• üst edit : türkiye’de takribi 30 milyon aile var diyelim. her aileye de 300’er metrekare toprak bağışlamış olalım ev yapmaları için. 9.000 kilometrekare alanı ihtiyacımız olur. mardin 8.780 kilometrekareymiş. yani 30 milyon aile 300’er metrekare arsasına 100 metrekareden 2 katlı ev yapıp ; 200 metrekare de bahçeye de sahip olup mardinde yaşayabilirmiş.
    sahi arsaların değerini kim belirliyor ?
    neye göre belirleniyor ?
    devletin orman/hazine arazilerinin %5’ini imara açmasına bakar emlak piyasasının tamamının içinden geçmesi için.
    (bkz: toprak reformu)

    (bkz: loading)

    bizim ülkemizde emlağın çok sevildiğini söyleyecekler aşağıya dizilmeden söyleyeyim. bu işler tepeden başlar.

    acce bahar'dan acarkent'de eşsiz boğaz manzaralı a tipi villa ilan no: 1052859121

    acarkent’te a tipi 1.000 metrekare bir villaya 270 milyon tl yani 10 milyon dolar değer biçilmiş. sizin bir finansal danışmanınız olmayabilir ama 10 milyon dolara ev alacak birisinin var arkadaşlar.

    peki bu 10 milyon doları ev almak yerine fırsat maliyetini hesap etmek için mevduata koysaydı ne olurdu arkadaşlar. minimum seviyede aylık 5 milyon tl getirisi olurdu vergiler düşüldükten sonra.

    peki şimdi aynı evin aylık kirasına bakalım.

    tek yetkili dg homeart'tan acarkent'te ultra lüks kiralık villa ilan no: 1108888387

    bu evin daha fazla değer kazandığı bir senaryo bana göre mümkün değil.

    10 milyon dolara ev alabilen bir insanın seçenekleri sadece istanbul ile sınırlı değildir. bütün dünyada ev alabilecek, vatandaşlığa sahip olabilecek bir düzeydedir.

    bu insan evi alıp daha sonra değerinin düşmesi riskini almaktansa parasını mevduata koyup, aynı evde yine oturabilir ve her ay 3.75 milyon edinebilir. bu 3.75 milyonun 2.5 milyonunu ise anaparasına ekleyebilir her ay.

    o evin, bu bedelle satılması imkansızdır arkadaşlar.

    o zaman ne olacak sorusu karşımıza çıkıyor bu noktada. evlerini maksimum noktadan alan vatandaşlar kredilerini ödeyemez hale gelecekler demektir. evler enflasyondan daha fazla değer kazanamaz hale gelmiş demektir. bu krediler ödenemediğinde ise bankalar el koymaya başlayacak demektir.

    bankalar el koyduktan sonra bu evleri bedellerinin önce %20 sonra %40 daha sonra da %50-60 aşağısına satmaya başladığında ise kriz tepe noktaya ulaşmış demektir.

    yukarıdaki ise 10 milyon dolarlık değil , 1 milyon dolarlık bir eve de uyguladığınızda aynı sonucu alacaksınız. 300 bin dolarlık daireye de uyguladığınızda aynı sonucu alacaksınız.

    kiraların da tarihi zirvede olduğunu göz önünde bulundurursak sıkıntının daha da büyük olduğunu görebiliriz.

    o evi almanın mantıklı olabilmesi için aylık kira getirisinin minimum 3-3.5 milyon olması gerekmekte. bunun imkansız olduğunu biliyoruz.
    o kira bedelinin de uçuk olduğunu biliyorsak eğer o evi almanın mantıklı olması için evin bedelinin en fazla 5-6 milyon dolar yani 130-150 milyon tl olması gerekir.

    mortgage krizi mi dersiniz adına; finansman krizi mi dersiniz ; emlak balonu mu dersiniz bilmem ama türkiye’deki emlak piyasasını çıkartılan %1.20’lik kanun da , 2. eve kredi zorluğu da kurtaramaz.

    bu mecra bitcoin 69.000 dolarken önce 100.000 sonra da 1.000.000 dolar olacak diyen insan doluydu. kaç kişinin intihar ettiğini hatırlatmama gerek yok sanırım.

    etrafınızda 2020-2021 döneminde krediyle ev alıp sebepsiz zenginleşen insanlar olduğunun farkındayım.
    ama bu hiçbir zaman şu an aynı evi o günün 5 katı fiyattan alıp 3 sene sonra yine 5 katı fiyata satabileceğiniz anlamına gelmez, gelemez ve gelmiyor.

    amerikalıların çok güzel bir sözü var.

