• şans tanınması gerektiğini düşündüğüm desteklenesi fantazi romanı, perg efsaneleri girişimi.. ekşi sözlük yönetimi tarafından düşler kabuslar ve gelecek masalları'na olan desteği hak ettiğine inandığım, evren haritasının ve isimlerin çok dandik olduğunu kabul ettiğim kitap.
  • türk edebiyatında fantezi romanlar arasında ayrıcalıklı bir yeri bulunan barış müstecaplıoğlu romanı.dörtleme biçiminde düşünülen perg efsaneleri dizisinin ilk kitabı.yaratısını türkiye coğrafyasının geleneksel fantastik aktörleri *** ile sınırlamayan ,yeni ırklar,yeni canavarlar yaratıp,canlılar ile ölüler evrenini buluşturan bir düş kitap.bence romanın en heyecan verici unsurları büyüyle yaratılan mutant yaratıklar.
  • garip bir yaratığa dönüşen leofold ile kendinde bulamadığı cesaret yüzünden hayatı altüst olmuş guorin'in ilginç macerası.
  • çok dandik bir kapak resmi olan kitap.
  • öncelikle şu yazıyı perg efsaneleri'nin yalnız bu kitabını okuyarak yazıyorum belirtmek istedim. şu ortamda rahat rahat atıp tutuyoruz, bazen öyle atıyoruz ki tutamıyoruz hatta, bari menzilimiz belli olsun.

    bu kitaptan daha evvel haberim olmaması tamamen cahilliğimin bir emaresidir. türkçe olarak düşünülmüş ve yazılmış bir fantastik kurgu eseriyle çok geç tanışmış olarak zaten bu gerzekliğimin kefaretini farkında olmadan ödedim. zira türkçe olarak yazıldığında fantastik bir öykünün tuhaf kaçacağını düşünmüşümdür hep, öyle olmadığını gördüm. tam tersine bu durumun, çeviri bir esere kıyasla, sürükleyicilik mefhumuna ciddi katkıları olduğuna inanmaya başladım.

    kitabın vurucu özelliği sürükleyiciliği ve yalınlığı diyebilirim hatta. betimlemelere kitapta fazla yer yok, kimileri için iyi bir haber olabilir ama can sıkabilir de. en azından kitabın ana karakterlerinden guorin ve geryanın neye benzediklerine ilişkin daha detaylı tasvirler görmek isterdim ben mesela. yine perg'in farklı bölgelerinin ve ülkelerinin görsel ögelerine dair daha fazla detaya yer verilebilirdi belki. her fantastik kitap gibi içinde bolca yolculuk barındıran kitapta, olayların geçtiği mekanların arka planı insanın gözünde diğer bilindik fantastik dünyalardan ister istemez devşirilen yeşillik, ot, orman şeklinde canlanıyor, bunun dışındaki diğer ögeler bu arka planın üzerinde haraket eden heykelcikler gibi kalıyor zihinde, mekanla, olaylar ve karakterler arasında bir bütünlük sağlanamamış gibi geliyor bana. fakat barış müstecaplıoğlu'nun bunlarla vakit kaybetmek yerine olayları oldukça hızlı ve yoğun vererek sürükleyiciliği ön planda tuttuğu da bir o kadar savunulabilir bir görüştür, saygı duyarım. yüzüklerin efendisi'ni henüz bilbo'nun doğumgünü partisi esnasında "bu ne hamouğoyim" diye terk eden kimi okur aklıma geldiğinde ise saygı duymakla kalmam, leather armor'ımın önünü de iliklerim. çünkü en nihayetinde her şeyden önce türk okuruna hitap eden bir kitaptır bu.

    çokça geyiği yapılan ve genelde eleştirilen isimler konusuna da değinmek istiyorum. kitapta karşılaştığınız ilk isim hatta ve hatta ilk kelime harkul. dolayısıyla dakka bir gol bir diye zihinlerde canlanabilir. diğer isimlerin çoğunun da (özellikle coğrafi isimlerin) iki heceli ve kulağa gaydırıguppak gelen şeyler olması da isimleri başarısız kılıyor gibi görünüyor. fakat müstecaplıoğlu'nun yarattığı perg dünyasının büyük çoğunluğunda pergce diye ortak bir dil konuşuluyor. dolayısıyla söz konusu durum dilin özelliğine yorulabilir. dil hakkında okuyucuya herhangi bir bilgi verilmemesi, isimlerin temellendirilmemesi ise eksiklik olarak yorumlanabilir.

    kitabın bir güzelliği ise diğer bazı fantastik ürünler gibi görkemin ve hayal gücünün arkasına sığınarak etik unsurları atlamamış oluşu. öldürmenin en azından yüceltilmediği bir fantastik kurguyla karşı karşıyayız. karakterler de mükemmeliyetçilikten çok diyalektikle yazılmış tipler. ne guorin korkak aslında ne de leofold canavar. hatta kitabın adının bile bu konsepti vurgulamak için böyle konulduğu kanaatindeyim. zira bkz. cesur ve güzel.

    toparlamak gerekirse, yüzüklerin efendisi ve yerdeniz gibi klasik olmuş eserlerden feyz almış olsa da (zaten öbür türlüsü başka bir janr olurdu herhalde) birçok da orijinal fikir ve tema barındıran ilk türk fantastik roman serisinin gayet tadında kotarılmış, cesur ve güzel romanıdır korkak ve canavar. ilk türk fantastik romanının bu şekilde mart 2002'de ortaya çıktığı hesaba katılırsa belki biraz geç kalmış olduğu iddia edilebilir, bunun da sorumlusu hiç şüphesiz barış müstecaplıoğlu değil.

    ayrıca;
    http://www.pergefsaneleri.com/ adresinden seriyle ve yazarın diğer yapıtlarıyla ilgili daha fazla bilgi alınabilir, çeşitli eleştiri yazılarına ulaşılabilir.
  • yeni kapağıyla yeniden basılan nefis fantastik macera...

    http://www.kayiprihtim.org/…nelerine-yeni-kapaklar/
  • betimlemelere pek yer verilmese de, sağlam bir dinamiği olan kitaptır. tasvirler çok detaylı olmadığı için karakterleri veya mekânları hayalinizde canlandırmakta biraz zorluk çekebilirsiniz. fakat bir an bile sıkılmayacağınıza garanti verebilirim, o denli sürükleyicidir ve diğer kitapları merak ettirir.
hesabın var mı? giriş yap