• elmadagin en sahane noktalarindan birine konuslandirilmis, guzel bir bahceye, fuar ve gosteri binasina sahip, havuzu ve kafeleri ziyadesiyle pahali otel.

    bir donem off the beaten track seyehatlerimizde hizmetinden, bahcesinde fink atan tasmali kedisinden, ve bok gibi pahali oldugundan 1 saatte tuketilen portakal suyundan cok memnun kalmis, bunu cevremdekilerle de paylasmistim.

    bilhassa lobi, kafe, restoran gibi bolumlerinde voliyi vurmus ama hayattan tad alamayan insanlarla kendi hayatinizi mukayese etme sansi verdigi icin yilda bir kez gidilmesi ruh sagligina iyi gelmektedir. gobekte laptop, agizda cohiba, cepte envai cesit gold kart onlarcvasi icerisinde portakal suyunu 1.5 saatte icmek, garson hemen gelip almasin masa zengin dursun diye tukenmis bardagi elde tasiyip, portakali kenarindan somurmek bunyenize ruh zenginligi verecek "allah vere de ilerde cebim para gorende boyle olmasam" dedirtecektir.
  • türkiye modern mimarisinin kilometre taşı ancak mimarlar yabancı galiba. gerçi içlerinde sedad hakkı da var, o da ne yapıyor, koya koya girişteki uçan halıyı koyuyor.
  • önünden ikibininci geçişimde emekli sandığı'na bağlı olduğunu keşfettim ama bünyesinde averaj bir emeklinin kalabileceğini zannetmiyorum. bakınız, yazın bir haftasonu konaklaması 260 dolar idi, ben emekli değilim ben bile konaklamadım. ben sadece ibneyim sanırım ve hayallerle yaşıyor bazı ibneler.
  • ayrıca görme şerefine eriştim ki istanbul hilton'un japon fenerleri ile süslü, gizli bahçe (literally), çimenlerle bezeli şahane bir bahçesi var ki bana neden bilmiyorum meet joe black filmini ve söz konusu filmdeki (eveeet) bahçeyi hatırlattı. ben de aynı meet joe black'teki gibi bir parti vermek, cazbandın çaldığı cheek to cheek eşliğinde dansetmek, bütün bunları yaparken de elbise giyiyor olmak istiyorum. evet, belki o kadar koyun gözlerim yok ve o kadar şaşı bakamayacağım ama zaten hiçbirimiz partinin sonunda ölmek istemiyoruz herhalde.

    işte insanı böyle düşüncelere gark eden fantastik bir mekan istanbul hilton (ve bahçesi). alternatifbank manzaralı olması rantını arttırır mı bilmiyorum, ya da alternatifbank hilton'un japon bahçesi manzaralı, bilemiyorum.
  • avrupadaki ilk hilton'dur. bunun nedeninin 1950ler turkiye genel ortamina ve palazzo corpi'nin amerikanin avrupadaki ilk mulku olmasina nazire oldugu soylenir.
  • dantel rustem'in gunlerinde buyuk olaylara sahne olan otel.

    unlu avukat burhan napaydin anlatiyor:

    "simdi rustem mamak askeri hapisanesi'ne ilk kapatilisinda cok sey ogrenmisti. netekim buradan ciktiginda daha bir farkli, daha bir milliyetci, ayni sekilde daha dogrucu oldu. bir sure ankara'da dayisinin evinde kaldi saliverilince, ardindan istanbul'a geri dondu.. ondan sonra da bir onbes sene kadar herhangi bir sekilde basi polisle derde girmedi.

    simdi mithatcigim, rustem'in cokusu 1984'te baslar. ancak bundan bes sene kadar once, yanilmiyorsam 1979'da bunun ilk mutemeti ortaya cikmisti. o siralar arasinin cok iyi olmadigi bir kabadayi vardi, efe kemal... aralarinda bir denetleme sorunu cikmisti rustem ile.

    mithatcigim, su anda deginmem gereken onemli bir nokta var. rustem, zamanin pek cok kabadayisi gibi uyusturucuya karsiydi. onlarin zamaninda kabadayilik sorun cozmekten, durustlukten, fakire yardimci olmaktan, halkin sorunlarini dinlemekten gecerdi. simdiki gibi uyusturucu mafyaligi yoktu. tabii ilk kez pazara bu uyusturucu denilen meret girince, toy olanlar, yani yasca daha kucuk olanlar, kabadayilik onurunu biraktilar. uyusturucuda daha cok para oldugu icin yani... tabii bu da aralarinda ciddi sorun cikardi, cunku eskiden camiada saygi gormeyen gencler birden bire bu parayla yukselmeye baslamislardi.

    burada rustem'in icine dustugu ikilemi gormeni isterim mithatcigim. ya uyusturucu isine girip bir pay alacak, ya da kabadayiligi surduremeyecek...

    rustem, zamanin pek cok kabadayisi gibi, akilli adamdi. uyusturucunun bitmeyecegini, ticaretinin kesilmeyecegini bilirdi. bana da cok danistigi olmustur o siralar bu konuda. yanilmiyorsam cok da isteksizdi girmek icin, yani, bu sektore. sonucta yeralti dunyasi uyusturucu satis noktalarini paylasti, bu sekilde uyusturucu dagitimini guven icine aldi, para kazandilar. ama amac uyusturucu dagitmak degil, bu dagitimi kontrol altina almakti. "azar azar fakat kontrollu vermek, her zaman kontrolsuzlukten daha iyi olur" demisti rustem, biliyordu, eger o kontrol etmeseydi bu isi, mutlaka baska bir aileye gececekti.

