• dogu almanya'nin en onemli yazarlarindan. bolunmus gokyuzu - der geteilte himmel ve de christa t.'nin anisina-nachdenken an christa t. isimli kitaplariyla one cikar.
  • bölünmüş gökyüzü adı eseri, adalet ağaoğlunun ölmeye yatmak adlı romanıyla karşılaştırma yapılabilecek yazar.
  • "yalnızca, özenilmemiş bir varoluş taslağı olduğumuzun bilincine varabilmek-kimbilir, belki de fırlatılıp atılmak ya da yeniden ele alınmak için."

    christa wolf 'hiçbir yerde'
  • 1929 yılında warthe kenarındaki landsberg’de doğmuştur. 1949’da mecklenburg’da liseyi bitirmiş; jena ve leipzig’de alman dili ve edebiyatı okumuş; hans fallada’nın eserlerindeki gerçeklik problemleri üzerine doktora yapmıştır. 1953’ten itibaren alman yazarlar birliği’nde görev almış, daha sonra da çeşitli dergi ve yayın evlerinde redaktörlük ve editörlük yapmıştır. 1962’den beri serbest yazar olarak berlin’de çalışmaktadır.

    eserleri;
    der geteilte himmel(1963)
    nachdenken über christa t. (1968)
    unter den linden. drei unwahrscheinliche geschichten (1974)
    kein ort. nirgents (1979)
    kassandra (1983)
    störfall. narchrichten eines tages (1987)
    was bleibt (1990)
    hierzulande. andernorts (1999)
    leibhaftig (2002)

    aldığı ödüller;
    heinrich mann ödülü (1963)
    georg büchner ödülü (1980)
    avusturya devlet edebiyat ödülü (1984 ve 1985)
    doğu almanya 1. derece ulusal ödülü (1987)
    officier de i’ordre des arts et des lettres (1990)
    prix ecureuil de littérature etrangére (1997)
    alman kitap ödülü (tüm eserleri için 2002)
  • bugün hayata veda etmiş yazar.
  • bugün (1.12.2011) 82 yasinda bir berlin hastanesinde vafat eden yazar.

    edit: http://vs-baden-wuerttemberg.blogspot.com/…olf.html
  • 1959-1961 arasında stasi'ye bazı entelektüeller hakkında verdiği önemsiz raporlar batı almanya'nın doğu'yu yutmasının ardından ortaya çıkınca medyada kendisi hakkında rezil bir kampanya yürütülmüş. duvar'ın yıkılmasından sonra bile eski ülkesine duyduğu sevgiyi ve özlemi dile getirdiği, komünist ütopyaya sahip çıktığı için, soğuk savaşın biriktirdiği öfke ve hınç muzaffer çığlıklarla katlanarak tepesine hayasızca binmiş, saygınlığı büyük darbe almış. belleğinin en diplerine atıp unuttuğu/bastırdığı bu "gayriresmi muhbir"liği hakkında stasi ajanları o dönemde "işimize yaramaz, ağzı sıkı" tespiti yapmasına ve özellikle 1965'ten sonra rejimin otoriter dogmatik anlayışına karşı kendisi yüksek perdeden karşı çıkmasına rağmen, o, bu utancını merkezine yerleştirdiği muhteşem bir hesaplaşma romanı çıkarmış. aşağılık kampanyanın sahiplerine odaklanmadan, sadece hatırlayarak, hatırladıkça kendini kanatarak, dolayısıyla reel sosyalizmin tahribatını ve zehrini kusarak... almanya'da bunun yansıması ne oldu, o eski saygınlığına kavuştu mu bilemiyorum tabii. ancak, melekler şehri ya da dr. freud'un paltosu, 20. yüzyılda komünizme inanmış kuşakların gerçekçi bir resmi ve samimi bir itirafı olarak christa wolf'u benim gözümde azize mertebesine taşıdı.
hesabın var mı? giriş yap