form follows function
-
mazrufun zarftan önemli olduğunu, biçmin işlevi izlemesi gerektiğini savunan modern söylem. niyeyse hep mies van der rohe'ye ait sanılmıştır, halbuki sullivan'ın lafıdır. (bkz: işlevselcilik)
-
"tipini sikeyim, bi boka yaramaz bu" ifadesinin kibar olarak dile getirilisidir. duruma ve yere gore bir nevi kufur sayilabilir. (bkz: sima ile alay olmaz estauzubillah kufre girer)
arada kalan** bir ifade kardesi ise suphesiz ki su olacaktir: "hos ama bos" -
"ben fonksyonu böyle tanımladım hoca" diyerek keyfinize uydurabileceğiniz bir yaklaşımdır.
misal örnek verilmiş 'haşlanmış sebzeden başka şey yemiyorlar" diye, niye böyle? yemeğin fonksiyonu 'beslenme', fazlasına gerek yok.
ama yemeğin fonksiyonunu 'haz veren beslenme' olarak tanımladığımızda, dert tasa kalmıyor, değil mi?
işte türk olmak da böyle bişey, her şeyi hem kitabına hem keyfine uyduruyorsun. -
"
...yaratım sürecinde içerik ile biçim arasında yer alan karşılıklı geçişme, bu ikisi arasında hiçbir sınır, hiçbir sınır çizgisi olmayışıyla belli olur. tam tersine, (bir sanat yapıtının nesnel bileşimi içinde sözden, hareketten, renkten, hacimden, tondan başka birşey bulunmadığı için) sanat yapıtında herşey biçim olduğu gibi; (bir sanat yapıtının kendi biçimi ile tüm yönler ve bu biçimin her ögesi icinde belli bir şiirsel anlam, dile gelecek belli bir şey saklı oldugu icin de) sanat yapıtında herşey içeriktir. "
estetik derslerinden -
(bkz: form follows fashion)
-
ing. biçim işlevi izler.
bu düstur sonradan frank lloyd wright tarafından modifiye edilerek "form and function are one" (bkz: biçim ve işlev birdir) olarak benimsenmiştir. -
türk eğitimcilerin bir kısmı tarafından, "yani neymiş, öyle "abi ben şekil yaptım" deyip içine mekanları sokmaya çalışmak olmuyormuş!" cinsinde laflarla sonlandırılan dillere pelesenk olmuş çıkarım.
ne yazık ki aynı zamanda yanlış, uzantı yorumlarla süslenip "mimarlık dediğimiz heykel yapmak değildir, iyi çözülmüş kübik bir mekan yaratmaktır" gibi abartılı ve hatalı fanatizmi yapılan cümlecik. -
camasir makinesini yapmanin satmaktan daha zor oldugu o guzel gunlerde, form fonksiyonun kopegi olmustur, dogrudur. ama camasir makinesini satmak ne zaman ki onu uretmekten daha zor hal almistir, ambalaj (endustriyel tasarim) ve reklam gurulari muhendislerin tepesine cikivermistir. aha iste tam bu siralarda cikmistir philippe starck'in orumcek limonlugu. salatada limon cekirdegi seviyorsaniz cok da hos bir tasarimdir.
-
bir louis henri sullivan incisidir.
-
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap