*

  • naftalin kullan(a)madiginiz durumlarda uzun sureli giysi saklama amaciyla guvelere karsi elbise korumaya yarayan toz.
  • öğrenciler daha çok en ucuz olanını tercih eder bunların. temizleyip temizlememesi pek de önemli değildir.

    çamaşır deterjanı türk halkı tarafından "su bardağı" ile çamaşır makinesindeki yuvaya dökülür ayrıca. bu da dehşetül vahşet bir saptamamdır.
  • ne kadar kullanılması gerektiği konusunda farklı iddialar olan madde.

    deterjan poşetlerinin üstüne yazana bakılırsa normal kirli çamaşırlar için 215-300 ml arası kullanılması gerekiyor.

    çamaşır makinesi için eve gelen usta ise "makineye herkes çok deterjan koyuyor, oysa bir çay bardağı (100 ml) yeter" demişti.

    şimdi yabancı kaynaklardan bir araştırma yapayım dedim, amanın "1-2 çorba kaşığı (15-30 ml) deterjan yeterlidir. deterjan paketlerinin içinden çıkan ölçekler neredeyse bunun 10 katıdır" yazıyor, ki gerçekten öyle.

    https://www.frontdoor.com/…y-detergent-should-i-use
    https://www.nytimes.com/…so-much-laundry-detergent/

    kafam iyice karıştı. deterjan üreticileri çok fena bizi kazıklıyorlar, doğaya boşu boşuna zararımız da cabası diye düşünmeye başladım. ikisinin arası olarak çay bardağından devam edicem herhalde.
  • marka sadakati konusunda madalya takılacak adamım. kullandığım deterjanı zinhar değiştirmiyorum. çünkü deterjanı değiştirdiğim zaman çamaşırın kokusunun değişmesi hoşuma gitmiyor. sanki başkasının tişörtünü giyiyormuşum gibi geliyor.

    tecrübeme dayanarak söyleyebilirim ki deterjan üreticileri, sattıkları ürünün içindeki etken maddelerin oranı ile sürekli olarak oynuyorlar. eğer bir deterjan firması, "temizlikte son nokta" reklamlarını döndürmeye başlamışsa, piyasaya sürdüğü üründeki etken maddeyi artırmış demektir.

    bununla birlikte şunları akılda tutmak gerekiyor:

    1) giydiğimiz kıyafetler aslında çok kirlenmiyor. altı üstü ter kokan bir tişörtü makinede çılgınlar gibi yıkamaya gerek yok. bilakis tişörtün ömrü kısalıyor.

    bazı lekeler inatçıdır. mesela tişörte damlayan zeytinyağı gibi. bunun da çözümü çamaşır deterjanına abanmaktan geçmiyor. yıkama işleminden önce yağ lekelerini bir damla bulaşık deterjanı ile çitilemek sorunu çözüyor. bir damla bulaşık deterjanı, beyaz slip donlardaki bedensel kirleri de etkili şekilde temizliyor.

    2) temizleme işleminin en önemli kısmı aslında yıkama değil durulamadır. suyun hem mekanik kuvveti hem de çözme kuvveti sayesinde deterjan yüzeyden ayrılır ve ayrılırken parçalamış olduğu kirleri de alır.

    3) deterjanın suyun içinde rahat çözülebilmesi ve işini iyi yapabilmesi için suyun yumuşak olması gerekir. bunun içinde makineye giden hatta filtre takmak veya calgon kullanmak deterjan kullanımınızı düşürür.

    çay bardağı aslında günlük kıyafetleri temizlemek için gani gani yeterlidir.
hesabın var mı? giriş yap