in the white
-
katatonia'nin 2006 cikisli the great cold distance albumunun onuncu sarkisi.. jonas abinin vokalini konusturdugu albumun en karanlik sarkilarindan birisi..
-
öyle bir katatonia şarkısı ki gitar desen gayet güzelinden mevcut, vokal desen çok şükür, davul desen gayet sağlam söz desen gayet anlamlı.* bi şarkıdan daha ne isteriz kardeşim?
-
katatonia'nın mart 2006'da piyasaya çıkacak ancak çoktan internete düşmüş albümü the great cold distance'ın onuncu şarkısı. sözleri şöyledir;
are you in
or are you out
words are stones
in my mouth
hush little baby
don't you cry
truth comes down
strikes me in the eye
turning seasons within
brand new nails across my skin
who am i to imply?
that i was found and i found you in the white
to overcome this i become one with
quiet colder late november
if you dont see i remain unseen
till this time to be rememebered
so i had a green light
i was lost in city lights
not so far from a try
this is not our last good bye
so i found you
found a way all through
the quiet cold of inner darkness
and now that you're here
it becomes so clear
i have waited for you always -
konsere geldiklerinde çalmalarını istediğim şarkılar listesinde; ilk dinlediğim anda en üst sıralara çıkmayı başarabilmiş şarkı....
-
albumde kulağa kazınan şarkılardan biri. sözleri ve vurguları çok güzel, katatonia havasını çok iyi estiriyor bu dumanlı odada ve peşisıra sigaralar yaktırıyor insana. içinde hüznü taşırken garip bir mutluluk veriyor gibi sanki insana, ilginç...
-
teargas ve tonight's music adlı parçaların girişini andıran bir girişi var bu şarkının, belki başka bir şarkıyı da andırıyordur ama direk aklıma gelenler bunlar oldu.
-
sözleri türkçeye şu şekilde çevrilebilecek katat eseri:
var mısın
yoksa yok mu
kelimeler taş
ağzımda
sus küçük bebek
ağlama sen
gerçek yıkılıyor
gözüme çarpıyor
geçiyor mevsimler
yepyeni çiviler ile derimin içinden
ben kimim ki ima edeyim?
bulduğumu ve seni beyaz içinde bulduğumu
gelmek için üstesinden bunun, bir olurum
sessiz daha soğuk taze kasımla
görünmez kaldığımı göremiyorsan
hatırlanmak için bu zaman kadar
gerçekten yeşil bir ışığım vardı
kayboldum şehir ışıklarında
değil bir denemeden çok fazlası
son vedamız değil bu bizim
ağlama sen
böylece buldum seni, bir yol buldum içinden
sessiz soğuğunda iç karanlığın
şimdi buradasın, kavuşuyor açıklığa
seni bekledim, daima -
04:18'de jonas renkse'nin ".. it becomes so clear.."da "becomes" derkenki ses tonunun beni mahvettiği şarkıdır.
(bkz: insan değilsiniz siz) -
deliberation single'ındaki urban dub versiyonu orjinalinden daha pis olup, üzerine hatıralar yapıştırılmış gibi durmaktadır. her ne kadar hatıralar bile sahiplenilen kişiler tarafından adice pisletilmişse de temiz bir yerini bulup bakabilmeli insan. bu şarkı için bunu yapmalı.
sözlerini geçtim bu şarkının, havasını da geçtim. duygusal, romantik, bunalım değil bu şarkı; çok ilginç bir havası var. grubun adının hakkını verdiriyor insana: dalıp gidiyor ve dünyadan kopuş yaşıyor. şarkıda bir şeyler var bilinçaltına çok tanıdık gelen; insanın normalde hatırlayamayacağı yaşlarındaki bebekliğini hatırlaması, uzun zaman önce gördüğü bir rüyayı alıp örtünün altından ilk defa çıkarıp şaşkınlıkla bakması gibi bir his yaratıyor.
akustik katılmış şarkıya, dinlerken içinde yankılanıyor insanın. -
beni benden alan parça. hem sevgi dolu, hem bir o kadar da sevginin birazcıkta tek taraflı olduğunu anlatıyor sanki.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap