• yani: şahsa hakaret yasak cemaat ve ırka hakaret serbest

    yani: ekşi sözlük'ün mottosu

    yani: ne zamandır rahatsızlık duyduğumuz ama toplumun şovenleşmesi, sözlük'ün kalabalıklaşması ve türkiye ortalamasına yaklaşmasıyla artık iyice sırıtan prensip

    yani: (ara: kürt*) (ara: yahudi*) (ara: ermeni*) (ara: yunan*) (ara: rum*) (ara: arap*) (ara: alevi*)

    diyesim: moderatörlerin şahıslar konusunda gösterdiği hassasiyeti ırklar, cemaatler ve etnik gruplar konusunda da göstermek bence artık bir zorunluluk halini almıştır. yani şahsa hakaretler niçin siliniyor? tck'da suç olduğu için. peki toplumda ırk ve mezhep düşmanlığı yaratmak ve buna sevketmek suç değil midir? suçtur. ama bizi ırgalamıyor. neden? çünkü bu ırkların ve cemaatlerin ece erken gibi temsilcileri yok. çünkü bu ırklar ve cemaatler konusunda sözlük yazarlarının (ve anlaşılan sözlük yönetiminin de) pek bir hassasiyeti yok. ve en kötüsü: artık ırk cemaat ve etnik gruplara küfür etmek isteyen milliyetçi/faşist/şoven (hangisi beğenirsen o senin olsun) insanlar gemi azıya aldı.

    beklediğim: eğer şarkıcılardan, fotomodellerden, şovmenlerden, mankenlerden, siyasetçilerden pek bir çekiniyor ve "aman başımız derde girer dava mava açarlar" kaygısıyla hakaretleri silip (ki bu yaklaşım doğrudur) hatta bu kaygıyı abartarak hakaret olmayan eleştirileri bile silip (bedri baykam başlığına "cemal süreya onun için şiirde özdemir asaf neyse resimde bedri baykam odur" diye bir entry yazmıştım, bedri baykam'dan gelen itiraz üzerine silindi. baykam'ın iddiası "cemal süreya böyle bir şey yazmadı" yönündeymiş. ben ise okuduğumdan gayet eminim) son derece hassas bir tarama yapılıyorsa aynı şey, ırk cemaat ve etnik gruplar için de yapılmalıdır. ama yok eğer ecer erken için başlık dahi açılamayacak ama kürtlere rumlara ermenilere yahudilere ağzımıza geleni söyleyeceksek bu sözlük ekşi sözlük değil ekşi çöplük olmaya doğru hızla gidecektir.
  • bu konuda kıstas alınacak, mutabık kalınacak tek mercii ceza kanunudur, hakaretle eleştiri arasındaki farkı anlayamayanlarsa milliyetçi şovlarına devam edebilirler. sahne onların.
  • son günlerde sağ ve sol çerçeveleri etkisi altına alan sözlükçü şiarı.

    başlıklardan ve entrylerden dökülen ayrımcılık üzerine bir ironi ustasının tepkisinin sesle cisim buluşu da olabilir gerçi.
  • hakaret içeren herhangi bir entry'i silmek için yazılanlar hakkında doğrudan ilgili şahıs veya şahısların şikayetçi olmasının beklenmesinin buna neden olduğunu düşünüyorum. bana kalırsa sözlük içerisinde otokontrol sağlanmalı; hakaret içeren, saldırgan ya da aşağılayıcı bir entry sözlük yazarları tarafından moderatörlere ispiyonlanarak sildirilebilmeli. yazar uçurulsun ya da çaylak olsun da demiyorum ama hakaret etmesin, edemesin, ederse de ispiyon gerekçelerine "hakaret/saldırganlık/aşağılama içermesi nedeniyle" maddesi eklensin (bkz: #6530472). bu şekilde otokontrol mekanizması oluşturulsun. zamanında spoiler içerikli entry'lere ve halen hatalı bakınız kullanımına gösterilen aşırı hassasiyeti bu konuda gösterebilsek keşke...
    (bkz: x zamanda sözlüğün devrimcisi kesilen zihniyet)
  • yasal açıdan; şahıslara,kurumlara ve sınıf,ırk, din,cinsiyet,mezhep,etnik topluluk,bölge farklılığı nedeniyle halkın bir kesimine hakaret yasaklanmıştır.