    iste efe kemal ile sorunu da buradan dogmustu mithat, hicbir zaman ne oldugunu bilemedik, ama yanlis hatirlamiyorsam, cihangir bolgesinin denetimi uzerine bir puruz vardi aralarinda. kemal* rustemi aramis o gece, zannediyorum ki 1979, aylardan mayis. hilton oteline randevu vermis. tabii rustem de gidecek, ama onceden ne oldugunu kontrol ettirmis. ogrenmis ki bulusma noktasinda zamanin istanbul emniyet muduru sukru kalci, var. rustem yine yalniz, fakat belinde her zaman tasidigi silahiyla hilton'a gider. efe* ile emniyet muduru oturmaktadir restoranda. tabii rustem bakar, on kapida polisler var, yan kapida da bir ekip bekliyor. anlasiliyor ki emniyet mudurunun de bu iste bir parmagi var, bir harc ya da pay alacak, o nedenle gelmis. rustem de durumu farketmis haliyle, once silahini alacaklar, ardindan ne yapacaklar bilinmez.

    bunu gormus oldugundan, rustem kendisinden hic beklenmeyen birsey yapar.. hilton'un on camini boydan boya indirir, yerden aldigi buyuk tasi vurarak. oyle iceri girer, masaya oturur.

    netekim bu noktada bir-iki gun kadar goz hapsinde tutuldu, ama emniyet muduru ve efe kemal de orada bulunduklarindan ne basina yansiyabildi bu olay, ne de rustem'i hapse atabildiler. zaten rustem'in icislerindeki baglantilari sayesinde saniyorum, bu emniyet muduru de merkeze alindi. efe kemal de olaydan iki ay sonra bir otelde telefonla konusurken vuruldu.

    bu olaydan sonra ortaya cikan tek puruz rustem ile otel muduru arasinda oldu. uzun bir sure boyunca rustem hilton'a alinmadi, sonra bu mudur elim bir kazada olunce yerine gelen ile gayet yakin oldular..."

    (bkz: dantel rustem)
  • bu sabah itibariyle kısa filmimin sponsoru olan otel.
    (bkz: kız basima)
  • adres : cumhuriyet cad. - harbiye, -, istanbul, 80200, türkiye
    telefon : (212) 315 6000 fax : (212) 240 4165
    e-mail : ism_istanbul@hilton.com
    url : http://www.hilton.com/

    otel hakkında
    498 toplam oda, 51 executive oda, 431 standart oda. deniz ve bahçe manzarası var. direk telefon, minibar, kasa, internet bağlantısı, split klima, duş, küvet-banyo, wc, bide, saç kurutma makinası ve banyoda telefon. split klima, klima ile ısıtma, merkezi ısıtma, bahçe, internet , business center, kuaför salonu, çamaşırhane, ütü, kuru temizleme, resepsiyonda kasa, market, hediyelik eşya, kuyumcu, 24 saat oda servisi, telefonla doktor, bebek bakıcısı, ücretli otopark, ücretsiz otopark, alışveriş merkezi ve evcil hayvan kabul edilir. açık havuz, kapalı havuz, çocuk havuzu, türk hamamı, sauna, masaj, solaryum, güzellik ve sağlık merkezi, fitness salonu, squash, tenis ve jogging. oda kahvaltı, kahvaltı salonu, lobby bar, havuz bar, roof bar, teras bar ve restaurant bar. 1 alakart restoran, 1 açık büfe restoran, 2 açık restoran (80 pax) ve 2 kapalı restoran. dünya mutfağı, türk mutfağı, vejeteryen mutfağı ve akdeniz mutfağı. 25 toplantı odası . tepegöz, perde, beyaz tahta, slide projektör, flipchart, projeksiyon, barkovizyon, ses sistemi, mikrofon, video player, dvd player, televizyon,fax, klima ve ışık sistemi. en büyük alan 3000 m2, fuar/sergi alanı (kapasite 3000 m2 ).

    denize 3 km. atatürk hava alanı 24 km. şehir merkezindedir

    otel özellikleri :
    24 saat açık ön büro, jakuzi, oda servisi, bahçe, jeneratör, oto park, berber & kuaför, kuru temizleme, özürlüler için oda, çamaşırhane, market, sauna, doktor, masaj, türk hamamı , emanet kasa

    oda özellikleri
    balkon, odada kasa, odada telefon, kablolu uydu tv, odada minibar, telesekreter, klima, odada saç kurutma makinesi,

    aktiviteler
    açık havuz, fitness center, kapalı havuz, bisiklet binme, jogging, tenis,

    yiyecek ve içecek
    bar, restoran

    çocuklar için
    bebek bakıcısı, çocuk yüzme havuzu,

    ofis hizmetleri
    business center
  • türk mimari veya dekorasyonliteratürüne hilton lavabo ve hilton yesili deyimlerinin girmesine neden olan oteldir.
  • istanbul'un bence en icten ekibine sahip oteli... herkes isini cok iyi yapar, ustelik de yapmacik degildir, gercekten sevimlidirler... benzerlerinin aksine * * * son derece sade ve zevkli dosenmistir. odalarda abartiya kacilmaz, hersey rahat ve gunluk hayata uygundur, her banyoda mutlaka torpu vardir ki, kadinlar onemini anlarlar, restoranlari, bahcesi, her bir seyi pek guzeldir. toplanti salonlari nefistir, bildigim en iyi kahve servis edilir *, kisacasi nefistir, pek bir ev gibidir... tabi evden biraz pahalidir, ama sirket odedigi surece bi sakincasi yoktur.
hesabın var mı? giriş yap