• nazım'ın deyimiyle "akdeniz'e kısrak başı gibi uzanan" ülke. doğuyla batı arasına sıkışmış, "avrasya" diye travesti bir kavramın arkasına sinmiş, sindirilmiş, arab'ın sabununu ingiliz'in anahtarını almış ama ötesine geçememiş memleketim benim. küstürülmüş, susturulmuş, sövse ağzına biber çalınmış, bütün dünyaya döner kebap olarak tanıtılmış yalnız ülkem.
  • 40bin insan bir gecede hayattan, aramızdan ayrılmışken, dünyanın öbür ucundan, en batısından her canlının hayatının ve haklarının korunmaya çalışıldığı bir düzenin içinde, ukrayna rusya olayları patlak verdiğinde, dünyanın öteki kısmında yaşanılan vahşeti buradaki entelektüel camianın klavye başında hiç bitmeyen hevesle kurtarmaya çalıştığı günleri gördükten sonra günlerdir sessizliğe büründüğü bu hafta içinde kimseyle bir şey konuşamamanın verdiği sıkıntı ile kulaklarımda çınlayan söz öbeğidir.

    dünya çapında ünlü tanıdığım basın muhabiri dostlarım var, paylaşımlarını göremedim, sohbet etmedikçe baş sağlığı da almadım. yahu ben de bir şey paylaşamadım ki. dayım, hatay'da kendisini, ailesini ve komşularını apartmandan kurtarırken, ben ilk kez kendimi ülkemden uzakta hissettim. yardım edemedim. paylaşamadım da. zaten iş işten geçti, toplanan para kimseyi geri getirmeyecek... günlerce yaşanan insanlık dramını, hayat gerçeğini, türkiye gerçeğini uzaktan yaşamak bile zor. iş işten geçtikten sonra omuz omuza versek ne olacak, türkiye'de herkes birbirinin kuyusunu kazarken, milyonlarca hayatın yüzlerce insanın banka hesapları arasına sıkıştığını canlı yayınlarla tüm ülkemde ilan edilirken, insanların konuşacağı konular medyadan servis edilirken, iyi insanların yaptıklarını, mizahın kötüsünü yapanların arasından çekip çıkartmaktan yorgun düşmüş halde, içinde bulunulan durumun vahametini idrak edebilecek insanların zehirlendiği, benim yalnız ve güzel ülkem.
hesabın var mı? giriş yap