    ayrıntılı açıklama için :(bkz: halkı kin ve düşmanlığa tahrik)
  • turkiye cumhuriyeti yasalari tarafindan acikliga kavusturulan ve yasaklanan hareketlerden birisinin yasak digerinin ise serbest olmasi olayidir, yanlis bir durumdur. istatistiklerde dahi yer alan** basliklarin bazilarinin sirf bu ayrimcilik tohumlari eken sovenistler tarafindan isgal edilmesini saglayan kisilerin bulunmasi da ayri bir garip durumdur. ayi tavana cikmis, ayyuk hortlamistir efendim. sozlugun etkin mercilerinin en kisa zamanda olay butonunu aci aci yakarak bu konuya bir aciklik getirmesi gerekmektedir*.
  • sozlukte gozlemlenebilecek irklara ve cemaatlere hakaret vukuatlarinin buyuk kisminin, tarih bilgisi yoksunlugundan ve bu cehaletin patlama noktalarini temsil eden bazi kendini bilmezlerin, objektif analiz yeteneklerinin ancak bir kapi paspasininkine esit olmasi yuzunden ortaya ciktigi rahatlikla soylenebilir.

    bu konu, geri adim atilmayacak, ertelenmeyecek, alcakgonulluluk gosterilmeyecek, sabirli olunmayacak kadar onemlidir: tarihe merak duymayan, ozellikle kendi tarihi hakkinda hicbir ogrenme durtusu hissetmeyen bir insanin hayvandan farki yoktur; yer icer sicar ama kimligini sorgulamaz, gecmisini gelecegini dusunmez, ortak insanlik degerleriyle baglantisi yoktur.

    ikinci kisim insanlar, yani her turlu olaya mutemadiyen sovenist, populist ve ilkelce yaklasan insanlar icin ise icimde bu kadar buyuk bir nefret yok, zira bu andaval populasyon, tarih bilinci kuvvetli olan toplumlarda dogal olarak tutunamayacak, prim yapamayacaktir.

    bu fikirleri, sozlukte de rastladigimiz birkac trendle ornekleyeyim: toplumlara, gruplara hakaret denince benim aklima ilk gelen ornek amerikalilar. merak edenler bir zahmet baksinlar amerikan ordusu, amerikalilar salak ve benzeri basliklara. nasil isterdim tek tek aklimdaki entryleri surada ifsa etmeyi, bu hastalikli dusuncelerin hakettikleri tepkiyi almalarini. meger amerikan ordusunun her bireyi birer iskenceci, irz dusmani, sadist hayvanmis; meger butun amerikalilar bencil, cahil ve aptalmis... hey yavrum hey, 270 milyonluk insan corbasini iki sifatla ozetlediniz ya, helalinden bir iki sosyoloji doktorasi hakettiniz. birak onlarca degisik milleti, standart amerikali beyaz anglosaksonlarin bile arasinda daglar kadar fark var, ortabatidaki redneckler mi, californiadaki hippiler mi, guneyliler mi, nedir bu amerikalilar salaktaki amerikali?

