*

  • daha çok konstantinos paleologos olarak bilinir. 8 şubat 1405 tarihinde doğduğu çeşitli kaynaklarda yazar (bazı kitaplarda 9 şubat 1404 olarak da verilir bu tarih.).

    puslu bir şubat günü doğmuş, güneşli bir istanbul gününde (8 haziran 1453) hayata veda etmiştir.
  • son bizans imparatoru (1449–1453).. kacinilmaz sondan kacmak icin avrupa kiliselerinden yardim istemis (1452) fakat sonuc elde edememistir.. kusatma esnasinda son olenlerden biridir.
  • konstantinapolis 1453 yılında fethedildiğinde tahtta bulunan son bizans imparatoru.
  • tam adi 11. konstantinos palaiologos olan son bizans imparatoru. artik batacagi kesinlesmis bir imparatorlugun son temsilcisi olma bahtsizligi gelip bu adami bulmustur. son dakikalarini bir avuc askeriyle birlikte surlarin önünde umutsuzca savasarak gecirmis, bugünkü topkapi, eski adiyla romanos kapisi civarinda ölmüs, cesediyse, fatih'in özellikle aratmasina ragmen, hic bir zaman bulunamamistir. bizans soylularinin cogunun italya'ya kacmasina karsin istanbul'da kalmasi ve yenilecegini bile bile son ana kadar savasmasi bu hükümdari daha da bir hüzünlü ve bir o kadar da saygideger kilar. bence bu tavriyla en az fatih kadar bir heykeli, hadi olmayacagindan bunu gectik, en azindan surlarda bunu hatirlatan bir yaziti haketmistir, ama nerde o günler, hatirlarim 20 yil kadar önce istanbul'un fethiyle ilgili cocuklar icin hazirlanmis bir trt saheserinde saddam misali saci sakalina karismis bir halde ve o eski türk filmlerinden asina oldugumuz kötü adam gülüsüyle gelen türk elcilerinin acimasizca boynunu vurdurmaktaydi kendileri; herhalde bir kusagin zihninde bu kayip imparator böyle kalmistir. cesedi büyük olasilikla yerli halk tarafindan saklanip, gizlice gömülen bu son bizanslinin mezarinin nerede olduguna dair de bir cok sehir efsanesi vardir ki, bunlardan en inandirici olani süleymaniye civarina isaret eder.
  • söz konusu imparator, şehir düşene kadar savaşır. çizmelerindeki altın kabartmalı bizans kartalları haricinde kimliğini belli edecek hiçbir giysi,takı yoktur üzerinde. cesedi bugün muhtemelen surdibindedir. rivayete göre , arada sırada yattığı yerden kalkıp "şehrim (polis) acep ne haldedir" diye istanbulu sessizce dolaşır. ayrıca;

    (bkz: pempton kapısı)
  • dragases olarak da bilinir. dünya tarihinin 1123 yıllık bir dönemine damgasını vuran bir imparatorluğun başkentini savunurken 29 mayıs 1453 salı günü ölmüştür. diğer soylular gibi kaçma şansı varken sonsuza kadar istanbul'da kalma yönünde tercihini kullanması, halkın kafasına senelerce kahpe bizans olarak işlenen bir devletin hiç de o kadar kahpe olmadığına belki de bir işaret olabilir, kim bilir!
  • lise tarih kitaplarımızda geçmese de fatih, kuşatma öncesinde konstantin'e 'şehri teslim edersen gitmene izin veririm, canına ve malına dokunmam, ama direnmeye kalkarsan seni ve aileni öldürür, halkını da esir alırım' özetli bir mektup gönderiyor.

    konstantin, lise tarih kitaplarımızda yine geçmese de fatih'e gayet zarif ve onurlu bir cevap veriyor: "sana şehri teslim edemem çünkü konstantinopolis ne bana, ne de içinde yaşayan herhangi birine ait. biz, kendi özgür irademizle ölmeyi seçiyoruz."

    konstantin, iki ordu arasındaki devasa eşitsizliğe rağmen kuşatmaya uzun bir süre direnmeyi başarıyor. dahası, kaçınılmaz sonuna saatler kala bile hasar gören surlarının tamiriyle bizzat ilgileniyor, ayrıca adamlarının yanında savaşıyor. fatih'e yenildiğini fakat kesinlikle ezilmediğini söyleyebiliriz.

    (bkz: #15504511)
  • ismindeki kadimliğe hayran kaldığım bizans insanı.
  • fatih'in istanbul'u teslim etmesi için yazdığı mektuba verdiği cevap kendinden önceki bizans kralları ve tekfurlarından beklenmeyecek kadar cesurdur bu adamın. netekim yanındaki bir çok soylu ve ailesinin bir kısmı kuşatma esnasında topuklarken istanbul'da son bizans kılıcı yere düşene kadar vuruşarak ölmesi dragazes'i tarihin saygı duyulacak imparatorlarından birisi yapar kesinlikle.
  • 1123 yıllık imparatorluğun ve geleneğin kaçınılmaz kaderini göğüslemek zorunda kalmış talihsiz bir tarihi kişiliktir kendisi.
hesabın var mı? giriş yap