• lise çağlarında fuhu$ (bkz: fuhus) öncesi aperatif olayına girilen güzide mekanlar.
  • (bkz: pastahane).
  • vanilya, un, seker, sut karisiminin firinlanmis halindeki muhtesem kokuyu sokaklara tasiran yer. uzun limonata bardaklarinda verilen sari renkli limonata, ay coregi, piramit pasta, kurupasta, tuzlu cubuk "uff saymakla bitmez" dedirtesi pasta cenneti.
  • tatlı ve tuzlu hamur işlerinin satın alınabileceği veya oturup yenebileceği bir mekan...
    salonu varsa arkadaşlarla buluşulup sohbet de edilebilecek bir yer..
  • çoğu zaman bir şeyler satın almak için uğranan, şehrin göbeğindeyseniz içindeki masalarda oturanları görünce şaşırdığınız, ama başka bir şehirde veya şehrin uzak bir yerinde bir şey beklerken zaman öldürmeniz (bkz: zaman öldürmek) gerekiyorsa oturacağınız mekan. hala flört amaçlı olarak pastanelerde buluşanlar olduğunu gördüğünde insan hüzünleniyor (en azından ben hüzünleniyorum). neden gencecik insanlar pastanede buluşur, bir garsonun hükmü altında konuşur, bir takım tatlılar yerler, neden elele tutuşup kenti gezmezler, deniz kıyısına, sinemaya falan gitmezler? pastane öyle bir alan ki akşam için uygun değil, gün içinde sıkışık vakitlerde ancak iki çift laf edilir, gelenin geçenin arasında. özgür bir alan değildir, üstelik devamlı ortada gezinen yağ, açma, poğça ve tatlı kokuları da insanı bayıltacak hale getirir. bazan insan kendini 70'lerin sonunda, 80'lerin başında bir filmin ortasında zanneder bu yüzden, hüzünlenir biraz.
  • poğaça dünyası

    (ara: dünyası)
  • istanbul'daki en iyileri:

    taksim- gezi
    cihangir- savoy
    beyoğlu- markiz
    beyoğlu- dilek
    beyoğlu- inci
    beyoğlu- barcaleno
    nişantaşı- görgülü
    kadıköy- baylan
    erenköy- divan
    erenköy-pelit
    eminönü- konyalı
    etiler- venüs
  • güzelim bir ali yıldırım şiiri..

    şekerler
    renkler
    uzun uzun oturduk

    kimse kırıcı bir söz söylemedi
    yeniden yaşam hakkı verildiğinden
    dünyaya ikinci kez getirilen melekler gibiydik

    şimdi artık bu sevgide
    söze yer yok
    pastanedeyiz

    bir hak daha verildi gibi yaşıyoruz
    büyük bir kazanın ertesinde
    cesaret siyah kadifeden
    kimin iyi kimin kötü olduğunu biliyoruz

    pastanenin ışıkları şekerden
    caddesi mahallesi semti şehri ülkesi yok
    kırmızıdan neşeli pembeden mutlu beyazdan saf
    birbirimizi sevmek için bir hak daha verildi
    tam da pastanede
    bıraktığımız yerde

    ellerimiz ayaklarımız yeniden çıkıyor kulaklarımız
    yeniden oluşuyor gözlerimiz içinde
    kalbimiz

    öğrendiklerimiz yanılgılardan yenilgilerden zehirlenmemiş
    kaderin yumağında döndürülmemiş
    kavrulmamış gecelerce
    ve bekletilmemiş sabrın acı suyu içinde

    hayatımız artık düz bir çizgi
    muhammed’in müslümanlara anlattığı cennet
    pastanedeki her şey
hesabın var mı? giriş yap