• 28 şubatta kutlanan günü de vardır. bu tarihlerde okullarda, bir klişe olarak, deprem tatbikatı yapılır.
  • barışta doğal afetlere karşı, savaşta sıcak çatışma içinde sivil halkı korumaya yönelik önlemler bütünü.
  • ergenekon ile birlikte ortaya atılan iddialara göre gerçekten ilgi çeken bir savunma yöntemi. ortaya atılan bir iddia veya komplo teorisi artık ne derseniz diyin buna göre sivil savunma örgütü deprem,yangın gibi doğal afetler değil direkt olarak herhangi bir işgale özellikle sovyet rusya'dan gelebilecek tehditlere karşı kuruldu. şehirlerde elektrik direklerinin altlarına silah depoları yapıldı, "operasyonel" sivil savunma ekipleri kuruldu vs. tüm bunları yapmak için para gerekti tabi ve göstermelik olarak bu doğal afetler gibi mevzular ortaya konularak fon sağlamak için gerekli bahane oluşturuldu, fonun kaynağının da amerika olduğu iddia ediliyor. bu kurumun italya'daki karşılığı gladio olarak gösteriliyor yine teorimizde. sovyet rusya çökünce gladio mafya olurken, türk sivil savunmacıları da ergenekon olmuş.

    yani biraz ütopik dursa da agharta'dan daha mantıklı duruyor hiç olmazsa. ve yine kurumun özellikle 90'ların ortalarında hemen hemen kayda değer sayıda hiç personelinin kalmaması insana acaba dedirtiyor. iddia doğru olabilir, yanlış olabilir ama sivil savunmanın durumu açısından hayli ilgili çekici, biraz da trajikomik.
  • 2009 yılında sivil savunma genel müdürlüğü'nün lağvedilmesi ile tarihe karışan hayati öneme haiz kavram..

    bir devletin sahip olması gereken en önemli ve öncelikli sivil kurumudur bu.. ama biz neleri yok etmedik ki, sivil savunma eksik kalsın bundan değil mi..

    benimki de laf işte..
  • deprem, yangın, sel, savaş gibi felaketler için önleyici ve koruyucu adımlar atılmasıdır. felaketler için eğitimler verilmeli bilinçli nesiller yetiştirilmelidir. atatürk'ün de dediği gibi felaket geldikten sonra dövünmenin manası yoktur.
  • ben 17 ağustosu van'da bulunarak ucuz atlatmayı daha sonra deprem ve afet gönüllüsü olarak ödemeye çalıştım. bakırköylülerle birlikte gölcük otosan çadırkentinden başladım. milletin çoğu için göçüklerdeki kokular unutulmaz, ben geç katıldığımdan daha çok gerçeküstü yatık, göçük, gömük bina görüntüleri, bir de izmit körfezi'nin altüst olmuş deniz dibi görüntülerini hiç unutmuyorum. 2011'de erciş'e depreme, 2014'te soma'ya gittim. yalnız sivil savunma veya deprem örgütlenmemiz bunca deneyime rağmen içler acısı. aslında sivil görünümlü bir devlet kuruluşu olan kızılay'ın insafına kalmış durumdayız. en deneyimlisi kızılay, ama devlet olduğu için aslında kızılay ve afad'a o kadar da güvenmemek gerekiyor. örgütlenmenin tek biçimi devlet ve yalancı ngo olmamalı. (bkz: 17 ağustos 1999/@ibisile)

    (bkz: deprem/@ibisile)
  • adalet ve kalkınma partisi döneminde halka tamamen unutturulmuş olan en büyük gereklilik. öyle ki sivil savunma demek halkın devletin ana hatlarına muhtaç olmadan organize olabilmesini ve örgütlenerek çeşitli belaları atlatabilmesini sağlamaktaydı.

    ders kitaplarından çıkarıldı, eğitim hayatından silindi, hatta sokak röportajlarına mikrofon uzatılsa ne anlama geldiğini hatırlamayacaklar. bu tamamen halkı işgale hazır hale getirmektir.
  • 90lı yıllara ait bir kavram. günümüzde esamesi okunmuyor. okullarda kolu falan da vardı. zaman içinde azalarak bitti.
hesabın var mı? giriş yap