• "philadelphia" jerry ricks, gitar sanatını farklı boyutlara taşıyarak blues müziğinde çığır açmış bir sanaçı. 1950'lerin sonuna doğru philadelphia'daki kafe ve barlarda gitar çalmaya başlayan ricks, müzik çevresiyle içli dışlı oldu ve müzisyenliğini geliştirdi. 60'lı yıllarda tekrar canlanan folk-blues furyasından payını almış devlerle çaldı. o yıllarda abd'deki çoğu blues sanatçısının karşı kaldığı ırkçı baskıya dayanamayarak avrupa'ya yerleşti. avrupa'da 13 albümü basılan sanatçının, abd'de piyasaya sürülen ilk albümü 1998 yılı çıkışlı deep in well oldu. aynı albüm sanatçıya blues'un grammy'si sayılan w.c. handy blues ödüllerinde, akustik blues dalında yılın sanatçısı, yılın en iyi akustik albümü ve yeniden dönüş yapan en iyi blues albümü kategorilerinde adaylık getirdi. klasik yerel blues türünde usta olan ricks geleneksel blues'un dünü, bugünü ve geleceği arasındaki en aktif bağ olarak anılıyor.
  • efes blues festival* de çalacak olan şahıslardan biri.
  • onbeşinci efes pilsen blues festivaline de geleceği açıklanan müzisyen. efes pilsen internet sitesinde hakkında şöyle denilmiş beraber okuyalım :
    15. yaş gününü kutlayan efes pilsen blues festival'in büyük sürprizi, akustik blues'un gitar ustası "philadelphia" jerry ricks ile dünyanın bu tarafından bir saz ve gitar üstadı olan cahit berkay buluşması. ilk kez bir araya gelecek olan ikili, farklı coğrafyalardan aynı blues hikayelerini istanbul, ankara ve izmir konserlerinde bir ağızdan söyleyecek.

    geçtiğimiz yıl 14. efes pilsen blues festival'in de konuğu olan "philadelphia" jerry ricks, türkiye'yi karış karış dolaştıktan sonra ülkemize aşık olup, dilini öğrenip tarihsel mirasın peşine düşmüş bir müzik ve gönül adamı. 60'lı yıllarda yeniden canlanan folk-blues furyasından payını almış john hurt, skip james, son house, lightnin' hopkins ve mance lipscomb gibi devlerle çalan ve bu türde "çığır açan"lardan biri sayılan jerry ricks'in tarzı blues'da "kavşak" olarak nitelendiriliyor. a.b.d'deki ırkçı baskıya dayanamayarak avrupa'ya yerleşen ve ülkesinde yayınlanan ilk albümü "deep in the well" ile w.c. handy "akustik blues" dalında yılın sanatçısı, yılın en iyi akustik albümü ve yeniden dönüş yapan en iyi blues albümü kategorilerinde adaylık kazandı.

    kaynak: http://www.efespilsen.com.tr/
  • bu seneki efes pilsen blues festival 15'te cahit berkay ile birlikte sahne alacak blues insanı.
  • türkiyeyi ve türk kültürünü çok seven+ türkçe öğrenmeye çalışan sanatçı.
  • cahit berkay ile bir album projesi olan basarili blues adami
  • "tam biz yeniden türkiye'ye gelmenin yollarını düşünürken, bir davet daha aldık. mucize gibi bir şeydi bu. aynı ülkeye ikince kez davet edilmek çok nadir rastlanan bir durumdur bizim için. nancy daha önce bizi türkiye'ye davet eden pozitif ekibiyle mailleşiyordu zaten. bu arada türkçe öğrenmeye çalışıyordu. bu süreçte onlardan bazı türkçe kelimeler de öğrenmiştik. fakat bir yerden sonra sadece türkçe email göndermeye başladılar. nancy sözlükten türkçe kelimeleri öğreniyor, telaffuzunun nasıl yapılacağını bilmiyordu. bu yüzden internet üzerinden bir türkçe kanalı aradı ve karadeniz radyo diye bir istasyon buldu. sonra türkiye'ye gelince öğrendik ki, dinlediğimiz radyodan kötü bir türkçe öğrenmişiz."

    "türkiye'den amerika'ya döndükten sonra çok farklı bir email aldık türkiye'den. gerçekten inanılmazdı. aslında emaillere genelde bakmayız. insanlar bizden konser esnasında email adresimizi isterler, nancy de verir. tekdüze duyguların ifadesidir genelde aldığımız emailler. ama sizden aldığımız ve bir erkekten mi, yoksa bir kadından mı geldiğini bir türlü çözemediğimiz, muhtemelen blues dinleyen üniversiteli bir öğrenciye ait olduğunu düşündüğümüz bu email bambaşkaydı. blues dünyasının dışında olan iki millet var; türkler ve ruslar. kalbinizi onlara kapatamıyorsunuz, kendinizi onlardan alamıyorsunuz. daha önce çaldığım ülkelerin büyük bir çoğunluğunda insanlar müziği sadece kulaklarıyla dinlerler. çünkü bu müziğe yabancı değillerdir. ama sizler ve ruslar müziği kalbinizle ve kulağınızla dinliyorsunuz. bu da müziğin aklınızın ötesine geçmesini sağlıyor. başından beri bahsettiğim çekim, bu emailde fazlasıyla vardı. diğer maillerde sık sık karşılaştığımız gibi, müziğimizi nasıl icra ettiğimizle alakalı satırlar değil, bize kim olduğumuzu soran cümleler vardı. bu da bana, bluescularla ilk kez karşılaştığım zaman hissettiklerimi hatırlattı. "ben senin söylediğin, çaldığın müziğe aşinayım; sen gel de bana kim olduğunu anlat!" bu benim için önemlidir, birisi geliyor ve size kim olduğunuzu soruyor. sana kalkıp da "güzel konserler veriyorsun, şarkılarını seviyorum" tarzında cümleler kurmuyor. zaten ne yaptığını biliyor ve anlıyor. fakat size o mektubu yazdırtan roll dergisindeki söyleşiyi henüz okuyamadık. doğrusunu söylemek gerekirse "o söyleşide böylesine bir emailin yollanmasına neden olacak ne vardı" diye de merak ettik. artık kafamda bu soru yok, çünkü cevabını biliyorum: siz, kalbiniz..."

    mississippi nehri de istanbul'a akıyor şimdi
hesabın var mı? giriş yap