    peki niye yeterince tepki almiyor bunlar? hatta birak tepkiyi neden alkislaniyorlar, vatansever oluyorlar? iste burada da genel ahalinin sahip oldugu tarih bilgisi (yahut bilgi demeyelim, bilgi dedikce sanki ben uzmanmisim gibi bir sidik yarisi ortami yaratiliyor, merak diyelim merak) onem kazaniyor. cunku bircok insan hala, imkanlari ve her firsatta actiklari koskocaman agizlari olduklari halde, siyaset tarihiyle ilgili bir tek kitap okumamis, hala ulkelere ve toplumlara kalles, kahraman, durust gibi aslinda sadece kisilere yakistirilmasi gereken sifatlar yakistirip ilgili neden sonuc iliskilerine gozlerini kapiyor. cunku bircok insan hala ingiliz imparatorlugunun zamaninda dunyanin yarisina hakim oldugunu, ispanyollarin amerikaya gelip koca bir kulturu cok kisa bir zamanda yokettiklerini, cin'in ve japonyanin istiladan istilaya kostuklarini, ve herkes gibi bizim de ottan boktan sebeplerle savaslar acip, gucumuz varken cilginlar gibi yayildigimizi bilmiyor, yahut gormek istemiyor. cunku insanlar bu guc mucadelesinin 21.yyda yerini evrensel yuksek bilinc yonetimindeki bir baris ve doga duzenine birakilmasi gerektigini, tum cikar catismalarinin sadece abd tarafindan ortaya cikarildigini, abd ortadan kalkarsa (bu da ne demekse) dunyanin daha bariscil bir yer olacagini saniyor. guc mucadelesinin baska sekilde devam edecegine, ruslarin, araplarin, cinin, ab'nin, japonyanin, irili ufakli bir suru afrika ulkesinin de abd'den pek de farkli olmadigina ihtimal veremiyor. 500 sene sonra bile hala machiavellinin basit gozlemlerinin sovenizme ve aptalliga yenik dusuyor olmasinin, ne buyuk bir duskirikligi oldugunun farkinda degiller.

    cunku o sovenistler (ki her nedense bu noktada oktay sinanoglu efendiyi anasim geldim; bu parantezin sovenizm kelimesinin ardina dusmus olmasi ise tamamen tesaduftur, kozmosun gizemidir) hala "ataturk olsaydi amerikaya gosterirdi gununu, memleketi onlara satmazdi" diyerek tarihi carpitmak ve genc dimaglari zehirlemek suretiyle tahayyul edebilecegim en igrenc sucu isliyorlar. oysa ki bilmiyorlar mi o ataturk hukumetinin, musul konusunda destek olmalari icin , abd'ye demiryollari tekeli onerdigini, bunlarin cevresindeki dogal kaynaklari da gelistirmeleri ve isletmeleri icin onlara ayricalik tanidigini, fakat bu onerinin bizzat abd senatosu tarafindan reddedildigini? (ve sonra da musuldaki petrol hisselerimizi, acil nakit ihtiyaci yuzunden besyuzbin pound gibi komik bir rakama sattigimizi) hala oyle tasvir ediyorlar ki o gunleri, sanki ataturk cikmis da abd mangasi istemeyuuk diye butun uluslararasi guc dengesini altust etmis bu konuda; halbuki manga onerisi yine abd senatosunda reddedilmemis miydi? bu sozlukte hala ben size savasmayi degil olmeyi emrediyorum diyen ataturkun, 57. alayin basinda, ingilizleri bir hamlede denize doktugumuzu sananlar var; bu tarihimizin en buyuk savaslarindan biri, ogrenelim artik kimsenin denize falan dokulmedigini, ingilizlerin aylar sonra cok da duzgun bicimde geri cekildiklerini.

    ataturk ve yonetimi machiavelliyi anlamisti, ingilizlere karsi ruslari ve komunizmi kullandi, yunanistana karsi italyanlarin cikarlarindan istifade etti, fransizlari yine ingilizlere karsi dengelemeye calisti, almanlari her ikisine, abdnin de arada benzer bir rolu oldu. ancak bu ince diplomasi ve ekonomik dengelerle ayakta kaldi turkiye, yoksa herseyi bir cirpida kuvayi milliye ruhu diye ozetleyip, dunyanin gerceklerine gozumuzu kapatarak anlayamayiz bu ulkenin temellerini. zira yine ilk dis borclarini da bu guclerden, mevzubahis dengelerin isiginda ataturk zamaninda aldi bu ulke, yoksa hazinemiz altinla dolup tasmiyordu bazi nobel odulu adaylarinin her turlu resmi belgeye karsin, utanmadan defalarca iddia ettikleri gibi (ki boylece de halkin egitimli kesiminin tarih anlayisinin icine de bir guzel ettiler sagolsunlar)

    e noluyor o zaman, o zaman biri cikip ingilizler, amerikalilar hiyardir, seytandir, vs dediginde de kimse bu insanlari kinayamiyor yahut kimse gulup gecemiyor bu sacmaliklara; aksine alkislaniyorlar, populer oluyorlar, milliyetci oluyorlar.

