• bozcaada'da guzel bir koy. dolmus seferi olmadigi icin ulasim sadece arabalilara ve akvaryum pansiyon'da kalanlar icin kolay. bozcaada merkez'den yuruyerek bir saatten fazla suruyor. yapisi itibari ile korunakli. hava acayip ruzgarli iken bile, carsaf gibi denizde yuzmek isteyenlere iyi gelebilir.
  • yuzerken elinin icine renkli balıklar geliyor. su civi gibi.
    adanın en güzel ve sakin koylarindan biri. akvaryum
    pansiyon biraz daha kasarsa daha mutlu kalinabilir bir yer
    olur. zaten o koyda kalinabilecek tek yer.
  • bodrum ve hisarönünde de (bkz: fethiye) aynı adlı iki koy bulunmaktadır. bodrumdakinde, adacığın üstündeki küçük kulubeden 50 kadar kaz, yüzerek teknenizin yanına gelip şirinlik yaparak tüm ekmeklerinizi tüketir, o anda başka bir tekne gelince, gayet yüzsüz bir şekilde sizi bırakıp oraya giderler. bu iki koy, renkli balıklar görebileceğiniz, dibi cam gibi bir denize sahiptir.
  • bu koydaki kayalıklarda acayip deniz canlıları yaşamakta ve tehlike anında zehirli bir sıvı salgılayarak kendini korurken yaklaşanın canını epey yakmaktadır. anında kabaran ve su toplayan deri üzerinde zamanla bir koyuluk oluşmakta ve 2 aydan önce geçmemektedir.
  • ilk dalisimdan cikardigim ve 5 yildir boynumdan ayirmadigim su kulagini kaybettigim bozcaadanin en yesil mavi denizi...olur da bir gun yuzerken ayaginiza gozunuze bir parlaklik takilir da kabugumu bulursaniz,haber salin geri dondugunu bildirin bana...
  • ida ya karşı otururken kuma bulanmış;
    deniz içtiğim;
    zeus a selam ettiğim uzak uzak;
    tenedos koyu.
  • bu isimle anılan bir çok koy bulunmaktadır. bozcaada'da, bodrum'da, fethiye'de, datça'da, izmir'de, çatalca'da vs, vs. mühim olan bu koylara verilen isimler değil, mühim olan bu isimleri koruyabilmeleri. yukarıda sayılan bir çok yer mavi bayraklı olmasına rağmen, bu yerlerdeki plansız nüfus artışı ve yapılaşma ne yazık ki doğal hayatı ve tabi ki koyları tehlikeye sokuyor. keşke her yer bakir kalabilse lakin şimdilik böyle bir şey mümkün görünmemekte.

    link silindi.
  • (bkz: adaboğazı)
  • fethiye'deki akvaryum koyu aslında iki bölmeden oluşur. birini normal bir deniz yüzeyi oluştururken, diğer kısımda beyaz ve siyah taşlar ebru deseni gibi bir resim oluşturmaktadır. maskesiz gidenin vay haline...
  • bu koyda yüzerken olduğu kadar kıyıya çıktığınızda da dikkatli olmalısınız. eğer uçan haşerat* ile aranız iyi değilse burada denize girmenizi pek tavsiye etmem. zaten niye geleceksiniz ki buraya, ne gölge imkanı var ne de duş almak için su. en iyisi siz gelmeyin yaa valla. suları tehlikeli, kumsalı taşlık, güneşten korunma imkanı yok, duş alamıyorsunuz, arılar böcekler cirit atıyor, ulaşım zor, vs, vs. gelmeyin gelmeyin.

    işin şakası bir yana datça'daki akvaryum koyu'na gelecekseniz yanınızda mutlaka gözlük ve şnorkel getirin. şaşırtıcı bir balık türüne rastlamasanız bile en azından müren balıklarından uzak kalmanıza yardımcı olur. kaldı ki balık görmemeniz de imkansız gibi birşey. haşerat konusunda ısrarla dikkatli olun derim. t-shirtünüzü giymeden önce bir çırpmanızda fayda var. benimkinin içine ne girdiyse soktuğu yer bir haftadır iyileşmedi. çok da pis kaşıntı yapıyor.

    ayrıca balıkları izlemek için saatlerce suda kalmayın ya da bu atraksiyonu akşam vakitlerinde, güneşin batmasına yakın bir saate bırakın yoksa zamanın nasıl geçtiğini anlamadan güneşin altında pavurya gibi olursunuz.
hesabın var mı? giriş yap