münkir
-
bir başka anlamı da; allahın varlığını tanımama idir.
münkir münafığın soyu,
yaktı harap etti köyü,
ölüsüne bir tas suyu,
dökeninde avradını...
(bkz: eşşeği saldım) -
arapça, yadsıyan.
-
inkarcı, inançsız
-
içinde bulunduğumuz günlere güzeller güzeli bir kroşe çakmış (bkz: ağaçkakan) nasıl da uygun düşüyor birilerine şarkının sözleri. kalitesi ise günümüzün leşliğini bağırıyor suratımıza. muazzam parça.
kendine iyi, aklına mukayyet olamaz gibi edilgeni
sık canını limbo'ya çekilip istirahat edenlerin periferi
bulutların akıbeti karayeller tekelinde değil mi
sakar ellerle deldi haritanı coğrafya
yürüdün pusulaya geri geri
yabancılaşmaya seyri simaen ihtiyaç molasında
alaturka zodyakta saatli marif kompleksi
dediğim yalanıyla vaki refleksi baki çatal dilinin upucunda
reddi tereddütlü teferrüt seni yakalar şeytanın başucunda
karalama defterinde adam asmaca darağacında urgan asansörü
ufacık bir iniltiyle yanıldı fatalist redaktörün
aksiliklerin minörü boşalttı şarjörü mamafih geberen dublörün
içinden gelen ses susmalı yoksa infilak günlerinin köpüğü
tak masken anonim, kar sessizliği pandomim
beyaz kanar dravdan vapura marmara güzelim
geceler sabah olmaya üşenir
savaştasın süngün enjektörün
bir münkir kendine yakıştığı gibi geçer prosedürü
fakat önce gömmen lazım kanıt kompütürünü
düz kontak arabadan asfalt tarafına
peygamber vitesi şarampol avına, korsakov bir hurda
kente gıyabında döner üç dolaylarında
ağırbaşsız bir çarşamba sarmaşıklara sırnaşan
vaşaklar tafrasıyla yavaşlayan zamanı boşver, kimin umurunda
memnun mutsuz doğuştan beri
kafasındaki tilki belanın teki
gözlemlenebilir esenlik dilerim okulunda
sana masal anlatmaz sokak hemen tenhalaşma
ayakta durdun ilaçlarla, toplamaya başla binalardan kargaşa
olağandışı hiçbir şey yok sırtlanlar dolu sokağın başı
kraft kağıdı diplomalarla gezen çarkı çark yapanın arkadaşı
birinci kural her işte bir yanlışlık olmalıydı
geldim gördüm boktanmış gidiyorum, bunu söylemeyi sevmiyorum ama
mimar kuklayı ispatlar, kukla tabiatını tabi yanlışlar
bir kış gecesi eğer bir yolcu moda'dan geçerse kediler alkışlar
ıçinde yalnızca kendin olan estetik entrika
böyle kurmaca yazılmadı ne suya
ne de efkarlı defterlerine müteferika
varın yoksa yok, yokun çok, sar paparoz, bugün işin yok
güvenli yolculuklar arayan belalı köşeler bulur mu pendor
mayday! kurtuluşa düşman bir peygamber buldum tolstoy
sen gölgelerin içinden kime sıkıntılar getiren azadi mentor
mayday! yaman sabahların zıkkımın kökü
tüyler diken peyote ve kaktüstü, al şamanik amentü
bak! dağlar tepelere, gündüz gecelere, sonuç nedenine, akıl bedenine
korsan ganimete, feminist gramere, terzi fikri'ye mi küstü, çüş!
sözleridir. -
her bir arifin bir kusuru olur. bu kusuru onlarda münkir olanlar görür. muhlis olanlar görmez. bu kusur da hakiki bir kusur değil, görünüşte bir kusurdur.
evliyadan bir zat, "münkirden aslandan kaçtığınız gibi kaçınız. münkirin ekmeğini yemek, kalbi kırk gün zikirden alıkoyar. eğer bu münkirler hz. peygamber zamanında yaşasalardı, iman etmezlerdi" buyurdu.
münkirin varlığı, yolun doğru olduğuna delildir. münkirler yolun devamını sağlarlar. bir ekolü herkesin benimseyip yönelmesi kimseye yarar sağlamaz. (musa varsa firavun da olmak zorundadır)
bir kimse papazla oturup kalksa, aynı kaptan, aynı kaşıkla yese içse, ondan gördüğü zarar, bir münkirden gördüğü zararın yanında hiç kalır.