    bakiniz sinirlendikce aciliyorum, buyrun (bkz: kuba) ne de guzel oturuyor konumuza, cuk diye. oyle safsatalarla bezenmis bir amerikan nefreti hakim ki, gozler kor olmus, bilgisiz akillar o kubayi bagimsizligin kalesi yapmis. bagimsizlik abdye endeksli bir kavram mi ki yahu, bu kuba sovyetlerin kopegi degil miydi? bu kuba son on yilda cin'den, halen geri odemedigi 4 tane yuklu miktarda borc almadi mi, binbir turlu anlasmalar imzalamadi mi? bagimsizlik? ama yoook, abd'ye kafa tutuyor ya, bitti, bu kadari yeter. yine diyorum, yakin kuba tarihiyle ilgilenilse birazcik, boyle sacma sapan fikirler yeserebilir miydi? (ufak bir katkim olsun diye ilgili baslikta bahsetmistim abd-kuba iliskilerinin kisa bir tarihinden, maksat soylediklerimiz havada kalmasin ama elbette aninda amerikan yalakasi ilan edilmistik, hey gidi gunler)

    sadece amerikalilarla sinirli degil elbette bu (bkz: turklerin araplara karsi besledikleri antipati) bu baslikta gecen hancerleme, arkadan picaklama, kalleslik, ikiyuzluluk, nankorluk kelimeleri veya imalari, hayatim boyunca devam etmis ve edecek olan yalan ruzgari dizisinde bile bu kadar cok yer bulmadi. yahut kurtler. efendim, kurtler cumhuriyet kurulurken defalarca isyan etmismis, bu vatanin ekmegini yiyorlarmis, nasil olurmusmus. yahu kardesim, kurtler dedigin grup ne zaman yekvucut hareket etti; o isyanlar da yine baska kurt gruplari kullanilarak bastirilmadi mi? ama iste bu kokusmus bakis acisiyla degerlendirirsen azinliklari, sonra yalan yanlis genellemeler kinanmaz kimse tarafindan. hala defalarca kurt konusu acildiginda "turkiye cumhuriyetini kuran herkes turktur, kurt sorunu mu varmis?" temali entryler ortaya cikiyor. e tabii sen kurt sorununu turkiye cumhuriyeti tarihiyle yasit birsey sanirsan, yahut en fazla seyh sait ayaklanmasina kadar gidebilirsen, o zaman boyle ustunkoru, vatansever ve uzlasmaci gozuken ama hicbir soruna dokunmayan, pislikleri halinin altina bile itmeye zahmet etmeyen bir bakis acisini benimsersin. tabii bunun sonucu olarak ayni tartismalar sonraki nesillerde yasandiginda da, "biz bunu cozmustuk, ne guzel birlik beraberligimiz var, batililarin oyunu bunlarin hepsi" diye kendini kandirirsin.

    bakiniz bu bagnazlik ermeni konusunda da hakim. birkac ay once yasadigim yerde, yerel bir gazetede ermeni bir yazar, konuya deginmis, yalan yanlis bir suru sey soylemisti. yalan yanlis diiyorum cunku dayandigi kaynak hala ve hala toynbeenin mavi kitapinin sacmalariydi, hala nufus tahminleriyle uyusmayan olum raporlari veriliyordu ve tabii rus yayilmasiyla azitan ermeni terorurune deginilmemisti bile. ertesi gun cevap hakkimiz yenmemis olsun diye, bu sefer bir turk yazarin goruslerine yer verilecegini duydugumda dogal olarak ben de bu tarz elestiriler bekliyordum. heyhat, tarihin t'si irgalamamis bu gerizekali soydasimi, onun yerine ne buyurmus: "turkiyede hic boyle tartismalar yok, baris icinde yasayip gidiyoruz, bu tartismalarin hepsi yurtdisinda hortluyor" yahu elbette isin icinde cikar catismalari var, istismarlar var, ama sen ermeni sorununu buna indirgersen, yine pislikleri halinin altina itmeye zahmet bile etmemis olursun. adam da cikar, ulan siz de konusulmamasi zaten asil sorun, baris yuzunden degil baski yuzunden konusulmuyor der, iyi de eder. zaten ilgili bircok benzer gorus yine dile getirildi orhan pamuk hadisesiyle beraber. ama gercekten ermeni sorunuyla ilgili bilgi veren, bu konuda derin gorus belirten kac entry okudunuz sozlukte? vallahi bana rastgelenlerin hepsi, orhan pamuk milletini kotuleyerek prim yapmaya calisiyor temasindaydi. evyallah belki oyledir hakkaten ama biri cikip "1 milyon ermeni oldurdunuz siz" deyince bunlar orhan pamukun uydurmasi mi diyeceksiniz? yahut resmi unut gitsin politikamiz mi benimsenecek? tipki ataturkun hatalari basliginda, ataturkun hatalarindan ziyade "elbette o da insan, hata yapmistir" tarzi goruslerle, "onun hatasi cumhuriyeti sizin gibi dingillere emanet etmesiydi" gibi kucuk emrah kaslariyla okumaktan kendimi alamadigim "ozelestirilerin" bininin bir para olmasi gibi, ermeni sorunu da yillardir, "abi soykirim degil de catisma olmus, biz de belki biraz fazla abartmisiz, o kadar" dan ibaret goruslerin cizgisinde tartisilir. (elbette birtakim faydali istatistikler icin (bkz: ermeni soykirimi))

