• karaköy fransız geçidi sokak'ta bulunan, bej, fosil ya da tükkan gibi mekanların 1 dakikalık mesafesinde olmasına rağmen onlardan tamamen bağımsız bir konsepti olan, güzel kahveler içip kendinizi cidden "fransız geçidinde" hissedebileceğiniz; bunu yaparken birşeyler okuyabileceğiniz veya arkadaşlarınızla kafa şişirmeyen muhabbetlerinizi çevirebileceğiniz nezih bir mekan. çalışanları da güleryüzlü.
  • karaköy'ün en güzeli. havuçlu keklerinin, kişlerinin hastasıyız. hani bir gün bir mekanım olursa, aynen burası gibi olsun isterim. öyle içime siner.
  • pazar günü brunch a gittik. çok kalabalık ve gürültülüydü, dahası servise yetişemiyorlardı ve menünün yarısı falan temin edilemiyordu. hafta içi bomboşken mi gitmek lazım anlayamadık ama haftasonu yanına yaklaşılacak yer diil.
    kruvasanı yenir kalitedeydi ve fekat sadece onu yemek için haftasonu kahvaltı zevkini insan mums cafeye harcamak ister mi bilemiyciim. herkes bigüzel paket yaptırıyordu hamur işlerini, en akıllıcası o olur zannımca. bişiler alın ve gidin adabınca yapılmış kahvenizle evde falan için zira kahveler de kalitesine göre aşırı pahalıydı.
  • karaköy civarında hafta sonu kahvaltıları (ve brunchları) için tercih edilmesi gerekli mekan. mekan konsepti benzerlerine göre farklı olmasının yanı sıra geniş ve ekonomik menüsü de fark yaratma sebebi. kahvaltısının yanı sıra gün ortasında kahveleri için de bi uğramakta fayda var.
  • ekşi mayalı ekmekleri güzel ve fakat bu memleketteki artizan her ürün gibi pahalı. yine de güzel tost ve panini oluyor
    edit: bir yıl arayla iki kez hamurisleri güzel ama pahalı demişim buraya ben.
    tanımı bu olsun madem: pahalı cafe. (ama hamurisleri güzel de bi yandan of)
  • karaköydeki müdavimi olduğum mekan. genelde haftasonu kalabalık olmayan saatlerinde ya da haftaiçi gitmeyi tercih ediyorum. çilekli mereng pasta ve nutellalı rulo pasta vazgeçilmezlerim oldular. asıl cezbeden ortamın kalabalık karaköy sokaklarından farklı olarak daha sessiz ve sıcak olması artı çalışanların samimiyeti. instagram sayfalarını da takip edebilirsiniz. sanırım çalışanların samimiyeti uzun süren bir aile ortamında çalışmalarıyla da alakalı. kesinlikle tavsiye ederim
  • iskandinavya'daki kafelerin konseptinde bir kafe burası. zaten sahibi de çocukluğunu isveç'te geçirmiş. isveç'ten döndükten sonra her gün kanelbulle diye ağlarken sonunda burda buldum bu dünya harikası tarçınlı çöreği. beklentimi çok yükseltmeyeyim sonra üzülürüm diye gittim ama adeta orda yediklerim gibiydi. sanırım artık sürekli gitmem gerekecek. burda kanelbulle'nizin yanında bi fincan kahveyle fika yapıp kendinizi iskandinavya'da hissedebilirsiniz.
  • karaköydeki (bkz: karabatak cafe) aksine dünya tatlısı kibar mı kibar personeli olan mekan.ayrıca tatlıları da çok güzel.
  • kahvaltısını sevdiğim mekan.

    yalnız çok gürültülü. içeride 3-4 masadan fazlası varsa bir rabarba uğultusu başlıyor.

    hatta bu gürültü olayı cafelerin bir çoğunda mevcut. bir de üstüne müzik çalınıyor. benim cafem olsa, içerideki gürültüyü azaltıcı akustik önlemler alır, bunu dekorun parçası olarak yaparım. kafam şiştiği için özellikle gitmediğim yerler var. sessiz olacağını bildiğim yer olsa müdavimi olurum.

    bu akustik soğurma panellerini bauhaus'tan alınacak malzeme ile kendiniz de yapabileceğiniz gibi bu işi profesyonel yapan ve çok şık akustik paneller üreten firmalar var.

    http://www.soundsorba.com/…estaurants-dining-rooms/

    mums özelinde akustik perde, pencereler arasındaki duvarlara kalın panel, tavana asma paneller asılarak problem azaltılabilir.
  • kahvaltı için gittiğim şirin mi şirin mekan. kendimi fransa sokaklarında kahvaltı yapıyorum gibi hissettiğimden lokasyonuna uygun bir konsept geliştirmişler onu anladım. zaten sağın solun da hep turist tam moda sokuyor. lezzetleri harika. kahve ise mükemmel. karaköy'e gidenlere agave şuruplu pankeklerini yemelerini öneririm.
hesabın var mı? giriş yap