(alıntı-minah) -
inkâr eden
-
bunun tanrı'ya ne denli bir edepsizlik olduğunu idrak etmek için bir sevgili düşünün, sizin aşkınızla semirmiş semizleşmiş. sizin sevginizle hayvanlıktan uzaklaşmış. sizin güneşiniz yeşertmiş dallarını, sizin suyunuz çiçek açtırmış. ama gafilin teki... sizden güya haberdar, biliyor sizi. ama sizden aldığı tüm enerjiyi bomboş işlere çarçur ediyor. bomboş meşgaleleri var. işini, kariyerini, bir kadını bir erkeği zaaflarını veya ilah taklidi yapan bir çakma ilahı, çakma bir evliyayı, sahte bir peygamberi, zırva bir kitabı put bellemiş.
ancak keremi bitimsiz bir tanrı, biteviye rahmet kesilmiş bir ilah katlanabilir böyle nankörlüğe...
rahmeti kesmese de kıskanmaz mı allah böyle sevip değer yüklediği kulunun kayan gözünü...
kendinden başka her şeyle ilgisini kesmesi için gazap etmez mi o inkârcıya.. âlâsını eder. gazabı bile rahmet olan azameti ve kemalinde noksan olmayan o nazlı ilah. -
hepimizin yapması gereken ve tasavvufta en önemli olan şey, bir allah dostunu sevmek, ona itiraz etmemek ve onun münkirine (yani o allah dostunu inkar edene) zerre kadar iltifat ve teveccüh etmemek. böyle yaparsak bir süre sonra ilim, hikmet kendiliğinden bizi bulmaya başlar. gün geçtikçe kalbimiz nurlanır.
münkire zerre kadar iltifat insanı perişan eder. hiçbir nur bırakmaz. tüm çalışmalar boşuna gider. kalp ebediyen karanlık kalır.
çoğu kimse münkir deyince dinsiz sanıyor. aslında pek dinli de sayılmazlar ama, onun açıklaması başka bir konuya ait. kısaca örnek göstererek şöyle açıklayabiliriz, peygamber efendimizin düşmanlarını sevmek münkirliktir. bu kişi istediği kadar müslüman olduğunu söylesin, müslüman değildir.
hem hz.musa, hem firavun aynı anda sevilemez. firavuna duyulan teveccüh, iltifat, kalp nurlarını yok eder. -
ağaçkakanın 2018 çıkışlı a naşkvit albümünün 5. şarkısı.
inkar eden, kabul etmeyen anlamındadır.
sözleri:
kendine iyi, aklına mukayyet olamaz gibi edilgeni
sık canını limbo'ya çekilip istirahat edenlerin periferi
bulutların akıbeti karayeller tekelinde değil mi
sakar ellerle deldi haritanı coğrafya
yürüdün pusulaya geri geri
yabancılaşmaya seyri simaen ihtiyaç molasında
alaturka zodyakta saatli marif kompleksi
dediğim yalanıyla vaki refleksi baki çatal dilinin upucunda
reddi tereddütlü teferrüt seni yakalar şeytanın başucunda
karalama defterinde adam asmaca darağacında urgan asansörü
ufacık bir iniltiyle yanıldı fatalist redaktörün
aksiliklerin minörü boşalttı şarjörü mamafih geberen dublörün
içimden gelen ses susmalı yoksa infilak günlerinin köpüğü
tak masken anonim, kar sessizliği pandomim
beyaz kanar dravdan vapura marmara güzelim
geceler sabah olmaya üşenir
savaştasın süngün enjektörün
bir münkir kendine yakıştığı gibi geçer prosedürü
fakat önce gömmen lazım kanıt kompütürünü
düz kontak arabadan asfalt tarafına
peygamber vitesi şarampol avına, korsakov bir hurda
kente gıyabında döner üç dolaylarında
ağırbaşsız bir çarşamba sarmaşıklara sırnaşan
vaşaklar tafrasıyla yavaşlayan zamanı boşver, kimin umurunda
memnun mutsuz doğuştan beri
kafasındaki tilki belanın teki
gözlemlenebilir esenlik dilerim okulunda
sana masal anlatmaz sokak hemen tenhalaşma
ayakta durdun ilaçlarla, toplamaya başla binalardan kargaşa
olağandışı hiçbir şey yok sırtlanlar dolu sokağın başı
kraft kağıdı diplomalarla gezen çarkı çark yapanın arkadaşı
birinci kural her işte bir yanlışlık olmalıydı
geldim gördüm boktanmış gidiyorum, bunu söylemeyi sevmiyorum ama
mimar kuklayı ispatlar, kukla tabiatını tabi yanlışlar
bir kış gecesi eğer bir yolcu moda'dan geçerse kediler alkışlar
ıçinde yalnızca kendin olan estetik entrika
böyle kurmaca yazılmadı ne suya
ne de efkarlı defterlerine müteferika
varın yoksa yok, yokun çok, sar paparoz, bugün işin yok
güvenli yolculuklar arayan belalı köşeler bulur mu pendor
mayday! kurtuluşa düşman bir peygamber buldum tolstoy
sen gölgelerin içinden kime sıkıntılar getiren azadi mentor
mayday! yaman sabahların zıkkımın kökü
tüyler diken peyote ve kaktüstü, al şamanik amentü
bak! dağlar tepelere, gündüz gecelere, sonuç nedenine, akıl bedenine
korsan ganimete, feminist gramere, terzi fikri'ye mi küstü, çüş! -
(bkz: yaktı viran etti köyü)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap