45 entry daha
  • önnot; fij'in hılt/@fij'de de söylediği üzre, ahlatın hıltın (4 unsur, 4 element) çoğulu olması, ne kadar olunursa o kadar ilginç ve şaşırtıcı .

    armutgillerden çakal armut veya yaban armudu da denen, hem kendi kendine yetişebilen, hem insanlarla dost olup yetiştirilebilen yabani bir meyve (ağacı). dayanıklı olduğundan hem kurak hem sulak yetişebilir. aşılanabilir, o zaman özgün armuttan gövdesi ve aşılanmayan dalları dışında hiç farkı kalmaz. çocukluk haline veya insan eli değmemiş vahşi haline çöğür de denebilir. çöğürlükteki hali adeta böğürtlen gibi amorftur, oysa biraz budama ve bakım ile belirgin bir gövdeye, dikenli olmakla birlikte dallara sahip olacaktır. kıhlaz armut da yüksek olasılıkla ya ahlattır, ya kurakta kalmış, fazla ilgi görmemiş bir armut cinsi.

    bu güzün ahlatların başka bir haliyle tanıştım: büyütülüp, bakılıp, eriştirilip, belki aşılanıp sebeplenilen haline değil; artık yaşlandı diye veya sahibi yaşlandı ve yakacak odun alacak hali yok, maki-çalı kesecek durumu yok diye kepçeli traktör ile kenarlarından çepeçevre toprağı kazılıp, devrilip, köküyle topraktan sökülüp, traktörle ev yakınına çeke çeke, sürüye sürüye* getirilip, en ufak dalcıklarından ana gövdeye, köküne kadar stihl tipi (benim gördüğüm husqvarna) ağaç motorlarıyla (motorlu testere) kuzine sobalık kısa dilimler halinde kesilişine tanık oldum. sırf sürünüşü bile bir devrin sonu nostaljik hüznündeydi.

    peşisıra hızla kesilip öğütülüşü, topalak yakmalık odunların traktör kasasına (römork) toplanması kendi adına, zamanın ruhu adına konuşuyordu. dikenli, ufak budaklı parçalarının ele alınır hale getirilmesine tahrayla (bazı yörelerde pala deniyormuş) yardımcı rolde etkin olarak ben de katıldım. birkaç kişinin de çöğürlü, dikenli en uç dalları, daha sonra üstünden kar ve yağmurlu bir kış mevsimi geçip çırpı haline gelmek üzere kabaca üst üste yığması gerekiyordu. en ufak ve basit bir toprak/köy işinde bile hem amele, insan gücü hem de örgütlenme, iş bölümü gerekiyor. bir tanesinde, kesili ağacın bıçılması sırasında şaşırtıcı sayıda çok kuş yuvasına rastlıyorum. çifte tarlası'ndaki ağacımız. bu ağaçların çocukluğunu bilirdim. bu ağaç, insanı az olan bir bölgedeydi; kuşlar ağacı oymak gibi klan gibi kullanmışlar, benimsemişler. anızdan yapılı üst yuvaların altında ayrıca nuh nebi'den kalma eski uygarlık katları gibi ağaç dallarından örülü katlar var.

    ahlatın kurumuş dalları kesmek, bıçmak için nasıl sorunluysa çöğürleri yani dikenleri de o derece sorunlu ve tehlikelidir. özellikle kuru çöğür dikenleri zehirli/ağulu sayılır. bizim köyde çöğür dikeniyle yaralandıktan sonra savmayıp ölen insan biliniyormuş. yaş çöğür de ete girer, yalnız kuru çöğür sadece lastik ayakkabıyı değil, traktörün iri tekerini bile deler, patlatabilirmiş.

    gördüğüm ve kısaca soruşturduğum kadarıyla armut/ahlat odunu kaliteli ısı vericiler arasındaymış. elma, kayısı, pıynar gibi. ekmeği, muhtemelen yufkayı, bazı yemekleri armut odununda yapmak çok güzel olurmuş. karşı yönden ardıç odunu iyi yakmalık değilmiş. işçiliği bakımından ahlat ağacı gevrek bir yapıya sahip. bir yere kadar sert, az esniyor, ama belli bir güçten sonra pat diye kırılabiliyor. insan kendini güçlüyüm sanıyor. yaş, yeni kesilmişken gerek ağaç motoruyla, gerek tahra ve nacakla çalışması kolay sayılır; kuruduktan sonra her metal aletin armuda işlemesi zorlaşıyormuş, büyük müşkül oluyormuş.

