• gün içinde elde edilmiş hesapta olmayan küçük kazanımlar için, genelde tebessüm edilerek kullanılan ifade. bu ifadeyi sarf etmek için kazık atmış olmak gerekmemektedir.
  • caycisi tam randiman ile calismayan bir ofiste, yan oda icerisinde sahibinden asirilan bir fincan kahve, buz gibi bir bardak su veyahut bir bardak sicacik caydir. "ne serefsiz adammissin sen hacim" "ah be arkadasim ben icecektim onu" seklinde vucut bulan yakinmalar ise, kisa gunun karinin beraberinde getirdigi sozlerdir. "ehyeh yeheh" biciminde gulunerek hem kisi ile aradaki samimiyet artirilir, hem de ic sikan ofis ortaminda haybeden tebessum edilmis olunur.
  • genelde ayrıntılara odaklanan biriyim diye mi bilmiyorum böyle. bugün fotoğrafçılık atölyesinin uygulama günüydü. kadıköy sokaklarında çekime çıktık ilk defa. kadıköye karşı üsküdar'ı savunanlardanım genel olarak ama neyse. gülücük.

    aslında profosyonel makine anlamında ilk defa arkadaşımın canon marka makinesiyle çekim yapmıştım. ilk defa onla çektim diye mi hevesle, birde yeğenimin çok güzel fotoğraflarını yakalamıştım o makineyle... aklım canon'da kaldı. sanki canon nikon'dan çok daha iyi ama yetkili kimseler tekniği iyi bildiğimizde nikon'la daha harikalar yaratılabileceğini belirtmekte diyip bu ayrı tartışma konusunu bir kenara bırakayım. fakat gelin görün ki hayatta her zaman istemediğim şeyler beni bulup istediğim şeyler uzağımda kaldığından ötürü, yakın zamanda bir adet nikon'um oldu. fakat hayat bana, neden canon değil de nikon diye asilik göstermemeyi öğretmiş olmalıydı. malıydı.

    şimdi bu kadar ayrıntıyı geçtikten sonra size kısa günün karı olarak ifade etmek istediğim konuya geçeyim. tam yürürken, küçük bir kız sevimli şekilde pencereden bakıyordu. yani o an perdenin altından bir kedi misali çıkıvermişti. biraz ilerledim çekingen şekilde. çocuktan bile çekinen biriyim, daha ne diyeyim. sonra geri baktım. belli ki onu çekmemi istiyordu. ben de sonunda malum çekingenliğimi kırıp gülümsedim. geri yürüdüm. ben çekene kadar çocuğun gülüşü bitiyordu ama olsun. birkaç fotoğraf çektikten sonra baş parmağımı kaldırdım ona güzel oldu manasına. o da aynı işareti bana yaptı. böyle altı yedi yaşlarında bir çocuk. çok mutlu oldum ve kısa günün karı bu gibi geldi bana...
  • jupiterde olabilir.
  • artık sözlüğe yazacağım özel şeylerimi not defterime yazdığımı görüyorum, çünkü okuyorlar amk! bir de emek verdiğim entryler bile okunmuyor gibi hissediyorum, kendi yankı odammış gibi kime ne anlatıyorum ben? demeye başladım yavaştan (3 sene çok bile konuştum bence) artık yazmasan mı? diye uyanmıştım ki, bu sabah çok güzel bir mesaj aldım 200 mg dopamin damardan

    panik olmama sebep olduğundan şu sıralar panik atak başlığını bile takipten çıkan biri olarak bu beni inanılmaz duygulandırdı, çok mutlu etti. kısa günün kârı, bi nevi hediye de diyebiliriz.
hesabın var mı? giriş yap