gezegen

• gezeğen; gezmeyi seven, gezmeye müsait-yatkın-elverişli olan... (bkz: kadin)
  
  ewet; her kadın "tamamı" keşfedilememiş bi gezegendir... [fc cyrano]
• bir yildizdan farklı olarak kendi kendisine isinim saglayamayan gökcisimleri.
• minibüs şoförlerinin en çok dinlediği ve kafamı her seferinde dümdüz eden arabesk parçalar çalan radyo kanalı,ya da programı.
• (bkz: osmanlida gezegenler)
• kütlesi güneşin kütlesinin yaklaşık onda biri olan gökcisimleri. daha büyük kütleli cisimler merkezlerindeki yakıtı ateşleyebilecek kadar sıcak olduklarından kendi enerjilerini üretirler ve yıldız olurlar. gözlemlerde yıldızlardan ayırabilmenin en kolay yolu sabit görünmeleridir. yıldızlar gibi göz kırpmazlar.
• gezegen adının, güneş sistemi gezegenlerinin yıldızların arka fonu oluşturduğu gökyüzünde diğerlerinden bağımsız hareket eden cisimler olmalarına; nispeten az hareketli yıldızların arasında gezmelerine istinaden verildiği rivayet edilir.
• (bkz: güneş sistemi dışındaki gezegenler)
• bir yıldız yılın aynı günü aynı saatteki randevusuna hep sadıktır ama gezegenlere güvenilemez bu konuda, dolaşır dururlar. bir de, gezegenleri ayırt edebilmek için onları güneşin gündüz izlediği rota üstünde aramak gerekir. güneşin doğduğu yerden doğar battığı yerden batarlar...
• gezegen kelimesi ortaya atıldığında gezmekle suçlanan yedi gökcismi güneş, ay, merkür, venüs, mars, jüpiter ve satürn idi.
• jüpiter saturn uranus neptun plüton dev gaz gezegenler olarak gunes sisteminde yerini alirlar.