    bir dipnot daha, diğer nedenlerin yanına ek neden, köyün yakınlarında bir baraj projesi yürürlükte. bu baraj tam kurulduktan sonra, seki çayının suladığı büyük seki ovasında tarla birleştirme, tarla bütünleştirme uygulanacağı söyleniyor. insanlar bunun nasıl uygulanacağını, zorlama mı yapılacağını bilmiyor. dolayısıyla tapulu mallarına sahiplik bağları bu haberlerle gevşemiş durumda. gözü gibi baktıkları büyük küçük ağaçları kimvurduya, kimde kaldıya gidebilir. o bakımdan da kolay kesiliyor ağaçlar. hatta bazen ovada tek tük ağaçların kimliği belirsiz kişilerce kesilip, yüklenip götürüldüğü oluyor. yani ağaç hırsızlığı. kestiğimiz ağaçların bir kısmının ben çöğürden korunup büyütülmeye başlamasına çocukluğumda tanık olmuştum. genel bir mantık ve köylü tavrı, ama ailemizin damgası bir ağaç korumacılığı, büyütücülüğü oluşmuştu. kendi özelimizde bile bu devran döndü, şimdi ağaç sevmez ve korumaz göründüğümüz bir dinamiğe, çağa geldik.

    2013-14'te içimden ahlat-armut anma hevesi gelerek yazmışım:
    [hem ağa tarlalarında hem ötekilerde bizimki kadar ağaç görülmezdi. tarlanın içinde bir ağaç, çoğunlukla kurakta tek şansı olan ahlat hemen her zaman çift sürmeyi zorlaştırır. ayrıca gölgesi geniş olursa o genişlik çaplı alanda buğday zayıf olur. bir de bireysel/ailesel kültür işi her halde. bizim ufacık bölüklerimizde bile bir iki çöğür olur, bubamlar bunları korur, zamanla ahlatlaşırlardı. saygıdan mıdır, ahlatı da bilirler ama bu yaban armuduna direk armut demeyi yeğlerlerdi. dedem sonra aşıcı getirip para vermekten bıktı galiba, kendisi aşılamaya başladı. ondan kısmen babam devraldı. keşke ben de aşılamayı öğrenseydim, en azından basitçe seri sürerdi.

    öyle veya böyle bizim armutlu tarlalar, bölükler zamanla uzaktan bile kolay görülür, tarif edilir oldular. bu zaman zarfında babam zayıfladı, yaşlandı. birkaç ağacını kesti, ben kesmesem başkası kesecek diyordu, gerçekten de kaçak ağaç kesenler, bir anda ortadan kaybediverenler türemişti. bir tür nitelikli hırsızlık ile gasp arası olay. babam ağaçların bir kısmını, kendine bakacak çocuk yetiştirir gibi, yaşlılığında kesmeye, ocak odunu etmeye korumuş olabilir. yazarken ayıbıma gidiyor, ama saf bir güzellemeye de anı karışıklığım izin vermiyor. umarım yanlış anımsıyorumdur.]

    ***
    "ahlat ahların ağacıydı,
    yaşlanmaya başlayanların,
    itiraf edilememiş aşkların,
    evde kalmış kızların.
    ahlat ahların ağacıydı,
    cezayir nasıl cezaların ülkesiyse,
    öyleydi işte." didem madak - ah'lar ağacı

    (ilk giri tarihi: 26.11.2014)

    (bkz: bakışlar mayalar tarihöncesi)
    (bkz: çöğür/@ibisile), çöğ/@ibisile
    (bkz: ah'lar ağacı/@ibisile)
    (bkz: gurukaz)
    (bkz: gavut)
    (bkz: ağlat)
54 entry daha
hesabın var mı? giriş yap