• küçüklüğümde her yaz dedeme gittiğimde bana da sol elimi kullanmama konusunda yıldırma amaçlı anlatıp durduğu konu.
    hatta o yıllarda bi deri bi kemik oluşumun nedenini dedem buna yorardı, sol el şeytanın eli sol elle midene giden her şeyi şeytan yer sen de o yüzden böyle vitaminsiz geziyon ortalarda diye. ama ne hikmetse üzerinden en az 10 sene geçti ben hala sol elimi kullanıyorum ve nerdeyse yarım tosun halini aldım demekki şeytanı beslemeseydim obez gibi bi şey olurdum demekten alamam kendimi. sol elle yemek yemeye alışıp da bu hikayeyi dinleyip vazgeçen olduğunu hiç duymadım yani bi gün tesirinde kalınır kaşık sağ ele alınır vs. ama işin kolaylığı için gene sol ele alışmış olan sol eli tercih eder. her ele yok şu elle kıçını silecen bunla tüfeğini boşaltıcan öbürünle yemek yiyecen vs. tarzından şeyler yüklemek gayet boş. tokalaşma gibi konuların evet belli bi eli olmalı ben de sağ eli boş olduğu halde sol elini yana kırarak tokalaşanları anlamıyorum. ancak yemek yeme konusunda sol elini kullanmaya yatkın biri için sağ elle kaşık tutmak işkence gibidir. yemek yerken terletir şekilden şekle sokar o kaşıktan iki gr. çorba içebilmek insana o kadar ağır gelmez. yani bırakın adam alıştığı gibi yesin şeytanı besliyon meytanı besliyon ayaklarıyla zırvalayarak insanları bunaltmayın.
  • (bkz: sol elle domuz eti yerken müslümanım diye bağırmak)
  • (bkz: tanju çolak)
  • aşağıdaki kaynaklarda ilgili hadise ulaşmak mümkündür. ayrıca nursî 19.mektupta vaziyeti şöyle anlatıyor:
    "üçüncüsü: resul-i ekrem aleyhissalâtü vesselâm görüyordu, bir adam sol eliyle yemek yer. ferman etmiş: "sağ elinle ye" demiş. o adam demiş: "sağ elimle yapamıyorum." resul-i ekrem aleyhissalâtü vesselâm demiş: diye beddua etmiş: "kaldıramayacaksın." işte ondan sonra o adam sağ elini hiç kaldıramamış."
    müslim, eşribe: 107, no. 2021; ibni hibban, sahih, 8:152; kadı iyâz, eş-şifâ, 1:328-329; ali el-kari, şerhu'ş-şifâ, 1:666.
    hadise bana pek anlaşılır gelmiyor. kaynaklar içinde müslim ehl-i sünnet arasında muteber olmakla beraber nihayetinde ehl-i sünnetin ne kadar gelenekçi olduğu da bilinen bir durum, hele ki kadı ıyaz gibi malikiler daha da bir tutucudurlar. rivayet halkası ise şöyle hadisin:
    "bize ebû bekr b. ebî şeyhe rivayet etti. /(dedi ki) : bize zeyd b. hubab, ikrime b. ammar'dan rivayet etti. (demiş ki) : bana tyâz b. seleme b. ekva' rivayet etti.ona da babası söylemiş."
    müslim'deki metni ise şöyle:
    <bir adam resûlüllah'in yanında sol eliyle yemek yemiş de :

    "sağ elinle ye!" buyurmuşlar. adam: "— beceremiyorum", demiş. efendimiz:

    "beceremiyesin! onu ancak kibir men etti" buyurmuşlar. râvi demiş ki: "bir daha onu ağzına kaldıramadı.">

    rivayet eden, aktaran,onu aktaran, onu aktaranı aktaran belli iken elini kaldırmadığı söylenen adamın kim olduğunun belli olmaması soru işareti pek tabi.

    akıl ve nakilin çatıştığı noktalarda akıldan yana olmak gerektiğini söyler ibn-i sina, eğer meseleye dini bir hassasiyetle yaklaşanlar varsa ölçü olarak kullanabilirler.

    bana gelince; hiç umrumda değil bu mevzu. e o zaman neden yazdın diyeceksiniz; dezenformasyonu önlemek için yalnızca. yoksa ne tarafım mevzuya, ne de oturup tartışırım. nasılsa abuk ateist-dinci geyikleri dönecek, bari elle tutulur bir veri olsun. meraklısına kolay gelsin.
  • evet burada sorun vardır. sorun aklı ve vicdanıyla iyiyi kötüyü ayıramayıp , ayırmak veya uygulamak için illa ki korkutulmaya, dayatılmış kurallara ihtiyaç duyup , mağarada kalmaktan sesler duymaya başlamış , beynine günümüzde ağlarını maalesef hala temizleyemediğimiz örümcekler kaçmış olan birinin sözleriyle neyin iyi neyin kötü olduğuna akıl mantık aramadan inananlardadır.

    zamanın ötesinden peşinen edit: sapına kadar solağım evet! bu mantıksızlık karşısında herkes kadar benim de zırvalama hakkım bakidir. onu kullandım...
  • allah olsam ugruna kainatlar yaratirim oyle peygamberin.
  • güzelim dinimizi ne hale getirdiniz sitemine maruz kaldı. ya şaka mı bu.. güzelim dininin içinde olan bi şey bu kardeşim. tamamen kıçımızdan bi şeyler uydurup dine mi yamadık.. al işte hadis bu. üstelik başka hadislerle de destekleniyor işte.

    hayır bu mantıkla dünya üstündeki her fikir, ideoloji, inanç "güzelim" sıfatına mazhar olur anlamıyor musunuz.. o fikrin bizzat içindeki bi şeyi beğenmediğiniz zaman hemen uydurma dersiniz, gösterenlere de sitem edersiniz, güzelim ideolojiyi ne hale getirdiniz dersiniz.

    faşizm bile süpersonik bi fikir olur bu yöntemle.. içindeki bütün ırkçı, baskıcı öğeleri sonradan uydurulmuş sayar, güzelim faşizmimizi ne hale getirdiniz diye anti faşistlere çatarsınız.

    azıcık mantık ya.. azıcık.
  • (bkz: eli kurumak)
  • (bkz: ebu leheb)
  • sanılanın aksine olay sol elle yemekten değil, peygamberin "sol elle yeme" emrine itaat etmemekten kaynaklanmıştır. dolayısıyla bu konunun emrine itaat etmeyen adamı çolak yapan peygamber başlığında tanımlanması gerekir.
hesabın var mı? giriş yap