    itiraf edeyim, bu konuda daha bilgili olmayi, bu fikir pacavralarini yerden yere vurarak tarihimizi koruyabilmeyi isterdim. ama en azindan muttefiklerin, isgal sureclerini hizlandirmasi icin, birtakim raporlari abarttiklarini, enver pasanin ve ittihatcilarin hic de masum olmadiklarini, sadece dogu anadoludan degil taa bati ve kuzey bolgelerinden bile onbinlerce ermeninin pilini pirtini toplamalarina izin verilmeden sinirdisi edildiklerini ve bu esnada hastaliktan ve acliktan feci sekilde olduklerini, sarikamis rezaletini takiben dogu anadoluya hakim olan ruslarin korumasindaki manyak bir ermeni kumandaninin intikam almak adina etnik temizlige giristigini, yine fransizlarin beraberlerinde getirdikleri ve kaybettikleri mallarini yeniden almak isteyen ermenilerle guney bolgelerindeki muslumanlar arasinda etnik catismalarin hizla yayildigini paylasabilirim sizlerle. simdi bunlari ve daha fazlasini merak etmeden, basmakalip laflarla konuyu kapatmaya calismak kadar, yani tarihini ogrenmemek kadar vatan hainligi ya da daha kotusu insanlik sucu olabilecek birsey dusunemiyorum. sonra elbette bir kendinibilmez cikar, ermenileri veya turkleri genelleyerek itham eder, hakaret eder, prim yapar yahut ayiplanmaz.

    tarihte bu orneklerden o kadar cok var ki, gozleriniz kor olana kadar devam edilebilir. yunan kuvvetlerinin geri cekilirken sistematik bicimde koylerimizi yaktiklarini herkes bilir ornegin, hatta bu trajedi ingiliz gozlemcileri bile isyan ettirmis (bunu herkes bilir mi bilmem), londraya gonderdikleri raporlarda bu olaylarin kinanmasini onermislerdi. oysa birkac gun sonra izmirde yasanan daha buyuk trajediyi kimse bilmez, yangin cikmistir o kadar. musluman kisim disindaki sehrin dortte ucunun yandigi, sivillerin canlarini zar zor kurtardiklari ama tum mallarini kaybettikleri, ticaret gemilerinin ilk once kacan insanlardan sadece kendi vatandaslarini kabul ettiklerini fakat olayin gercek boyutlari ortaya cikinca, amerikan, ingiliz, fransiz, yunan, vs demeden hepsinin insafa gelip onune gelen sivili tika basa gemilere doldurup, olumden kurtardiklarini... binlerce yillik bir kulturun urunu olan guzelim izmirin bir gunde harabeye dondugunu.. konusulmaz bunlar, ogretilmezler, sonra her iki taraftaki ayni dar ve cahil bakis acisinin, diger bircok konuda da benzer sekilde yillarca "egittigi" kafalar, yunanli boyle, turk boyle diye hakaretler eder, bu tartismayi uzlastirmak icin sarfedilen ici bos kliseler alir basini gider.

