diye dua ediyormuş.. bizimki hemen tık tık tık yanına yaklaşmış. hınzırca "naber yavrum, sokulsana şöyle yanıma" demiş.. dişi papağan da durup yukarı bakmış ve demiş ki:

    "tanrım dualarım kabul oldu!"
hesabın var mı? giriş yap