    “get your head out of your ass”.

    günümüz dünyasında devletler her şeyin farkında ve kontrol altında tutma kabiliyetine sahiptir.

    1’e aldığınız eviniz ; 5 milyon olmuşken devlet babanın yarın öbür gün çıkartacağı ek 1 milyonluk varlık/zenginleşme vergisini ödeyemediğinizde ve evinizi satmaya çalıştığınızda 2 milyon veren bulabilirseniz halinize şükreder hale gelebilirsiniz.

    dipnot : acarkent’te göt göte oturacağım bir villaya 10 milyon dolar vereceğime , ormanın içinde 10 dönüm bir araziyi 2 milyon dolara alır, içine de 2 milyon dolara ultra lüks bir malikane yaptırırdım. 1 milyon dolara da havuz, spor salonu, sinema salonu, basket sahası yaptırırdım heralde.

    kalan 5 milyon dolarla da miami’de 5 tane milyon dolarlık müstakil ev alır, 10-12 senede kirasının evin değerini çıkartmasını keyifle izlerdim.
  • ev ya da arac sahibi olmayi tipik turk kafasiyla yatırım aracı olarak gormekten ileri geliyor bunlar, uykunuzdan uyanin artik.
  • dünyada, türkiye’den başka, paradan para kazanmanın kolay olduğu ikinci bir ülke yoktur.
    fiyatlar ondan bu kadar yüksek.
    bu eve bu parayı veren görgüsüzü türkiye’de bile bulamazsınız.
    (bkz: muz cumhuriyeti)
  • ev dediğin biriket, tuğla, çimento toz toprak.. bu kadar abartılan başka bir ülke yoktur yeminle.. kimisi tüm ömrünü üst üste binmiş bu tuğla yığını için harcıyor.

    homeless olurum daha iyi
  • başlığı açan arkadaşın her söylediğine harfiyen imzamı atarım, bu bir ister gereklilik , ister mecburiyet olsun herşeyin bir sonu mevcuttur, emlak piyasasının da öyledir. bahsedilen mevzu yattık kalktık hooop oldu mevzusu değildir lakin sinyaller bu yöndedir, kısacası pimi çektim karşıya verdim karşı ise yanına verdi hesabıdır ve bunun bir noktada patlayacağını herkes bilir. işte mühim olan o noktada elinizde patlamamasını kestirmektir, o patlama noktasına gelesiye kadar piyasa artar, suni fiyat tutulur baraj dolar ve küt kapaklar açılır son alıcının elinde kalır. ticaretin her noktası böyledir de şimdi bir saat bunun tantanasini yapamam.

    not: sonra ise o pimi çekenler iflas eden insanlardan o evleri kelepir paraya alıp tekrar zemin hazırlarlar. bir çeşit döngü gibi düşünün.
    ekleme: yatırım tavsiyesi vs ile değildir ne biliyorsanız onu yapin.
    edit: ekleme
  • gayrimenkul, sadece türkiye'de değil dünyanın bir çok ülkesinde pahalı, arkadaşın verdiği miami örneğinden yürüyecek olursan, 1m dolarada ev var 250 m dolarada; birde buradan bakmak lazım, evet her ev hemen hemen aynı malzemelerden oluşuyor ama şunu unutmamak lazım bir evin değerini belirleyen en önemli unsur lokasyon. acarkentteki bir evi olduğu gibi sök, silivri'ye götür, oraya monte et bakalım ne kadara alıcı bulabileceksin…acar kent çok ütopik bir örnek zaten orada ev satın alabilen ve orada kira ödeyip oturan kitlenin yatırım kriterleri servetleri ülkenin geri kalanından çok daha farklı.

    ez cümle, dünyanın her yerinde özel lokasyonlarda zenginlerin oluşturduğu gettolar var ve ev fiyatları ütopik rakamlarda. normal bireyler için ise durum daha zor hele ülkemizde, paranı istediğin faize koy bu enflasyon ortamında değerini koruyamazsın. oturacak bir yer evin yok ise mutlaka bir ev sahibi olmaya çalış, evin var ise ve birikim sahibi isen mutlaka gelişime açık bir lokasyonda ufakta olsa bir arazi yatırımı yapmaya çalış…
  • bir evinin olması barınma ihtiyacıdır.
    bir aracının olması a noktasından b noktasına ulaşım konusunda ihtiyaçdır.
    şu zamanda bunların halen yatırım amacı olarak görülmesi komedi
    ihtiyaç sahibi olup ev/araçalan adama enayi yaftalamaları yapıp durmadan sözlükde başlık açıp mal mal hareketler çekenler şimdi ev sahipleri ile uğraşıyorlar olm barınma ihtiyacı artık ülkenin bir numaralı sorunu farkındamısınız ??.
  • acarkent’teki villanın fiyatından yola çıkarak paragraflarca saçmalandıktan sonra varılan sonuç.

