• tam manasıyla şudur.
  • kadınların beceremediğini düşündüğüm, yapması oldukça keyifli hede.
    iş dişiliği kullanarak yapılıyorsa her kadın adamı ağlatır bile... ancak biraz zeka gerektiren durumlarda yüzde düşüyor. nedeni büyük çoğunlukla zekadan yoksunluk değil, merhamet. kadınlar kurbanlarına acıdığı için bu eylemin hakkını veremiyorlar ve fakat erkekler de bu yetilerini bokunu çıkarmak suretiyle kullandıkları için her türlü ortamın içine afiyetle sıçıyorlar.
    ortasını bulunuz efenim, bulunuz ki keyfimiz kaçmasın.
  • tanım: ölüm en ciddi kafa bulmadır.

    hala şoktayım sanırım. bundan tam olarak 4 yıl önce tanıştığım biri vardı. ankara'da felsefe okuyordu ama okulla pek oralı biri değildi. müzik hayatında felsefeden çok daha fazla yer kaplıyordu. en azından felsefeyi çok içten sevdiği izlenimine kapılmamıştım.

    pek bana uymayan "delilik" denen şey sayesinde tanışmıştım, sadece bir gün gibi kısa bir süre bu deliliğim sürmüş, bu kısa sürede onu çok iyi tanımasam da anlamıştım.

    saatlerce national geografic izleyip, makarna yemiştik arkadaşlarıyla. belki sıkılmıştım da. iyi birer insan olmalarının yanında, hepsinin hayata dair gerçek bir hedefi yoktu. bırakın 1 yıl sonrasını 2 ay sonrasında bile nerede olacaklarını bilmemenin verdiği bir huzurla yaşıyorlardı. benim böyle bir hayatı hayal etmem bile düşünülemezdi. ama onları tanımak ilginç bir deneyimdi.

    o günden sonra bir daha görüşmedik. ben hayatımın yoğunluğuyla ordan oaraya savruldum. belki bir kere bile aklıma gelmedi. bugünse öldüğünü öğrendim. hem de en korkunç bir şekilde;

    "internetten"

    sanki birileri kafa buluyordu benimle. şaka gibiydi. ekrana bir 10 dakika sabit bir şekilde baktım. inanamadım. nasıl? neden? soruları aklımda uçuşuyordu.

    ilk aklıma gelen "daha çok genç" olduğu, ikincisiyse "bunun gerçek olamayacağıydı". en nefret ettiğim şeyse bunu en donuk şekilde öğrenmemdi. internet??

    ve üzüldüm. sanki dünyada hiç varolmamış gibi, sanki hiç yaşamamış gibiydi. ölümün bu kadar basit olmasından utandım. artık iki internet bloğundan ibaretmiş gibi hissettim. ailesi dışında onu düşünen yok muydu acaba?

    ve sanki yalnızca şu anı vardı artık;

    kuğulu parkta otururken güvercinlere ot atıyor konuşmadan güvercinlerin salak bir şekilde otlara doğru koşmalarını izliyorduk. o anda bir serçe yaklaşık 10 saniye omzuma konup sonra uçtu. bana dönüp "o şimdi omzuna mı kondu senin? dedi. işte yüzündeki o şok ifadesi. nokta.

    umarım güzel bir yerdesindir.
  • alay etmek.*
hesabın var mı? giriş yap