nylon
-
amerika ile japonya arasındaki teknolojik savaşın kızıştığı bir anda japonyanın amerikaya ince küçücük bir tüp gönderip '' hey adamım bundan daha lanet küçük bişi yapamazsınız siz ha ehe ahh yeah'' diye artizlik yapması üzerine amerika his yapıp naylonu bulur ve tüpün içine yerleştirip '' now you are late old neopen (nylon) '' yazıp geri gönderir.
(bkz: naylon)
(bkz: tarihi yalanlar)
(ya da iizi çıldırmış olmalı) -
benzeri bir hikaye de şöyledir:
amerikalılar özene bezene milli arabaları olan ford'un miniminnacık bir maketini yapıp japonlara '' hey adamım bundan daha lanet küçük bişi yapamazsınız siz ha ehe ahh yeah" diyerek yollarlar. japonlar da gururlu millet tabi, bunun altında kalmaz, o minnacık ford maketine çalışan sony marka bir minyatür oto teybi koyar ve "it s a sony" diyerekten geri yollarlar. -
ismini, new york* ve londra'da * hemen hemen ayni zamanda icat edilmesi sonucunda aldigi rivayet edilen hede.
-
balda okuyan, radiohead ve design delisi, müzikal ve edebî şahsiyet.*
edit: artık gsüde okuyor kendisi.. -
alternatif moda dergilerinin ve moda fotografciliginin hip oldugu bi donemde, piyasa olmadan hip olmayi basarmis, ismini new york ve london'in birlesiminden almis, overexposed fotograflari ile beginimizi kazanan, muhtesem lay-out'u ile bircok bebe dergiye ornek olmus, style deprived amerika sehirlerinde arkadaslarla su gibi okudugumuz, hayat kaynaklarimizdan birini tesekkul eden, allaha sukur barnes& noble 'larda bulunan guzel sey, dergi.
-
dupont tarafindan 1939 new york dunya fuarinda tanitilan urun. 1940 mayisinda piyasaya surulen 4 miyon naylon corap 4 gunde tukenmis. araya ikinci dunya savasi girince uretim yogunlugu coraptan parasute kaymis ama coraptan da vazgecilmemis. cunku amerikan askerlerinin ingiliz kadinlarini etkilemek icin de silaha ihtiyaci varmis. tabii bu populerlik ve kolay bulunamazlik * kadinlari cin fikirli olmaya itmis. o donemlerin coraplarinda bacagin arkasinda boydan boya giden bir dikis var. e kadinlarin da goz kalemi var. donem filmlerinde de sikca gorulebilecegi gibi corabi olmayan kadin bacagina dikisin olmasi gereken hatti kalemle cizermis. beyaz tenler icin de hafif bir koyulastirma efekti yapilinca bacak gayet de corapli bir gorunume sahip olurmus.
-
bir murathan mungan siiri;
" bir başıma kaldığım aşklar
nylon denizlerin şiirleri
nylon denizler posteri
deniz posterleri
boy pos naylon
nylon
aştı geçmiş zaman
gözyaşı taneyle
denizler nylon
kayısız kalıyor kayıt
yaygın vahşet, günlük ölüm, over dose
içe, geriye, ileriye kapalı gözlerde
nylon perdeler
gündelik konserve
aşkı siyaset
siyaseti aşk gibi
yaşamış yakın tutanak
ayna ve kağıtta duruşumuz aynı
hâlâ aşk, hâlâ şiir ve şiddet " -
otobüs sohbetlerinin vazgeçilmez ismi siz sıkılmışken gelir ve sizi bulur.hayatın raslantılardan ibaret olduğunun bir numaralı örneği.radiohead ve incubus hastasıdır.sinemayı ve desing ı çok sever.harbi ballıdır.
-
2. dunya savasi oncesinde japonya dunyadaki ipek uretiminin en cok oldugu ve piyasayi elinde tutan ulkeydi.bu donemde parasut ipi yapiminda dayanakli, esnek ve hafif olmasi nedeniyle ipek kullaniliyordu. japonya ya saldiri karari alan amerikanin bu ulkeyi isgal planinin basarili olmasi icin parasut birliklerine mutlaka ihtiyaci vardi.ama ipek olmadigi icin ipek yerine parasut ipi yapiminda kullanilacak bir malzeme gerekiyordu. bu malzemeyi urettiler ve adinida now you lost old nippon kelimesinin bas harflerinden olusan nylon koydular.
-
bir imac e sahip olmayı en çok hakkeden kişi olduğuna beni inandırdı.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap