• * emrivaki menopoz teyze yolcular:

    minibus tiklim tiklimdir. siz de uzunsunuzdur zaten de; onu gectiginiz halde tesekkur etmeyen insanlardan, tipinize ve tercihlerinize saygi gostermekten aciz denyolardan bikmissinizdir ve bu yuzden yer vermiyorsunuzdur.

    - ayh, evladim ben oturabilir miyim? belim agriyo hastayim da duramiyorum ayakta.
    - ben de hastayim teyze. kafadan ama. sikiliyorum tavan alcak gelince.
    - heey hey... ne gunleri kalmisiz haberimiz yok...
    - oyle valla teyze. kolundaki bileziklerden bir tanesini cikar da kurtul bu minibuslerden. hehe.
  • boş yer çakallığı nedir, ne değildir, ne gibi tüyoları vardır, işe buradan başlamak lazım gelir. diyelim ki minibüse bindiniz. biner binmez gözlere şööyle bi felfecir okutulur, özellikle de 2'li sıralarda oturmakta olan kişiler çaktırmadan kesilir. bir iki durak sonra inme potansiyeli olan kişiler tespit edilir, tepelerine çöreklenilir. bu arada diğer koltuklar da gözden kaçırılmaz zira minibüs yolcusu denen adam, ineceği durağa iki üç durak kala kıçında kurt kaynıyormuş gibi kımıldanmaya, huzursuzlanmaya başlar.

    her neyse, söz konusu koltuğun sağ tarafında sizinle yaşıt bi hatun daha varsa, bilin ki o da boşalacak yerleri kollama cihetine gidiyordur. bu sebeple sağ elle direk bi öndeki koltuğun demirine tutunulur ki, diğer hatunla koltuk arasına bariyer konulsun. kişinin yerinden kalktığı an stratejinin patlatılacağı andır. sağ el bırakılmaz, koltuğa gözünü diken diğer rakip hatunun yanına doğru sağa bi hamle yapılır, inmek için ayaklanan kişiye yol verilir verilmez koltuğa yerleşilir. ancak bu işleme kasıtsızmış gibi bir hava, doğanın bir dengesi, hayatın bir kuralı süsü vermek icap eder.

    ayaktaki yolcular arasında hamile, yaşlı, hasta varsa bu muhabbete hiç başlanılmamalıdır, onlara yer verilmelidir. hayvanoğluhayvanlığın lüzumu yoktur.
  • eğer arabesk müzik dinleyerek yolculuk yapmak istemiyorsanız mutlaka discman,walkman yanınızda olsun. su kaybından ölmek istemiyorsanız en az 0.5 litre su almalısınız. güneş sol tarafta ise en son sıra sağ taraf yolculuk için güzel bir yerdir. onun haricinde 2. sıranın cam kenarı tecrübe ile sabit olarak en uygun yerdir. opsiyonel olarak milliyet ve hürriyet gazeteleri (ya da başka 2 gazete) 1 saatlik yolculuğunuzu katlanılabilir hale getirecektir. iyi yolculuklar.

    bölge = güney (adana,antalya vs.)
    araçta çalan müzik = arabesk
    hava durumu = cehennem
    yolculuk süresi = yaklaşık 1 saat olarak alınacaktır.
  • mümkünse thug love'a denk geliniz
  • * nereye tutunacagini bilemeyen yolcular:

    genellikle ellerinde bir poset ya da canta olan insanlardir. insan bir yandan hallerine uzulurken aptalliklarina da doyamaz. konusmaya elverisli biri ise be oturuyorsaniz cantasini alabilirsiniz kucaginiza. bir gun sizin de ayakta gitme ihtimalinizi dusunup bunu yapin...

    - istersen bana ver torbayi?
    - a iyi olur tesekkur ederim.
    - rica ederim. *iyilik yaptim hemen yavsamamaliyim yavsamamaliyim*
  • * eli iste gozu oynasta liseli citir yolcular:

    yol boyunca deli gibi kafa siken kizlardir bunlar. kesinlikle iki kisidirler. hatta aralarinda bir durak falan varsa ayni anda inerler, biri evine gider oburu yurur. yeter ki minibuste konusamamayi yasamasindir. dir dir dir dir tum zamanlarin en bos muhabbetleri listesini yaparmiscasina doktururler. sesleri normal ustudur. ilgi cekmeye bayilirlar. arada bir de minibusteki yakisikli genci keserler, tovbe tovbe dedirtirler.

    - ya sonra tolga geldi bana *genci kes genci kes* *sacini kulaginin arkasina at* aslinda ucum vardi seni gormek icin geldim dedi aptal yaa
    - haha salak yaa
  • * cam fetisi yolcular:

    mevsimlerine ozel iki surumu olan ozel varliklardir.

    a) yazin cami kapatan yolcular:

    golgede sicaklik genital organlarin dus almasina dayandigi derecelerde anlasilmaz bir sogutma sistemine sahip oldungu dusunulur bunlarin. terlemezler arkadas.

    - cami neden kapattiniz hanfendi, hava geliyordu biraz?
    - cok esti hasta eder insani.
    - e biraz acin bari bizi pisirmeye hakkiniz yok ki.
    - ay baska cami acin canim, tavani acin ben usuyorum.
    - sizi allah'in adaletine birakiyorum hanfendi.

    b) kisin cami acan yolcular:

    tam "soguk bastirdi, iyice sanirim kis geldi" dediginiz anda bu insan onunuzde oturur ve gevur vajinasi gibi yanar buyuk ihtimalle.