    türkiye gibi dünyanın merkezinde, avrupalısı rusu arabı çinlisi afrikalısı 70 milletten talep gören, sırf kendi nüfusunun karşılanamayan konut ihtiyacı yıllık 200-300 bin civarlarında olan bir ülkede mortgage krizi falan olmaz.

    3 sene önce 50k usd olan normal bir daire şu an nasıl 100k olur diye şaşırıyorsunuz.

    1- 3 sene önce kelepirken şimdi değerini bulmuş olabilir.
    2- dolar enflasyonu açıklanandan yüksek olabilir.

    acarkent’teki villanın fiyatına gelince, her mal değeri artsın diye alınmaz, bazen değerini koruması / çok kaybettirmemesi de yeterlidir. kaldı ki bir dünya metropolünün göbeğinde 1000m2 arsa alıyorsunuz, 10 yıl sonra ulan nasıl 30m usd oldu burası diye bakakalırsınız.
  • istedigin gibi otopark, peyzaj, teras, havuz yaptirma özgürlügünün, iki sene sonra kapi disari edilmeyecek olmanin güvencesinin ve icinde büyüdükleri evi cocuklara miras birakmanin, nesilden nesile aktaracak olmanin verdigi hazzin para parsiligini "sifir" kabul eden bir dangalaksaniz acarkent'teki villanin degerini 20 senelik kira getirisi üzerinden hesaplarsiniz.

    elit bir semtteki villaya (param yetiyorsa) 100 milyon usd harcarim, gram acimam. ama ortalama apartman dairesine 300 bin usd verenleri anlamakta zorlaniyorum. toprak sahibi degiller, kocaman apartmanda itle, kopukla didiserek yasiyorlar. bir balon varsa "orta segment" kitle barinaklarinda var, villalarda degil.
  • 10 milyon dolarlık ev örneği verip mortgage krizi olacağının saçmalandığı başlık.

    sanırım yazar 10 milyon dolarlık evin 9.95 milyon dolarlık konut kredisi ile alındığını falan zannediyor. o kadar uzun saçmalamış ki bir noktada okumayı bıraktım.

    kendisine tavsiyem 2008-2009 krizinin sebeplerini iyi araştırıp öğrenmesi.

    türkiye gibi enflasyonist ülkelerde amerika'daki gibi bir mortgage krizi olmasının şu an için imkanı yok.

    1.'si ev alacak olan zaten 2010-2017 arasında aldı. o dönem bedava dağıtılan kredilerin bugün aylık bazda geri ödemesi ortalama düzeyde geliri olan biri için maaşının en fazla 6'da 1'i kadardır. ki trene ilk binenler bugün 2500 lira civarında konut kredisi ödüyor. ki muhtemelen 2. evi bile çekmiş altlarına olabilirler.

    2.'si de bugün amerika'daki mortgage krizinden farklı olarak hiç bir banka zaten kredi vermiyor. ortalama 5 milyonluk bir ev için bugün 4,5 milyon kredi dağıtılsa belki amerika'daki gibi bir krizle karşılaşabilirdik.

    bugün yaşananların temel sebebi ülkede ekonomi ile ilgili açıklanan resmi hiç bir parametre doğru değil. ne açıklanan enflasyon doğru, ne net cari açık, ne döviz kurları gerçek seviyesinde, ne verilen maaş zam oranları, ne kredi oranları, ne merkez bankası faiz oranları vs vs. hepsi örtülü bir şekilde manipüle ediliyor. bu da sadece emlak piyasasına değil ticaret dönen her yerde saçma sapan fiyatlamalara neden oluyor. üzerine 15 milyon it uğursuzu ülkeye doldurup, kiraları da %25 sınırı ile manipüle etmeye kalktığında ortalık yangın yerine dönüyor.

    bu arada istanbul'da 10 milyon dolara boğaza nazır yalı haricinde ev alan insanın da aklına tüküreyim.
hesabın var mı? giriş yap