• babillilerin tanriya ulasmak icin insasina basladiklai kule.
    yapilis amacindan dolayi cok yuksek olduguna dair genel bir yanilgi soz konusudur.
    abarti yukseklikte olmamakla beraber kule yedi katli bir ziggurat seklindedir ve her kati tanriya giden yolda bir asamayi sembolize eder.
    1.kat tasi, 2.kat atesi, 3.kat bitkileri, 4.kat hayvanlari, 5.kat insanlari, 6.kat gokyuzunu ve 7.kat da melekleri sembolize eder ve bir insan ancak butun bunlari ogrenip anladiktan sonra yani yedi basamagi sirayla ciktiktan sonra tanriya ulasabilir...
  • ek: sozkonusu inanis "book of genesis"dendir
  • insanlar tanrı'yı o kadar çok merak ediyorlarmış ki, onu görebilmek için göğü delen bir kule yapmaya karar vermişler. inşaat kısa zamanda yükselmiş. bütün işçiler uyumla, şevkle çalışmaktaymış. ama tam da göğün yedinci katının sınırları zorlanırken, tanrı her işçiye ayrı bir dil vermiş. artık kimse kimseyi anlamadığı için inşaat durmuş...
  • kule anlatilanlara gore kare seklinde bir kaide ustunde yukselmekteydi ve tahminen 90ar metreydi bu karenin beher kenari. zira takdir edersiniz ki karenin tum kenarlari esittir ve karenin alani a karedir. neyse bu kule isadan once 470 li yillarda harap olmus ve kulenin kalintilarindan arta kalan tuglalar ve taslar, yore yerlesimlerinin insasinda kullanilmistir. bu sebepledir ki kuleden gunumuze hicbir iz ulasmamistir.
  • "ve bütün dünyanın sözü bir, dili birdi. şarktan göçtükleri zaman sinear diyarında bir ova buldular, orada oturdular. birbirlerine 'gelin kerpiç yapalım, onları iyice pişirelim. onların taş yerine kerpiçleri, harç yerine ziftleri vardı. yeryüzünde dağılmayalım diye kendimize bir şehir, başı göğe erişecek bir kule yapalım' dediler. ve ademoğullarının yapmakta olduğu şehri ve kuleyi görmek için rab* indi. onlar bir kavm, hepsinin tek dili var. gelin inelim birbirlerinin dilini anlamasınlar diye onların dilini karıştıralım. rab onları oradan dağıttı ve şehri bina etmeyi bıraktılar. bundan dolayı onun adına babil dendi." tevrat (tekvin 11:1-9)
    burada bahsedilen kulenin mezopotamyanın zigguratları olduğu biliniyor. bölgeye gelen ibraniler onları yıkılmış halde görünce bunun yaratanın yaratılan karşısındaki gücünü gösterdiğini düşündüler ve tevrata da olay böyle intikal etti*.
    mezopotamya'da ne olmuştu da ibraniler bu manzarayla karşılaşmıştı?
    sumer efsanelerinden birine göre: sumerler uzun dönem bolluk ve huzur içerisinde yaşıyorlar ve hava tanrısı enlile tek dilde dua ediyorlardı. bilgelik tanrısı enki, enlil'in üstünlüğünü kıskanınca insanlar arasında savaş ve bozuşma çıkarıp bu çağa ve tek dilde anlaşmaya son verdi, çeşitli diller ortaya çıktı ve çıkan arbedede zigguratlar yıkıldı*
  • brueghel'in en bilinen resimlerinden birinin adi.
  • (bkz: metropolis)
  • altta kalanin cani ciksin mantigi sonucu vucud bulmus, saadet zinciri'nin mimari hali.
  • dünyanın yedi harikasından biri sayılan tanrı marduk adına yapılmış efsanevi kule.

    dağlık bölgelerden gelen sümerler, yükseklere taparlar ve yer ile göğü bağlayan kutsal bir ağacın varlığına da inanırlardı. sümerler yeri göğe bağlayan bu ağacı temsil eden ve tanrıdağı dedikleri kuleyi zamanımızdan 5.000 yıl kadar önce yapmışlar. tevrat'a göre babil kulesi'ni hz nuh'un torunları gökyüzüne ulaşmak, tanrının oturduğu yere varmak için yapmışlardır. bu sebeple kule, tevrat'ta insan gururunun utanç kaynağı olarak gösterilir.
    babil kulesi'nin temelleri 90 metre genişlikteydi. kule, 90 metre yüksekliğinde ve 7 katlı idi. birinci katı 33, ikinci katı 18, üçüncü, dördüncü, beşinci ve altıncı katları 6, en üst katı ise 15 metre yüksekliğindeydi. 85 milyon tuğladan yapılan kulenin çevresinde rahip sarayları, ambarlar, konuk odaları, tanrı marduk adına yapılmış bir diğer tapınak olan esagila'ya giden aslanlı geçit ve dini tören yolu vardı. esagila 20 metre yüksekliğinde, 450 metre eninde ve 550 metre boyundaydı. babil'i işgal eden tikulti-ninurta, sargon, sanherip ve asurbanipal kuleyi yıkmışlardı. babil kralları nabopollasor ve nabukadnezar ise yeniden yaptılar. ancak m.ö. 479'da babil'i fetheden pers kralı xerkes kuleyi yıktıktan sonra tekrar onaran olmadı. yalnız, büyük iskender babil'e geldiğinde harap haldeki kuleye hayran kalmış ve onu eski haline getirmeye karar vermişti. bu sebeple 10.000 kişiyi iki ay boyunca çalıştırarak molozları temizletti. fakat büyük iskender ölünce kulenin onarımından vazgeçildi.
    bugün, tevrat ve incil'de de bahsedilen babil kulesi'nden geriye birşey kalmamıştır.
hesabın var mı? giriş yap