    - cami kapatabilir misiniz?
    - tabii. *biraz ileri it ama tam kapatma*
    - tamamen kapatmaniz mumkun mu acaba?
    - ay yok bu kadar gelmez size. iceri temiz hava gelsin.
    - peki.
  • * surekli arkaya dogru ilerleme egilimindeki yolcular:

    sosyal durtuleri had safhada dolasan insanlardir. minibuste oturacak yer kalmamistir ve birkac kisi de ayakta durmaya calismaktadir. modelimiz ise israrla "ilerlesene ulan!" ifadesiyle saginiza solunuza bakip durmaktadir. bu isin boyle olmayacagini anladiginda ustunuze ustunuze gelir; dogru bir sey yaptigini sanmanin gururuyla hic tereddutsuz.

    - biraz acilir misiniz agzima gireceksiniz nerdeyse?
    - arka taraf bos.
    - sik kadar minibusun her tarafi bos olsa n'olur kardesim, cekil iste.
    - sen cekil ben geceyim o zaman.
    - al gec al senin olsun hepsi. hayret bir sey ya.
  • şayet akşam saatlerinde koşuyolu'ndan gebze harem minibüslerine binilecekse, ilk gelen ve ayakta yolcu popülasyonuna sahip ilk arabaya sazan gibi atlanmamalıdır.

    kural biiiir: o güzergahın söz konusu durağında içinde göt göte gidecek kadar kalabalık bir gebze harem minibüsü olmaz, gelen minibüsün önündeki levhaya veya şapkasına bakmadan binmeyin, kozyatağı - üsküdar minibüsüdür o zira.

    kural ikiiiii: gelen gebze harem minibüsü doluysa ve oturacak yer yoksa binmeyin, çok değil 10 saniye sonra boşluktan tangır tangır öten bir minibüs daha yanaşacaktır. en ekstrem durumlarda bile bu boş minibüsler illaki bulunur, sadece gelme aralıkları maksimum yarım, bilemediniz bir dakika uzar.

    kural üüüç: koşuyolu üst geçidinden e-5'e sallanırken durakta maç kalabalığı gibi bir kalabalık gördünüz, oeehh ebenin amı dediniz. ağırdan alın, yanaşan ilk minibüse binsinler, ardından siz mevzilenin.

    kural döört: mevzilenin derken, minibüsler genellikle yol ayrımına doğru hayvani bir hızla gelir, tam durağın yanında değil, az gerisinde dururlar. diğer kişilere göre binme önceliği sizde olsun ki içerdeki yerlerden favoriniz olanına direkman fill in the blanks yapabilesiniz.

    kural beeeş: her ne kadar bu ender minibüs türü boş batal gelse de, maltepe'ye kadar ebesinin hörekesi gibi dolacaktır. ineceğiniz duraktan bir iki durak önce kalkıp kalabalığı yardıra yardıra kapıya yaklaşın. aksi takdirde giysilerinizin muhtelif parçalarını bıraka bıraka arabadan tüyü dökülmüş horoz kıvamında inersiniz aman diyim.
  • diyelim ki her zamanki gibi bir sabah evinizden çıktınız ve durağa doğru yürümeye başladınız. yine diyelim ki, durağa yaklaşırken görüş mesafenizin dışında bulunan, ve fekat önceden oraya sotelenmiş ve ayakta yolcu alan minibüs avına çıkmış bir trafik polisinin şapkasının ucu, sonra kendisi ay gibi hanenize doğdu, son olarak da kabak gibi ekip otosuyla burun buruna geldiniz ve "hassiktiiiir..." çekip, üzerine "işte şimdi sıçtık" dediniz. hele de oturduğunuz yer e-5'in kenarındaysa ve otobüs durağı orada yalnızca sabahtan akşama kadar dakikada bir defa konserve kavanozu gibi dolu olan 500t ve tayfası halk otobüslerinden daha fazlasını size vaat etmiyorsa küllüm oldunuz demektir.

    o 500t ve sairleri, sabahtan akşama kadar dur durak bilmeden kaynarca - topkapı ve edirnekapı gibi bilumum kapılar arasında mekik dokur, her zaman da şairin kavun taşıyan kamyonları gibi (bkz: kamyonlar kavun taşır) gider, gelir. anadolu yakasından karşıya geçmeyecekseniz zaten onlarla işiniz olmaz.

    geriye belediye otobüsleri kalır. onlar da 500 ve saz arkadaşlarının komplosuna kurban gitmiş olup karaborsaya düşmüştür. genelde saatte 1 veya 2 tane gelir, bunlardan biri de banko mecidiyeköy filan olur.

    bu seçeneği de eledikten sonra geriye bir tek taksiler kalır. ama brunei sultanı'nın kızı değilseniz (ki ben değilim) veya oğlu olma ihtimali de ufukta görünmüyorsa bu seçenek de direktman elenir.

    evet, nerde kalmış idik? polisin şapkasında kalmış idik. o şapkanın göstermekte olduğu istikametin (genellikle geliş yönündeki minibüsleri avlayacağından kelli o yöne bakmaktadır şapkanın siperi) tam tersine bi depar atarak bir sonraki duraktan takriben 100m beride durun. minibüsler, birbirleri arasındaki gelişmiş iletişim teknolojisinden istifade etmek suretiyle birbirlerine abi ilerde çevirme var kabilinden tüyo verirler ve bunlardan bazısı da hazırlıklı olarak, uslu çocuk hesabı ayakta yolcusu olmadan gelir, polisten yırtar. işte bu minibüslerden biri, polisi atlattıktan sonra arabayı yeniden doldurma cihetine gideceği için sizin gibi bi ördeği kaçırmak istemez ve önünüzde zınk diye durur. binin ve tadını çıkarın (nıhaha).
hesabın var mı? giriş yap