• ucuncu sayfalarin en kirli haberi.
    toplu cinnetin bireysel silahlanma ile suslenmis hali.
    yasatmaya calisanin, yasatmaya calistiklari tarafindan katledilmesi.

    goksel kalayci'dan sonra ikinci kurbanini da almaya calismistir bugun. basaramamis olmasi tek tesellimiz.

    http://www.ntvmsnbc.com/news/430843.asp
  • duygu yoğunluğunun yol açmış olduğu, beyni ile kalbi arasındaki denegeyi kuramadan yaşayan insanların yol açmış olduğu terördür.

    ancak ne olursa olsun kasten bir insanın yaşamının sonlandırılması affedilebilecek birşey değildir. hele doktorluk gibi (bazılarını istisna tutuyorum) gecesini gündüzüne katan, 6 yıl eğitim alırken anaları ağlayıp sonrasında hayatı boyunca karşısında acı çeken insanları görüp, abuk sabuk batıl inançlar ve kocakarı ilaçlarıyla iyileşeceğini sanan insanlara laf anlatmaya çalışan kişilerin bu şekilde saldırıya uğraması insanları düşündürmelidir...
  • (bkz: kurtulursa allahtan ölürse doktordan)
  • özellikle acil servislerimizde rastlanan olgu. ülkemizin kasvetli koşullarının yol açtığı gerilim patlamalarındandır. gerilimin nerelerde patlamasının caiz olduğuna dair örtük mesajlar, "o sıkıntıları, doktorların bize yatağı zor gösterdiği günleri hatırlıyorum. doktorlar muayenehaneye davet ediyorlardı. yol oradan geçiyordu", "ben doktora iğne yaptırmam ama hemşireye yaptırırım. çünkü hemşirenin pratiği yoğun. bir yoklar, damarı bulur. ama doktor bulamaz. icabında felç de edebilir" tarzındaki beyanatlarla halka verilir. sağlık sisteminin, ve bu sağlık sistemine yol açan sistemin içerdiği kötülük doktorlaştırılır. kendi kabilesi dışındakilere güvenemeyen, çoğunluğu devletin kurumlarına kuşku ve benimsemezlikle yaklaşan halkta da karşılığını bulur bu mesajlar. sonuç: doktor öldürmek.
    (bkz: rahip öldürmek)
  • sadece acil servislerde değil, istenilen olmadığı zaman hastanenin herhangi bir yerinde pörtleyen terördür. hasta yakını deyip de geçmeyiniz. çoğu zaman hastadan daha hastadır bu olgu ama kendisi bile çoğu zaman farkında değildir. her an bağırıp çağırmaya programlanmış olan bu insan, tıp bilgisiyle de parmak ısırtır. öyle ki ağrı kesici yapılmadığı zaman "bir ağrı kesici bile yapmadınız, nasıl doktorsunuz siz" gibi nidalar savurmaktan geri durmaz. e daha iyi biliyodun sen tedavi etseydin o zaman!

    ikinci aşama "yapmazsam ne olur" aşamasıdır ki. bu aşamaya geçen hasta yakını sayısı azdır. "beyefendi lütfen sessiz olun" ya da "lütfen sakin olun" uyarısına karşılık söylenir ve anlamsız bir bakışma öncesi vuku bulur. bir yandan da tehditler savurmak ve doktora ya da hemşireye gününü göstereceğini işaret parmağını havada savurarak tüm hastaneye ilan etmek de hasta yakınlığının geleneğinde olan bir olgudur.

    son aşama ise gidip başhekimliği bulma aşamasıdır. kendini haklı zanneden, bugüne kadar bütün devlet dairelerinde itelenmiş kakalanmış vatandaşımız birden vatandaş kimliğini hastanede bulur ve koşarak başhekimliğe gider. hırsla bir dilekçe yazılır ve bir daha da asla arkası aranmaz o dilekçenin. neredeyse tamamından da hiçbir sonuç alınmaz. ortada sağlık personelinin aşağılanmasından başka kusur da yoktur zaten.