    sonucta butun bunlara baktigimizda anlasiliyor ki, irklara hakaret konusunda turk ceza kanununu on plana cikarmak, buzdaginin gorunen kismi. elbette pratikte kistas bu olacaktir ama en azindan bilincli bireyler olarak farkina varmaliyiz ki bu hakaret olaylarinin ezici cogunlugunun altinda yatan akilcilik ve merak eksikligidir asil sorunun kaynagi ve asil tehlikeli olan. ozellikle tarih konusunda diger herseyden, hatta dilimizden bile daha hassas olmali, bu hazineyi yokedenlere sifatlari ne olursa olsun taviz gostermemeliyiz...insan isek tabii.
  • sahsa hakaret cok yanlis bir sey. irka ve mezhebe de oyle. cemaate de. ama bazi irklarin, cemaat ve mezheplerin kufur icin yalvardiklari, handiyse olta attiklari gercek degil mi?

    bu oltalara gelmeyecek miyiz? ben bunu mumkun gormuyorum.

    misal bir ermeni vatandasimiz...bana kufrediyor diyelim. yani bir takim kiskirtici hareketlerle turklugumu tahkir ve tezyif ediyor. ne yapayim? sus pus oturayim mi? oh oh sok, gecir turklere mi diyeyim? bunu istiyor olamayiz.

    ben de o zaman elbette kufredecegim biraz. yani ermeni vatandasimiz gibi alcalarak degil tabi. ama bu halkin da sesi var dercesine, atalarimizin sehitlerin kanini yerde birakmamak icun. seviyeli bir kufur edecegim orospu cocuguna. ama acikca orospu cocugu diyecek miyim? hayir. o benim kendi dusuncemdir. hepsinin nasil kacisirken gotlerindeki donun yirtildigi, morbas turk yarragi yedigi fikri beni baglar. ama, bunu acikcas soylemek yok. bunu hepimiz acikca soyleyelim.

    ya bir mezhep soz konusu olunca. din gibi misal? yêhûdîlerin insanliga cektirdikleri malum. bir elleri hep cebimizde. al cal mi diyeyim? bir kufretsem misal cok mu gelir? biraz utanip arlanmaz mi belki? yani bir kisa "pic" desem o yêhûdîye? o kadarini sanirim diyebilirim. ama butun yehduilere pic demek ayip. en iyi dostlarimin bazilari yêhûdî. ama kendi kavmine benzemiyorlar. cok delikanlilar.

    yine gelelim irk meselesine. zenciler var. bruklinde oturuyorlar ve hic sevmiyorum. sinemada konusuyorlar. hep igrenc rep muzigi. hip hop kulturu. bir dolu kole parayi bulmus, cosmus. nigger desem duymayacagi bir sesle kimseye zarari yok. zarari kendime. ama kendi icimden dersem irkci olmam. irkciligi da yaymam.

    iste bunlar cok onemli detaylar. sozlukte de bunlari bilmeliyiz. kufretmek evet, kotu. ama ustumuze gelince birazcik da olsa kufur lazim. ama once kiskirtmalari lazim.
  • tüm genellemeler yanlış olsa da, insanların belli ırka, cemaate mensup insanlarla beraber varolmamayı isteme hakkı bulunduğu da bir gerçektir. bunun faşizmle bir ilgisi yoktur, belki insanın fikri ilgili ırk ve cemaatten oluşan önyargının tam tersi davranan bireyleri gördükçe değişecektir, ancak mevcut kalıpyargı bu şekildedir, insanın değerlendirmelerini taraflı hale getirmektedir. bu durumdaki insan, oluşmuş bu kalıpyargı sebebiyle ilgili ırk ve cemaatten elinden geldiğince uzak durmaya çalışabilir, bu da hakkıdır, fakat başlığa katıldığım nokta şudur ki bu fikirleri ortak bir platformda beyan etmek ve bu yolla insanların düşüncelerini etkilemeye çalışmak yanlıştır, her insan bir başka insan, zümre, cemaat hakkındaki fikirlerini objektif bilgilerle kendisi oluşturma hakkına da sahiptir.

    (bkz: bunu da mı oyladınız yahu)
hesabın var mı? giriş yap