• devamlı yaşadığım ikilem. inanılmaz bir şey. içinde yaya ve araba olan herhangi bir trafik senaryosu düşünün. karşıdan karşıya geçicem diyelim, direk yavaşlamayan arabalara kıl oluyorum.

    "lan ölür müsün biraz yavaşlasan" diye sayıklıyorum içimden.

    fakat aynı durumda arabadaki şahıssam; "lan öküze bak arabanın geldiğini görüyor hala dikiliyor yolun kenarında" diye düşünüyorum.

    empati falan yok. o an hangi ulaşım aracını kullanıyorsam kendimce tartışmasız şekilde haklı olan ben oluyorum. devlet buna bişey yapması lazım.
  • ne yazıkki benim başıma da geldiğini ciddi ciddi farkedip kendi ikiyüzlülüğüme kıl olmamın akabinde empati münasebetiyle sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetmiş bulunduğum ikilem.

    artık yayayken karşıya daha dikkatli ve hızlı adımlarla geçiyorum ancak umarsız araçlara kıl olmaya devam ediyorum ama arabadayken her şekilde yayalara yol veriyorum sadece başkasının aracındayken şuna bak sanki mutfaktan salona geçiyor pıh pıh şeklinde eleştiriyorum.

    yani çayı iki şekerli değilde tek şekerli içiyorum diyebilirim.
  • ben bunu iliklerime kadar yaşıyorum, ama araba kullanmayı öğrenip de trafiğe çıkmaya başladıktan sonra biraz daha şoför tarafını tutmaya başladım.
    mesela artık yayayken karşıdan karşıya geçiyorsam durmak zorunda kalan arabalara "abi benim de şoförlüğüm var ve seni çok iyi anlıyorum" bakışı atıyorum.

    bir de bunun benzerini otobüsteyken vs arabamdayken şeklinde yaşarım.
    misal otobüsteyim, etrafımızda içlerinde tek bir adam veya kadın olan binek araçlar var ve yol vermiyorlar. otobüsümüzün şoförü de kızıyor, yol verin biz burada 50 kişiyiz diye. ben de evet lan diye destekliyorum.

    gün geliyor bu sefer arabamdayım. bir hayvanın oğlunun kullandığı otobüs tepeme çıkmaya çalışıyor, yoluma geçiyor falan. ibne diyorum, bir tek senin mi acelen var ulan uyanık? bir de cevap veriyor biz burada 50 kişiyiz diye.
  • bizim millete özgü ikiyüzlülük.

    kirada iken evsahibinin zalımlığından bahsedilir. ama kendisi ev sahibi olursa bu sefer kiracıya zulmeder.
    şu bizim insanımız gibisi yok yemin ederim.

    bu nedenle,

    yaya iken arabalara "bir dursalar da geçsek ne olacak sanki? avrupa'da böyle mi? zınk diye dururlar. medeniyetsiziz"

    arabada iken yayalara "çabuk geç ya çabuk..öööyle ağır ağır yürüyorlar ki sanki bilerek yapıyorlar. işimiz gücümüz var bizim de...bekle 2 saniye ölür müsün?"
  • bencilliktir, insanin kendine yakisani giymesidir.
  • eşittir gençken yaşlılara yaşlıyken gençlere kıl olmak.
  • kıl olduğunuzu gösterir.
  • başlığı açan yazarı tebrik etmek istiyorum.
    bu kadar doğru bir tespit yapılamaz herhalde.
    ancak yaya ve araç sürücülerinin türlü türlü huyunun olması bunun en büyük sebebi kanımca.
  • bende olmayan ikilemdir. yayayken arabalara, arabadayken de diğer arabalara kıl oluyorum ben.
  • ikisinin ortasındaki ince çizgi empatidir. hala yapamıyorsanız yaya da olmayın, araç da sürmeyin lütfen.
hesabın var mı? giriş yap