    sonuç işini yapamayan sağlıkçı, şifa bulmaya çalışırken yakını tarafından tedavi edilmeye çalışılan bir hasta ve bağırıp çağırdığı ile kalan hasta yakınıdır. olsun! tıp böyle ilerleyecek işte. beni hasta yakınlarına emanet ediniz.
  • bir klinikteki bütün doktorların, kliniğin kapısından giren her hasta hakkında bilgi sahibi olması gerektiğini sanan, kendi hastasının işlemlerinin diğer tüm hastalardan koşulsuz öncelikli ve acil olduğunu düşünen, doktorların birbirini vücutlarına yerleştirilmiş bir çeşit izleme ve konumlandırma cihazı ile takip ettiğine inanan, içinde bulunduğu olağanüstü hal koşullarıyla eşgüdümü ve inisiyatif gücü sıfıra yakın, aslında herbiri akut sınır zeka atağındaki psikiatri poliklinik hastası olan insan topluluğundan rastgele seçilmiş birine, bu sabah tamamen spontan olarak yaşattığım terördür. hasta yakınının yetiştirmem gereken işlerle arama girip aslında bir bakıma kendi kendini seçtirmiş olması, yaptığım hayvanlık karşısında vicdanımı bir nebze rahatlatan tek noktadır.

    poliklinik koridorunda koşmakta olan dr. jekyll önüne atlayan hasta yakını tarafından durdurulur.
    -hasta yakını: doktor bey bizim hastamızın durumu nedir?
    -dr. jekyll (the omnisapent): hmm..maalesef hastanızı kaybettik..
    -hasta yakını: hein?! doktor ne diyosun sen ayağı ağrıyor diye getirdik gencecik?!
    -jekyll (hyde?): ha siz hasibe dörtnal'ın yakını değil misiniz? (bkz: name generator 1.0b)
    -hasta yakını: aman yok hasibe biz murat murat!! heh?!
    -jekyll: ha pardon ben sizi karıştırdım sanırım
    -hasta yakını (her şeye rağmen): aman doktorum allah senden razı olsun..
  • kalp krizi geçiren 71 yaşındaki hastayı, evden alıp hastaneye getirirken, hasta yakınlarını ambulansa almadıkları için (kanun gereği) 112 doktorunu ve ambulans şoförünü döven hasta yakınlarıdır.

    "benim babam, benim dedem kalp krizi geçiriyor, doktor beni ambulansa almıyor". egosu o kadar gelişmiştir ki arkadaşın, o anda sadece düşündüğü şey ambulansa binememektir. bir faydan olacaksa niye çağırdın 112 yi kendin müdahale etseydin o zaman.

    türkiyenin her acil servisi önünde olan olaylardır bunlar, sadece bir kaçı kameraya yakalanıyor. şikayet etsen "hasta yakını psikolojisi" denip takipsizlikle sonuçlanacaktır, ben şahidim. aynı durumda sakin kalıp sadece hastasını düşünen hasta yakınları da var, ben şahidim.

    şimdi bu sağlık personelinin suçu ne? sadece işini yapmak, kanun ne demişse onu yapmak. peki aynı kanun onları da koruyacak mı? yoksa kelle koltukta sağlık hizmeti vermek zorunda kalmak, daha mı sağlıklı olacak?

    http://webtv.hurriyet.com.tr/…okat-saldirdilar.aspx
  • hekimi , sağlık çalışanlarını hedef tahtası haline getiren iktidarın sağlık politikalarının sonucudur. sonra da çıkıp biz sağlık personeline yönelik saldırılara karşı yasa hazırlıyoruz, ağır yaptırımlar olacak.... falan da filan.
  • birçok doktoru mesleğinden soğutan, ilgililer tarafından ilgisizce izlenen hatta körüklenen ve giderek daha vahim bir hal alan durum...http://www.medimagazin.com.tr/…ideo-1-11-48504.html ]
  • maalesef giderek artmaktadır...http://www.youtube.com/watch?v=dwi64kru564
hesabın var mı? giriş yap