• o değil taksiciyle turist arasında nasıl bir konuşma oldu da kıta değiştirirken anlamadı garibim.

    - sabiha gökçene gidecektim.
    + (aha oğlanın düğününü getirdik) sahilden mi gidelim karşıdan mı ?
    - karşıdan gidelim sahil kilittir şimdi.(ne dedim lan ben ?)

    (bkz: kazıklanmadan önceki son sözler)
  • umarım emsal olur.
  • sonra neden insanlar uber'i tercih ediyor hebele hübele.

    bu taksiciler böyle oldukça kimse taksiye binmez olacak, aralarında düzgün olanlar -ki olduklarını biliyorum- bu hayvanları hizaya sokmalılar. ekmek teknenizi ateşe veriyorsunuz, bu eleman hapis yatarsa sizin için çok tehlikeli bir emsal olacak, artık mahkemeye gitmekten geri kalmayız. hazır ol taksici, bir lira için 10 yıl hapis yatabileceksin.
  • din kardeşiyiz dememiş mi?
  • savunma olarak "yanlışlıkla ters yola girdim" demiştir. ters yola girmese muhtemelen ankara üzerinden sabiha gökçen'e bırakacaktı yolcuyu.

    arap din kardeşimizin verilmiş sadakası varmış.

    edit:
    benim aklıma bir soru geldi haberi okuyunca.

    şimdi bu taksici de iddia etse "3. köprüyü çok merak ettiğini söyledi, oraya götürmemi istedi, ben mesafenin çok uzayacağını, uçağa yetişemeyebileceğimizi söyledim ama ısrar edince kabul etmek zorunda kaldım" dese, bu davadan yırtar mıydı yırtamaz mıydı?

    edit 2:
    gelen mesajların çoğunluğu yırtamayacağını söylüyor. özetleyen bir tanesini aşağıya bırakıyorum. cevap veren tüm yazarlara da sevgilerimi gönderiyorum.

    --- spoiler ---

    yırtamazdı.
    eğer bir davada yeterli delil yok ise, hakim, olayın ''hayatın olağan akışına aykırılığına'' bakar.
    burada da bir adamın uçağa yetişecekken uçağı kaçırma pahasına bir köprüyü görmek istemesinin, hayatın olağan akışına aykırı olduğunu değerlendirir.
    --- spoiler ---
  • kendisiyle ilgili atlanmamasi gereken onemli bir nokta da karsiya gecmek icin 3. kopruyu kullanmasidir.

    dolandiricilikta level atlamis.
  • benzerini ankara'da taksiye bindiğimde yaşadım. okuyunca aklıma geldi.

    çankaya köşkünün hemen arkasındaki nato binasını gitmek istediğimi söyledim. şöför aracı tamamen alakasız cepa yönüne doğru sürmeye başladı, bir süre ilerledikten sonra şöföre ankara'yı gayet iyi bildiğimi, brüksel'e nato genel merkezine mi gittiğimizi sorduğumda hemen taksimetre'yi kapattı. suratı asıldı.

    sonrasında gitmek istediğim yere ulaştığımda da benden yine fazla ücret istedi. araçtan inerek hemen yakınlarda duran polis'e seslenip durumu anlattım. o andan itibaren taksicinin tutumu bir anda değişti, abi yanlış anladın falan diyerek ücret dahi almadan gitmişti.

    dipnot: konunun önemine istinaden (bkz: 14 şeker fabrikasının satışa çıkarılması)
hesabın var mı? giriş yap