• epsilon yayınlarından çıkmış bir roman. ayrıca son dönemde okuduğum en harika eserlerden biri.
  • (bkz: tik)
    (bkz: tüleyman)
  • "heidi, peter ve beyaz sakallı dedeye borcum vardı yıllardır, ödemek istedim... annemi doğurmak istedim belki ve çocuğumdan doğmak... çilek kokulu karlar yağdırmak... hayaller ateş alsın istedim..... eski köye yeni adetler getirmek... hayatın ortasına çivileme atlamak ve ölümle kadeh tokuşturmak... ve en çok da yeni bir oyun bulup kan ter içinde kalana kadar oynamak istedim..."
  • iki kitaptan oluşuyor. ilk kitabını sonunda bitirdim. kitapta gündelik hayatımıza işlemiş durumlara, bize normal gelen konulara farklı bir bakış açısı sağlayan karakterler var. çok sıcak bir dostluk hissi veriyor ayrıca. ikincisini okumak için sabırsızlanıyorum.
  • ikinci kitabını da gece ikide bitirdiğim, aslında ön yargılarla başladığım, edebi açıdan olmasa da içindeki bazı karakterler sayesinde okurken iç hesaplaşmama ortak olduğum kitap.
    bazı kavramlara bakışımı sorguladı, bazı konulara tam ters fikirde olsam da genel olarak şaşırttı.

    --- spoiler ---

    mecnun karakterinin arka arkaya attığı yumruklarla bazı konularda istediğim gibi rahat düşünmediğimi, kendimi dün ve yarın arasına sıkıştırdığımı, yemek konusunda bile ne kadar saçmaladığımı,
    en çok da ölüm üzerine aslında öyle pek düşünmediğimi fark ettirdi. ölümü kabullenme şeklimizin biraz sıkıntılı olduğunu kabul ediyorum. bunlar hayatın sırrı elbette değil ama arka arkaya öyle çok kendimde bir şeyleri fark etmemi sağladı ki, minnettarım. ölüm kavramıyla sıkıntısı olanlara tavsiyemdir.
    --- spoiler ---

    bazı insanların zaten o noktada oldukları için "ne var şimdi bunda?" diyeceği, bazılarının anlamadığı için aynı cümleyi tekrar edeceği, bazılarının da benim gibi etkileneceğini düşünüyorum. ancak dediğim gibi, muazzam bir olay örgüsü, muhteşem bir edebi eser niteliği taşıyor gibi iddialarım yok.
    bunca işimin arasında beş günde bin sayfa nasıl gitti bilmiyorum.
    gündelik yaşamında kendine bir bakma isteği uyandırıyor.
  • öncelikle belirtmeliyim ki kesinlikle edebi bir kitap değil. böyle olduğunu bilseydim okur muydum emin değilim. bir tatil beldesindeki karakterlerin günlük sorunlarını, düşünce yapılarını, hayatı yaşama biçimlerini konu alıyor. ilginç bir birey olarak nitelendirilen mecnun bana kalırsa kitaptaki asıl karakter. beylik laflar ediyor ve ne isterse onu yapıyor. acı çekmenin üzülmenin mantıksız olduğunu, her durumu hemen kabul etmek gerektiğini savunan bir tarzı var. bana bu hiç normal gelmiyor. bana göre üzülmek anormal bir durum değil, zor kabullenmek, güçlenmek için zamana ihtiyaç duymak en doğal ve olması gereken şeyler.
hesabın var mı? giriş yap